19 Ekim 2019

Disney masalının içindeki kaynanalar çekişmesi!..

O egzotik alemler ustalık ve estetikle canlandırılmış. Tüm özel efektler kusursuza yakın...

MALEFİZ
(Maleficent: Mistress of Evil)
X  X  X

Yönetmen: Joachim Ronning
Senaryo: Micah Fitzerman-Blue, Noah Harpster, Linda Woolverton
Görüntü: Henry Braham/ Müzik: Geoff Zanelli
Oyuncular: Angelina Jolie, Michelle Pfeiffer, Elle Fanning, Harris Dickinson, Chiwetel Ejiofor, Sam Riley, Ed Skrein, Robert Lindsay, David Gyasi, Jenn Murray, İmelda Staunton, Juno Temple

Walt Disney filmi

Angelina Jolie’ye hayran olmamak mümkün mü? Bu ‘müstesna’ kadın yalnızca boyu-posu, güzelliği ve cazibesiyle 40 yıldır (80’lerin başından beri) erkekleri çekmekle kalmıyor. Brad Pitt gibi bir adamla evliliğinden olan çocuklarının yanı sıra, tüm dünyadan (özellikle de yoksul ülkelerden) evlat ediniyor. Politik filmler yapıyor; en belalı ülkelerdeki kampları ziyaret ediyor; ezilmişlere yardım elini uzatıyor; çeşitli kampanyalara katılıyor.

Ve arada -nasıl vakit buluyorsa- film de yapıyor. Politik olanları da var, dramatik ya da komik olanları da... Arada fantastik işler veya süper-aksiyonlar da çıkıyor: Lara Croft serisi, Beowulf- Ölümsüz Savaşçı, Wanted, Ajan Salt. Ya da 2014’de çektiği ilk Malefiz gibi...

O filmde Jolie’nin bu filmdeki görünümüne ilk kez tanık olmuştuk: upuzun sivri boynuzlar, sivri kanatlar ve sivriltilmiş şakaklarla sanki geometrik bir maske-yüz!.. Kızı Aurora’yı o filmde doğuruyor ve sonra insan ırkına düşman olan bir başka türün dünyasına geçip, orada bir ‘kötülükler kraliçesi’ oluyordu.

Bu kez aynı öykü devam ediyor. Kökenleri aslında Fransızların çok ünlü masalcısı Charles Perrault’ya ve ondan Disney’in yaptığı eski bir canlandırmaya dayanan hikâyeye göre, Orta Çağ’da ve arzın o yöresinde artık iki tür yaratık vardır: İnsanlar ve

de yanı başlarında yaşayan ’periler’. Onlar kraliçeleri Malefiz’e benzerler; ama küçücük olup çiçeklerin içinde yaşayanlar da vardır. 

Öte yandan, komşu krallıkta insanlar vardır. Ve adları Ulsteat ve Moors olan bu iki ülke çekişir durur. Birinin bitkilerden, öbürününse madenlerden gıcık kapıp hastalanmaları aynı bir garabettir.

Sonra insanların genç prensi Philip, Aurora’ya tutulur. Ve evlenme kararı alınır. Ama bu her iki kraliçenin hoşuna gitmeyecek ve ortalık karışacaktır.

Bu masal-film belli ki büyük bir bütçeyle çekilmiş. O egzotik alemler ustalık ve estetikle canlandırılmış. Tüm özel efektler kusursuza yakın. Adları Kara Freyler olan perilerle insanlar ve aralarındaki küçücük ‘Kuzgun cemaati’ çekişedursun, bir noktadan sonra bu tam bir ‘kadınlar filmi’ne dönüşüyor. Çünkü asıl büyük çekişme iki kraliçe arasında yaşanıyor: en dramatik boyutlara ulaşarak... Yani bir tür ‘kaynanalar savaşı’na... 

Erkek rollerinin hayli silik olması bu durumu pekiştiriyor.  Ve olay aynı zamanda bir Angelina Jolie-Michelle Pfeiffer çekişmesi halini alıyor. İki kadının da kusursuz olduğunu söylemeliyim. Michelle’e biraz daha çok arka çıkarak!...

Ayrıca Aurora’da Elle Fanning masumluğu yine çok iyi temsil ediyor. Erkeklerdeyse Diaval’de Sam Riley ve Conall’da tanınmış siyahi oyuncu Chiwetel Ejiofor da çok iyiler.

Sonuç olarak önemli bir film olmasa da, Disney markasını savunan ve rahatlıkla izlenen film. Pekala çocuklarınızın yanında yer alabilirsiniz!..

 

Yazarın Diğer Yazıları

ABD'deki hayali bir savaşın korkunçluğu tam şu günlere denk düşüyor

Dünyamızın savaş denen korkunç olaya sayısız ülkede esir düştüğü şugünlerde, bu film önemli bir eleştiri sayılabilir

Bir korku klasiğinin ilk günlerine dönüş

Bu türü sevenler ve özlemiş olanlar için iyi bir seyirlik sayılabilir

Hindu kültüründen gelen kendine özgü bir kitle filmi

Karşımızda gerçekten hayli değişik bir film var. Hem anlattıkları; hem anlatma biçimleriyle...