İşte bir Digiturk filmi. Belki çok önemli değil, ama kimi ögeler bir araya gelince film yeterince ilginç ve ürkünç olabiliyor.

En başlarda, beli kırılmış yatan annesini yıllar önce terk edip gitmiş babasını bulmaya giden bir genç kız tanıyoruz. Adını asla öğrenemeyeceğimiz için sadece girl-kız diye tanımlayacağımız... Babasından öylesine nefret etmektedir ki... Ve ona gidişinin tek nedeni vardır: Adamı öldürüp ailesinin, özellikle de annesinin intikamını almak...

Ama her şeyiyle gri, kederli ve bunaltıcı gözüken o taşra kasabasında bulduğu, ancak babasının cesedidir. Çünkü birileri onu daha önce öldürmüştür!.. Ve genç kız babasının cesedi karşısında gözyaşı döker. Ama şöyle diyerek: "Ah baba... Bunu sana ben yapacaktım!" Kimdir katiller? Ailenin yeminli düşmanları mı? Yoksa kızı için biriktirdiği söylentisi yayılan parayı bulup çalmak isteyenler mi?

Dişi kahramanımız ince bedeni, uzun boyu, keskin yüz hatları, çekici yüzü ve burnuna taktığı halkalarla tam bir taşra hippie'si gibi gözükür. Ne iyi bir eğitim almıştır, ne de gelecek hayalleri vardır. Ama cesareti ve üzerinde taşıdığı keskin baltası (daha 6 yaşında balta fırlatmayı öğrenmiştir!), onun kendini koruma kadar saldırı araçları da olacaktır. Orada iki kardeş tanır. Zaten kasabada 'Kardeşler' diye bilinen ürkünç görünümlü şerif ve kardeşi Charmer (Çapkın). Baba bir anneler ayrı kardeşlerdir bunlar... Ve Girl'e babasının gizemini çözmesi için son sığınağı olacaklardır. Yoksa tam tersi mi?

Hikâye yine o klasik uğursuz kasaba dekoru içinde bir avuç tuhaf, gergin, yalnız ve mutsuz insan portresi içeriyor. Erkekler kadar kadınlar da... Onların farkı gelip Girl'e içlerini dökmeleri... Ondan hoşlanan bir oğlanla balta ve bıçağı değişmeleri de ilginç bir sahne... Balta kadar ölen babanın değerli kol saati de kilit objelerden biri oluyor. Cepten cebe dolaşan...

Ve her kent veya kasabada değişmez buluşma yeri olan yerel Bar'ın sahibi şöyle diyor: "Hiçbir kasaba burası gibi değildir." Ne açıdan? Belki filmin sonunda öğrenirsiniz...

Bu kasaba dramıyla kara-film karışımı yapımda, orta karar bir oyuncu kadrosu var. Tek tanıdığımız isim şerifi oynayan Mickey Rourke. 1952 doğumlu (demek ki 70 yaşındaki) sanatçı ne kadar yaşlanmış... Yıllar boyu sayısız filmde çokluk yakışıklı tipleri oynayan Mickey'in suratı kevgire dönmüş!... Ama oyunculuğu her zamanki gibi iyi. Filmi sürükleyen yine de Girl'ü oynayan Bella Thorne oluyor. Ve gelecek için umut vaat ediyor.