06 Aralık 2019

Programlar çeşit çeşit, tüzükler pek eşit

Milliyetçi partinin, liberal partinin, muhafazakâr partinin, sosyal demokrat partinin, sosyalist partinin, komünist partinin tüzükleri de birbirinden farklı mıdır? Şaşıracaksınız ama hemen bütün siyasal partilerin tüzükleri arasında şaşılacak bir benzerlik vardır…

Termik santrallerin bacalarına filtre takılıp, çevreyi zehirlemeleri AKP tepelerinin kararı ve milletvekillerinin oyları ile bir kaç yıldır erteleniyordu. Çünkü termik santralden okkalı kârlar elde eden güçlü bir "sermayedarlar çetesi" kapalı kapılar ardında filtre zorunluğunu erteletmeyi başarıyorlar; AKP milletvekillerine de bunu Meclis’ten geçirmek kalıyordu.

Bir kaç gün önce yine AKP milletvekillerinin oyları ile yeni bir erteletme suçu işlendi. Ancak, kamuoyu tepkisi bu kez hesaplanandan yüksek oldu ve AKP Reisi yasayı veto edip, Meclis’e geri yolladı. AKP listesinden "milletin vekili" olarak seçilmiş adamlar ve kadınlar tükürdüklerini iştahla yaladılar, başkanlarına teşekkürler ettiler.

Bu siyasal pişkinliğin, siyasal kişilik yoksunluğunun doruğa çıktığı olay daha çok AKP ile -haklı olarak- dalga geçilmesine yol açan bir siyasal magazin gibi ele alındı.

Ve sadece "AKP’ye özgü bir ilkesizlik" olarak ele alındı.

Bu doğru ve haklı bir değerlendirme mi?

Çok taze bir anı: Şu "Barış Pınarı" kılıfının ardına saklanan, bir egemen ülkenin toprağına askeri birlik yollama kararı ile ilgili tezkerenin Meclis'ten geçtiği günlerde, CHP içinde, daha önce diplomatken de adı duyulmuş, saygın, görmüş geçirmiş, görgü kazanmış bir siyasetçi Barış Pınarı Harekâtı'nın kesinlikle yanlış olduğuna inandığını söyledi. "Evet ama Meclis’te siz de evet oyu kullandınız" diye sorulunca "Ama partimin kararıydı ve ben parti disiplinine uydum" diye cevapladı.

Bir oylama var ve siz alınması istenen kararın kesinlikle yanlış olduğunu düşünüyor ama olumlu oy kullanıyorsunuz. Bunun adı da "parti disiplini" oluyor.

* * *

"Parti içi demokrasi" çok sık kullanılan bence aşınmış, yalama olmuş bir kavram.

"Parti içi demokrasi" ile "parti disiplini" adeta ikiz kardeş. Kağıt üstünde akla da uygun. Bir konuda herkes parti organında görüşünü özgürce söyleyecek, tartışacak ve sonunda oylama yapılarak bir karar alınacak ve herkes o karara uygun davranacak.

Sırasıyla gidelim: Parti içi demokrasi. Karara bağlanacak konu parti organında özgürce tartışılacak; kimse görüşlerini söylemekten çekinmeyecek; liderin, başkanın, genel sekreterin, partinin en yüksek organlarında koltuk kapmışların hoşlanmayabileceği görüşler açıklamaktan asla geri durmayacak, meselâ "Böyle konuşursam bir dahaki seçimde başkan, lider, merkez yönetimi beni aday göstermez" filan gibi düşünceleri aklından bile geçirmeyecek…

Çok hoş değil mi?

Diyelim bu gerçek. (Durun, hemen itiraz etmeyin. "Mesela" dedik.)

Diyelim ki bu tartışmalar özgürce yapıldı. Peki, tartışmaların sonunda ikna olmayan, alınması istenen karara aklı yatmayan, önüne konan kanıtları, gerekçeleri yetersiz bulan, ama sondaki oylamada da azınlıkta kalan bir partili ne yapacak?

Soruya "Parti disiplini" diye cevap vereceklerdir; "Karar alındıktan sonra o karara bütün partililer uymak yükümündedir" denecektir.

(Şimdi yazının burasında durun, başınızı bilgisayar ekranından kaldırın ve "Bu durumda ben olsaydım ne yapardım" sonusuna cevap verin. Cevabı bana değil kendinize verin.)

* * *

Siyasi partiler iktidarı aldıklarında ne yapacaklarını, neyi nasıl yapacaklarını ve neden öyle yapacaklarını anlatırlar. Buna parti programı deniyor. Partinin benimsediği ideolojinin (dünya görüşünün) yansıdığı bir metindir.

Her siyasi partinin, milliyetçi partinin, liberal partinin, muhafazakar partinin, sosyal demokrat partinin, sosyalist partinin, komünist partinin programları farklıdır ve farklı olması gerekir.

Peki tüzükleri nasıldır?

Milliyetçi partinin, liberal partinin, muhafazakâr partinin, sosyal demokrat partinin, sosyalist partinin, komünist partinin tüzükleri de birbirinden farklı mıdır?

Şaşıracaksınız ama hemen bütün siyasal partilerin tüzükleri arasında şaşılacak bir benzerlik vardır…

"Parti disiplini" liderin, liderin oluşturduğu ya da lider çevresinde oluşmuş yönetici kadroların güvenli sığınağıdır ve bu tüzükle sağlanır.

İnanmayanlarınız varsa alsınlar partilerin tüzüklerini dikkatle ve ayrıntılara takılmadan, tüzüğün özünde, temel ilkelerinde yoğunlaşarak okusunlar.

Bana hak vereceklerdir.

Başlıkta dedim ya, programlar çeşit çeşittir de tüzükler pek eşittir

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim