18 Şubat 2021

Kanunlar varsa Vakıfbank Genel Müdürü'nün koltuğunu bırakması lazım

Kanunlar da göz göre göre çiğnenecekse neden mahkemeler var?

Düne kadar memlekette hukuk yok ama en azından kanunlar var diye kendimizi avutuyorduk. Öyle ya, kanunlara da uyulmayacaksa onca adalet sarayına, mahkemeye, hakime, savcıya ne gerek var?..

Peki kanunlar varsa Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih koltuğunda nasıl oturabiliyor?

Banka genel müdürlerinin mezun olması gereken okulları düzenleyen 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 25. maddesi çok açık: "Banka genel müdürlerinin hukuk, iktisat, maliye, bankacılık, işletme, kamu yönetimi ve dengi dallarda en az lisans düzeyinde, mühendislik alanında lisans düzeyinde öğrenim görmüş olanların ise belirtilen alanlarda lisansüstü öğrenim görmüş olmaları ve bankacılık veya işletmecilik alanında en az on yıllık mesleki deneyime sahip olmaları şarttır."

Yani ya ekonomiyle ilgili bir okuldan mezun olacaksınız ya da mühendislik eğitimi gördüyseniz ekonomi alanında master yapacaksınız. Başka? Başka yok. Kanun, başka mesleklerden kişilerin genel müdür olmasına izin vermiyor.

Abdi Serdar Üstünsalih

İletişim fakültesi mezunu bir kişinin Türk Telekom'a genel müdür olmasına şaşırabiliriz ama "Nasıl olur?" diyemeyiz. Çünkü telekom şirketlerinin genel müdürlerinin hangi okuldan mezun olacağını düzenleyen bir kanun yok. (Nitekim Türk Telekom Genel Müdürü Ümit Önal iletişim fakültesi mezunu.) Tekstil şirketlerinin müdürleri için de yok. Otomotiv şirketlerinin müdürleri için de. Öğretmenlik eğitimi almış bir kişi otomotiv şirketlerinden birine genel müdür olabilir (Benim bildiğim en az bir örnek var) ama bir bankaya genel müdür olamaz. Tıpkı doktorluk gibi banka genel müdürlüğü de kanunla düzenlenmiş. Doktorluğun neden kanunla düzenlendiği belli: Ortada insan canı var. Bankacılıktaki risk de az buz değil. Bir inşaat veya tekstil şirketinin batması Türkiye ekonomisini çok etkilemez ama bir bankanın batması, yeri gelir Türkiye'yi batırır. 2001 Krizinde öyle olmuştu. Demirbank'ın batması tetiği çekmiş, Türkiye ekonomisini tarihin en ağır krizine sürüklemişti. Yani "Saçma" denilip kolayca bir kenara kaldırılamayacak, arkasında bir mantık, bir tarih bulunan bir kanun, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu.

Öyleyse Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih koltuğunda nasıl oturabiliyor? CHP Grup Başkanvekili Engin Altay geçenlerde VakıfBank genel müdürlüğüne atamada kanuna aykırılık olduğunu belirterek, "Bir ülkede cumhurbaşkanı, devlet başkanı, başbakan, 'kanunu boş ver' der mi ya? Ne ayıp. Hiç mi yoktu elinde bu bankaya genel müdür koyabileceğin adam?" diye sordu. Çünkü Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Karadeniz Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü mezunu. Dikkatinizi çekerim, fizik mühendisliği değil, fizik. Yani temel bilimler okumuş. Güzel, memleketin temel bilim eğitimi almış yöneticilere de ihtiyacı var. Üstünsalih öğretmenlik yapacağına bankacılığa girmiş, çeşitli kademelerde yöneticilik yapmış. Tamam. Ama eğitimi genel müdürlüğe uygun değil. Buna rağmen nasıl genel müdür olarak atanmış?

Bu soruyu sorduğum, sektörü uzun yıllardır izleyen bir uzman, "Abi hangi ülkede yaşıyorsun sen? Memlekette hukuk mu kaldı?" dedi. Evet, hukuk yok ama kanunlar var. Kanunlar da göz göre göre çiğnenecekse neden mahkemeler var? Hakimlerin yerine kadı atayalım, kanunları da kaldırıp meseleyi onların vicdanına bırakalım, niye uğraşıyoruz ki?

En temel yasaların bile göz göre göre çiğnendiği bir ülkeye kim parasını getirir?

 

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?