04 Haziran 2020

Mayıs enflasyonunda Merkez Bankası’nın görmezden geldiği; JP Morgan’ın ise gözümüze soktuğu...

İktidar, düşük faizli konut, araç kredileri dağıtarak ekonomiyi canlandırmayı hedefliyor

Merkez Bankası, mayıs ayı enflasyonundaki beklenmedik artışın nedenlerini yorumladığı bugünkü (perşembe) raporda işlenmemiş gıda fiyatlarındaki, yani sebze-meyvedeki artışa odaklanmış. Merkez Bankası, “Mayıs Ayı Fiyat Gelişmeleri” raporunda şöyle diyor:

"Mayıs ayı PPK (Para Politikası Kurulu) karar metninde dikkat çekildiği üzere gıda enflasyonu bu dönemde işlenmemiş gıda grubunun etkisiyle yükselmiştir... Enerji enflasyonu uluslararası petrol fiyatları ve döviz kuru gelişmelerine bağlı olarak artarken, tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam etti. Temel mal grubu enflasyonu üzerinde Türk lirasındaki değer kaybının etkileri gözlendi, hizmet enflasyonu ise salgın hastalığa bağlı olarak faaliyetin kesintiye uğradığı kalemler öncülüğünde yavaşlama eğilimini sürdürdü.”

Enflasyonun şundan mı bundan mı arttığı neden önemli? El cevap: Çünkü artış sadece birkaç kalemden kaynaklanıyor, diğer kalemler düşüş eğilimini sürdürüyorsa, Merkez Bankası’nın bugüne kadar uyguladığı para politikası doğru demektir. Yok eğer fiyat artışları genele yayılmışsa ve enflasyonda beklenmedik bir canlanma görülüyorsa Merkez Bankası’nın politikasında değişiklik gerektiği ortaya çıkar.

Uluslararası yatırım bankası JP Morgan, Mayıs enflasyonunu yorumladığı raporda tam da bunu demiş:

“Tüketici enflasyonunun detaylarına bakıldığında fiyat baskısında geniş tabanlı bir artış görüyoruz. Dağılım Endeksi bunun kanıtı. En sert fiyat artışı giyimde (Aylık yüzde 6.9) görüldü ama büyük oranda mevsimsel trendlerden kaynaklandı. Enerji fiyatlarındaki yüzde 2.1’lik artış hem küresel fiyatlardaki artışı hem TL’nin değer kaybını yansıtıyor. Dövizdeki değer artışının fiyatlara geçişkenliğini, dayanıklı tüketim eşyalarında (Yüzde 2.3), ulaştırmada (Yüzde 1.8) ve iletişimde (Yüzde 1.5) görüyoruz. Pandemi nedeniyle konulan sınırlamaların kaldırılmasıyla yurtiçi talebin düzelmesi de enflasyona etki etmiş olmalı. Bu nedenle bize göre daha dikkatli bir politika çerçevesine ihtiyaç var.”

Yukarıdaki yorumda kilit cümle “Bize göre daha dikkatli bir politika çerçevesine ihtiyaç var.”

“Politika çerçevesi” fiyakalı laf, Türkçe meali, Merkez Bankası’nın politika faizi. JP Morgan ne demek istiyor?

Merkez Bankası aylardır faiz indiriyor. Son toplantısında faizi yüzde 8.25’e çekti. Enflasyon kaçtı? Yüzde 11.39. Yani Merkez Bankası'nın faizi enflasyonun altında. Bu sayede kamu bankaları enflasyonun da altında faizle kredi veriyor. Neden? İktidar, düşük faizli konut, araç kredileri dağıtarak ekonomiyi canlandırmayı (ve AK Parti’den kaçan seçmeni geri döndürmeyi) hedefliyor. Problem şu ki, izlenen gevşek para politikasının enflasyonu canlandırmak gibi bir yan etkisi var. Merkez Bankası’nın görmezden geldiği, JP Morgan’ın ise gözümüze soktuğu gerçek bu… Bu ortamda Merkez Bankası faiz indirimlerini sürdürecek mi? Büyük ihtimalle evet. Enflasyonun giderek yükseleceği bir döneme hazır olun.

JP Morgan’ın fiyatı artan ürün sayısını gösteren Dağılım Endeksi şöyle:

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?