19 Mayıs 2020

Sokak gezilerim, biten kitaplarım ve 2000'lerin yönetmenleri

Her şey aynen sürüyor. Biraz eğlenceyle, çoğu yapay ve zoraki duran etkinliklerle süslenmek istenen o bitmeyen ve kolay kolay da bitmeyecek zorunlu ev hapsi devam ediyor

Bir süredir yazamadım. Merak edip "bu adama ne oldu yahu" diyenleriniz çok olmuştur herhalde... Şaka şaka... Eminim kimse farkına bile varmamıştır!.. Hele sinemayla birlikte eleştirisinin de yok olduğu şu günlerde...  

Allahtan sevgili T24’ümüzün kadrosu giderek zenginleşiyor. Yeni gelenlerden özellikle Altan Öymen ve Gencay Gürsoy’u kutluyor ve hoşgeldiniz diyorum. Eminim, inanılmaz deneyimleriyle bize ve okurlara çok şey katacaklardır.

Bunun ötesinde, her şey aynen sürüyor. Biraz eğlenceyle, çoğu yapay ve zoraki duran etkinliklerle süslenmek istenen o bitmeyen ve kolay kolay da bitmeyecek zorunlu ev hapsi devam ediyor.

O yaş gruplarına ayrılarak verilen kısa süreli çıkma ve dolaşma izinleri de... Ki böylece ailenizin en sevgili bireylerini bile görme fırsatı vermiyor size... Özellikle torunlarımı görememekten ne denli sıkılıp üzüldüğümü anlatamam size... Aynı semtte oturmadığımızdan, gidip gelmek veya rastlaşmak mümkün olmuyor. Ve böylece o üç yaramaz oğlanın en güzel büyüme yıllarını kaçırıyorum. İçim yana yana...

Ayrıca AVM’lerin açılması da işime yaramıyor. Zaten sineması, tiyatrosu, restoranı olmayan; oturup bir kahve bile içemeyeceğiniz o mekanları ben ne yapayım!.. Ama alışveriş için değilse de kimi acil ihtiyaçlarım için gerekliydi. Örneğin bize en yakını olan Akmerkez’e gidip "akıllı telefonum"un kimi tuhaflıklarını sormak veya tükenen kulaklık pillerimi almak için... Ama nerede!..

Leman ve Atilla gezide
Ağaç ve ben

Tamamlanan iki kitabım

Evde görebildiğimiz kimi güzel filmler ve izlediğimiz birkaç dizi dışında, benim için en önemli olanı yazmakta olduğum kitaplar. Daha önce de sözünü etmiştim. İyi haber şu ki, ikisi tamamlandı. Son on yılın Türk sinemasına eğilen "Altın Ayı’dan Altın Palmiye’ye: Dünyaya Açılan Sinemamız/ 2010-2020". Kabaca 200 film eleştirisi; ayrıca on yılın başlıca olayları, kayıpları, kapsamlı bir sunuş yazısı ve yıl yıl giden en iyiler listeleriyle...

İkincisiyse son beş yılın yabancı filmleri. Öncekileri daha önce yayınlamıştım: Hayatımızı Değiştiren Filmler adlı bir seriyle... Bu kez şunu farketttim, öylesine yoğun, o kadar dolu dolu bir beş yıl geçmiş ki... Ve sayısız başyapıt izlemişiz.

Ben onca eleştiriyi makul bir sayıya indirmek için hayli uğraştım. Ve sonunda şöyle bir kitap çıktı: "Hayatımızı Değiştiren Filmler: Başyapıtlar Dönemi/ 420 Filmle 2015-2020 Yılları". Bu kitap da sunuş yazısı dışında tamamlandı. 

Elbette öncelikle T24’e teşekkür etmem gerekiyor. Bunca yıldır (tam olarak Kasım 2013’ten itibaren) bana bu fırsatı tanıdığı için... Yazılarımı olduğu gibi, kesip biçmeden (ah, o yazılı basın dönemi!) kullandığı; bana gereken önemi ve yeri verdiği için... Oradaki tüm dostlarıma, tüm o sadık yol arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler...

2000’lerin yönetmenleri Cambazoğlu’nun sitesinde

Ve de bir sinema haberiyle bitireyim. Sinema yazarı dostum Cumhur Cambazoğlu’nun bir sitesi var: www.sinemamuzik.com

Sevgili Cumhur geçenlerde beni aradı; yaptığı bir soruşturmaya yanıt istedi: 21. yüzyılın en iyi yerli yönetmenleri. Yani ilk filmlerini 2000 yılı ve sonrasında yapmış olanlar. Demek ki birçok eski ustayı elemek ve başlangıç tarihine dikkat etmek gerekiyor.

Ben şu aralar Türk sinemasıyla içli-dışlı olmanın verdiği kolaylıkla konuya daldım. Ve listemi yaptım, yaratıcı yönetmenlerle daha popüler bir sinemanın kendimce bir dengesini kurmaya çalışarak... Ortaya şu liste çıktı:

Çağan Irmak/ Semih Kaplanoğlu/ Onur Ünlü/ Tayfun Pirselimoğlu/ Yılmaz Erdoğan/ Emin Alper/ Özcan Alper/ Pelin Esmer/ Tolga Karaçelik/ Can Ulkay

Sitede kimi ilginç bilgiler de var. 2000 sonrasında 500 yeni isim işe başlamış ve sonuçlarda 56’sının adı geçmiş. Toplam 30 sinema yazarının katıldığı ankette ortaya çıkan listenin ilk onu ise şöyle: 

Emin Alper/ Pelin Esmer/ Özcan Alper/ Tayfun Pirselimoğlu/ Seren Yüce/ Tolga Karaçelik/ Onur Ünlü/ Semih Kaplanoğlu/ Ümit Ünal/ Kazım Öz

Benim de hayranı olduğum genç sinemacı Emin Alper’in 195 oyla açık ara başa geçtiği ankette, o 56 isimden bazıları sadece birer oy almış!.. İlk 30 adı, katılan yazarları, kişisel listelerini ve diğer bilgileri sitede bulabilirsiniz.

Bu arada merak edebilecekler için söyleyeyim: Emin Alper ve Özcan Alper kardeş değil!..

Yazarın Diğer Yazıları

ABD'deki hayali bir savaşın korkunçluğu tam şu günlere denk düşüyor

Dünyamızın savaş denen korkunç olaya sayısız ülkede esir düştüğü şugünlerde, bu film önemli bir eleştiri sayılabilir

Bir korku klasiğinin ilk günlerine dönüş

Bu türü sevenler ve özlemiş olanlar için iyi bir seyirlik sayılabilir

Hindu kültüründen gelen kendine özgü bir kitle filmi

Karşımızda gerçekten hayli değişik bir film var. Hem anlattıkları; hem anlatma biçimleriyle...