Haberler

Sosyolog Prof. Sencer Ayata: Orta sınıf statü kaybedecek; salgın hem otoriterler hem demokratlar için fırsatlar yarattı

25 Mayıs 2020 10:47

Türkiye’nin önde gelen sosyologlarından Prof. Dr. Sencer Ayata, yeni tip Koronavirüs salgınının Türkiye’de orta sınıfı olumsuz etkileyeceğini, burada bir statü kaybı ve yaşam kalitesinde düşüş yaşanacağını söyledi. Orta sınıfta bir hoşnutsuzluk oluşacağını belireten Ayata, “Bu sınıfın eğitim düzeyi daha yüksek olduğu için dünyadaki ve ülkedeki siyasi gelişmeleri daha yakından takip edeceklerini söyleyebiliriz. Bu hoşnutsuzluk diğer toplum kesimlerine göre daha çabuk yer değiştirebilir. Tabi bu muhalefetin de kendini ortaya koymasına bağlı olacak” dedi. 

T24 Gündem’de Murat Sabuncu’nun salgının sosyolojik, siyasi ve ekonomik etkilerinin sonuçlarına dair soruları yanıtlayan Ayata, Koronavirüs’ün sosyolojik etkilerinin Türkiye siyasetine olası etkilerini de değerlendirdi. 

"Her iki rejim türü için de yoksulluk ve işsizlik sarsıcı olacak"

Yaşanan ekonomik sorunların memur maaşlarında bir baskılamayı ortaya çıkaracağını ifade eden Ayata, orta sınıfta gelir kaybı ve statü kaybı nedeniyle bir hoşnutsuzluğun ortaya çıkacağını ve bu durumun siyasi sonuçlarını olacağını söyledi. Orta sınıfın konut ve araç alımı ile eğitim kalitesi konusunda zorlanacağını dile getiren Ayata, “Bu sınıfın eğitim düzeyi daha yüksek olduğu için dünyadaki ve ülkedeki siyaseti gelişmeleri daha yakından takip edeceklerini söyleyebiliriz. Bu hoşnutsuzluk diğer toplum kesimlerine göre daha çabuk yer değiştirebilir. Tabi bu muhalefetin de kendini ortaya koymasına bağlı olacak. Bu grupların sosyal ağları daha yoğun kullanacaklarını düşünüyorum. Bizde patlama kavramı çok sevilir. Bu orta sınıfta bir patlama olur mu olmaz mı şu anda bu konuda konuşmak için erken” dedi. 

“Ben beyaz yakalılar arasında otorite arayışı olacağı eylemini daha zayıf olacağını düşünüyorum. Ama mesela küçük işletmeler, profesyoneller, vasıflı fabrika işçilerinde otorite arayışı daha çok olabilir” diyen Ayata, önümüzdeki dönemin en önemli konularından birinin toplumun otoriteye yönelik eğilimi olduğunu ifade etti. 

Salgınla mücadelede  otoriter rejimlerin mi yoksa demokrasi rejimlerinin mi daha başarılı olduğu tartışmasını doğru bulmadığını ifade eden Ayata, her iki rejim türünün de başarılı ve başarısız örneklerinin bulunduğuna dikkat çekti. Koronavirüs salgınının hem otoriter hem demokrasi rejimleri için fırsatlar yarattığını belirten Ayata, her iki rejim türü için de işsizlik ve yoksulluğun sarsıcı olacağını söyledi. 

"Otoriter rejimler fırsatçılık yapıyor"

Otoriter rejimlerin Koronavirüse karşı alınan önlemleri fırsat bilip gözetimi artırdıkları konusunun sık sık gündeme geldiğini belirten Ayata, şöyle konuştu: 

“Politikalar ne kadar güvenlik merkezli olmaya giderse o ölçüde sağ otoriter olanlara yani kanun ve nizam diyenlere yarar. Bir başka açıdan baktığımızda otoriter rejimlerde ciddi bir fırsatçılık oluyor. Birçok geçirilmesi zor kanunu, tartışma gerektiren konuyu bir çırpıda geçiriyorlar”

“Peki demokrasi lehine eğilimler yok mu? Bence çok ciddi olarak var. Birincisi bu salgın kamu yararının önemini ve piyasanın açıklarını çok öne çıkardı. Dünyada güçlü sosyal politikalar yönünde kuvvetli bir eğilim belirdi. Piyasa toplum dengesini biraz daha toplum yararına düzenleyecek atılımlar önem kazanacak diye düşünüyorum. Dünyayı izlediğim kadarıyla toplumsal dayanışma tartışmalarının çok öne çıktığı da görüyorum ve ben bunun solun lehine olduğunu da düşünüyorum. Bilim çok öne çıktı. Nihai çözümlerin bilimde olduğu anlaşıldı ve bilimin önemi çok öne çıktı. İnsan aklının ve bilime daha çok önem verileceği düşüncesindeyim. Bu da daha çok solculara, demokratlara yarayacak diye düşünüyorum”