04 Haziran 2018

Saldırın denince saldırmışlardı; şimdi susun dendi, sustular...

Her fırsatta en iğrenç şekilde küfür, hakaret, tehdit savuran Ak troller neden birden sus pus oldu?

2015 yılının Haziran ayında ilk kitabımı yazdığımda yandaş medya, Ak troller ve iktidar saflarından inanılmaz bir saldırıya uğramıştım...

Yeni kitabım “İçimde Kalmasın – Tanıklığımdır” yaklaşık iki hafta önce çıktı. Bu kitapta tepki, eleştiri ve saldırılara da tek tek, isim isim cevap verdim...

Ama hayret!
Yandaş medyadan ve Ak trollerden hiç ses yok...
Adeta, “Görmedik, Duymadık, Bilmiyoruz”u oynuyorlar...
Çünkü “yukarıdan” talimat geldi...
“Seçime gidiyoruz. Bu kitabı yok sayın. Saldırırsanız, çok konuşulur, tartışılır, bizim tabanımız merak eder, alır okur ve etkilenebilir” diye...
Gerçekler korkutuyor işte...

Bu arada, Cumhuriyet gazetesine iki yıl önce verdiğim röportajda, “Ak troller Saray’dan yönlendiriliyor, talimatlar oradan gidiyor. Operasyonun başında da Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank var” dediğim için hem hakaret hem de tazminat davasında mahkum olmuştum...
Kanıt diyordunuz...
Mahkemede sunduğumuz kanıtlar yeterli gelmemişti...
Alın işte size yeni bir kanıt...

Her fırsatta en iğrenç şekilde küfür, hakaret, tehdit savuran Ak troller neden birden sus pus oldu?
Çünkü sus talimatı aldılar...
Yandaş kalemler de aynı nedenle görmezden geldi...
Bir iki cılız ve içi boş yazı dışında o cenahtan da tık yok...
İlk kitaptan bu yana geçen sürede durum daha da kötüleşti tabii..

“Abdullah Gül ile 12 Yıl” kitabı Doğan Kitap’ta basılmış, Hürriyet gazetesinde iki gün manşet olmuş, CNN Türk’te Mirgün Cabas beni konuk etmiş, Kanal D ana haberde geniş şekilde yer almıştı...
Bu kitap, Hürriyet gazetesinde, CNNTürk’te,  Kanal D’de tek satır haber olmadı!
“Görmeyin” talimatı, o alanı da kapsıyor artık...
Üç yıl önce, “Neden Doğan Kitap, neden Hürriyet?” diyorlardı...
Grubu, olduğu gibi havuza dahil ederek sorunu kökten hallettiler...
Yetmedi...
D&R zincirini de aldılar...
Gelen “uyarı” üzerine, sanki yasa dışı bir yayınmış gibi benim kitabı sakladılar ve göstermediler...
Buna rağmen ilgi görünce çok satanlar arasına koymak zorunda kaldılar...
Ama her an yine görünmez yerlere geri çekebilirler...
Kitaptan korkan kitapçıları da gördük...

Yazarın Diğer Yazıları

Delors asla "AB, Hristiyan kulübüdür" demedi; peki, bu haksız algı neden üstüne yapıştı kaldı?

Avrupa Birliği'nin oluşumunda büyük pay sahibi olan Jacques Delors, Türkiye'de maalesef "Batı ve Hristiyan klübü"nün sözcüsü olarak tanıtıldı, yansıtıldı. Kendi kulüpçülüklerini sürdürmek için Avrupa'dan medet umanların yazdıklarının aksine, "Türkiye'ye tavır almak, AB'yi Hristiyan kulübüne dönüştürme riski taşır" demişti

Türkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi

Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor...

Erdoğan'a nasıl hakaret etmişim?

Soylu'nun “Sahtekar, düzenbaz, alçak” ifadelerini AİHM kantarında tartan savcılar “Eleştiri hakkı” derken, Erdoğan şikayetçi olunca eleştiri içeren cümleleri hakaret sayıyor...