19 Ekim 2019

Suriye 440 x 30 kilometrekare küçüldü…

Suriye dünden beri 13.200 kilometrekare küçüldü. 13.844 kilometrekarelik Adana ili kadar yani…

AKP Reisi’nin hesabı, planı, hedefi tuttu. En azından şimdilik. Biliyorum her kafadan bir ses çıkıyor, yorumlar yorumları izliyor, kiminin ak dediğine öteki kara diyor.

Bunaldım, hemen hepsini elimin tersiyle kenara ittim ve eldeki tek belgeyi, resmi adıyla “Kuzeydoğu Suriye’ye İlişkin Türkiye - ABD Ortak Açıklaması”nı temel aldım.

AKP Reisi haftalardır, aylardır, hatta neredeyse yıllardır Suriye sınırı boyunca Suriye toprakları içinde 30 kilometre derinliğinde bir “terörden arındırılmış bölge” istemiyor muydu?  AKP Reisi bunu böyle adlandırıyor, ABD “Güvenli Bölge” terimini yeğliyor, Rusya, İran ve AB ne diyor bilmiyorum. Ama ortak açıklamadaki şu cümle yeterince açık:

“Güvenli bölge, evvelemirde (=Her şeyden önce) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olacak.

E tamam işte. AKP Reisi de bunu istiyordu ve besbelli ki istediğini elde etmiş.

Alın bir cümle daha:

“Türk tarafı Barış Pınarı Harekâtı’na, güvenli bölgeden YPG’nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir. Barış Pınarı Harekatı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.”

Burada söylenen açık: Suriye Kürtlerinin silahlı örgütü PYD bu 440 kilometre uzunluğundaki, 30 kilometre derinliğindeki şeridi terk edecek.

E, bunun AKP Reisi’nin ha bire tekrarladığı koşullardan bir farkı mı var ?

Haydi son bir cümle daha:

“Her iki taraf (=ABD ve Türkiye) Türkiye’nin, YPG ağır silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde mutabık kalır.”

Yani YPG güçleri sadece çekilmeyecek, silahları, siperleri, tünelleri filan da yerle bir edilecek.

Bu kadar alıntı yetsin. Kimilerinin hoşuna gitmese bile AKP Reisi bir egemen ülkenin toprakları üstünde 440 kilometre uzunluğunda, 30 kilometre derinliğinde bir “şerit bölge”yi koşulsuz ve engelsiz kendi kontrolü altına alıyor.

Bunun anlamı da pek kısa ve açık:

Önceki günden itibaren Suriye 440 x 30 kilometrekare küçüldü.

13.200 kilometrekare eder. 13.844 kilometrekarelik Adana ili kadar yani…

(Yazanın iç sesi: Anaaaa, az değilmiş be!..)

*   *   *

Şimdi ardarda sorular:

Suriye 13.200 kilometrekare küçüldüyse, Türkiye 13.200 kilometre kare büyüdü mü ?

Cevap: Böyle bir küçülmeyi Suriye iktidarı (“Suriye rejimi” filan değil, Suriye’nin Suriye’de Beşşar Esad başkanlığındaki BAAS partisi iktidarı) kabul ederse evet?

Eder mi ?

Cevap: Hayır.

Rusya, İran ve hatta ABD bu konuda Türkiye’ye hak verirler mi, yoksa Suriye’deki iktidarı mı desteklerler?

Cevap: ABD bile Türkiye’ye orada kalıcı olmaya kalkarsa Suriye’yi destekler.

Sonuç:

Suriye dünden beri fiilen 13.200 kilometrekare küçüldü.

Şimdilik…

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim