24 Kasım 2021

Bolu’da halk dalkavukluğunun utanç verici yükselişi

Bolu bu utancı hak ediyor mu?

Popülizm terimini Türkçeye “halkçılık” diye çeviren çok bilmişler var. Ben “halk dalkavukluğu” diye çeviren az bilmişlerdenim.

Bolu’da bir belediye başkanı var. CHP’den seçilmiş ve galiba hâlâ da CHP’li…

Bu zat daha önce de Bolu’da yaşayan “yabancılar”ın kentin yerli halkı için sorun oluşturduğunu ileri sürmüş ve “yabancılar” karşı belediyenin alacağı utanç verici ve hukuksuz önlemleri sayıp dökmüştü. Yabancılar dediği tahmin edilebileceği gibi Suriyeler, Iraklılar, Afrikalı karaderililer ve son dönemde de Afganlar.

Farklı kültürlerden, yaşam alışkanlıklarından gelen göçmenlerin yerli halkça yadırgandığı, bu yadırgamanın yer yer düşmanlığa dönüştüğü bilinir.

Almanya’da ilk göçmen kuşağından Türkler, Fransa’da Kuzey Afrika’daki eski Fransız sömürgelerinden gelen göçmenler, ABD’de başta Meksikalılar olmak üzere Güney Amerika’dan gelen Latin göçmenler, İngiltere’de, ona bugünkü zenginliğini sağlayan eski sömürgesi Hindistan’dan gelen göçmenler…

Hatta Danimarka gibi bir ülkede bile Grönland’dan gelmiş, yani Danimarka vatandaşı olan Eskimoların ayrımcılığa uğradıklarına, “Dan milliyetçileri”nin aşağılamalarına maruz kaldıklarına tanık oldum.

Ama bu ülkelerin hiçbirinde belediye başkanlarının aklına herhalde kentin içme suyunu  “yabancılara” metreküpü 4,5 dolardan satmak, belediyede kıyılacak nikâhlarda “yabancılardan” 100 bin lira nikâh haracı  (yanlış yazmadım. Nikâh harcı değil nikâh haracı) almak gelmemiştir.

Bu onur(!) Bolu Belediye Başkanı'nın ve onun önerisini benimseyip kabul oyu veren Belediye Meclisi üyelerinin oldu.

O belediye meclisinin CHP’li üyelerinden ikisi çekimser kaldı, yani reddetmeyi gözleri yemedi; geri kalanları ise kabul oyu verdi. Evet, evet CHP’li Belediye Meclisi üyeleri... Hani şu kendini sosyal demokrat parti olarak tanımlayan ve “Sosyalist Enternasyonal” üyesi CHP.

*   *   *

Kendini Bolu Beyi yerine koyan Belediye Başkanı’ndan yakında “Bolu ili sınırları içinde yaşayan, T.C . vatandaşı olmalarına rağmen Türk kökenli olmayan Kürtlere, Ermenilere, Rumlara, Yahudilere bundan böyle suyun metreküpü 10 dolar, nikâh haracı da 10 bin dolar karşılığı TL'dir” diye bir karar önerisi gelirse şaşırır mısınız?

Bolu halkının kimileri, diyelim çoğunluğu, Suriyeli, Iraklı Araplarla aynı kentte yaşamak istemeyebilir; keza Kürtlerden, Türk olmayan azınlıklardan da hoşlanmıyor olabilir. Ama bir kamu kurumunun (Belediye bir kamu kurumudur) sorumluları, yöneticileri böylesi kitlesel savrulmalara, önyargılara tutsak olanlara, bu hak edilmemiş kendini beğenmişliğe boyun eğip onları hoşnut kılacak önlemler değil, tam tersine bu eğilimin yanlış ve insanlığa, insan haklarına aykırı olduğunu anlatmak ve bu çizgide inatla, ısrarla, dimdik yürümek yükümündedir. Hele o kentin yönetimi bir sosyal demokrat belediyede ise.

Tersi sadece ve sadece iğrenç bir halk dalkavukluğudur.

Bolu bu utancı hak ediyor mu?

Bilemem.

Cevabı Bolulular verecek…

Peki CHP bu Belediye Başkanı ve Belediye Meclisi üyelerini hak ediyor mu?

Onu da bilemem.

Cevabı CHP yönetimi verecek…

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim