Ekonomide ne oluyor?

Selin Sayek Böke: Krizin nedeni ahbap çavuş kapitalizmi; bu düzen değişmeli

CHP İzmir Milletvekili ve ekonomist Selin Sayek Böke, Barış Soydan'a anlattı

14 Ocak 2020 12:48

CHP İzmir Milletvekili ve ekonomist Selin Sayek Böke, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin nedenlerini yorumlarken adalet, demokrasi ve toplumsal barışa vurgu yaptı ve ahbap-çavuş kapitalizminin değişmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin içinde bulunduğu krizden çıkmak için radikal değişiklikler yapması gerektiğini ifade eden Böke, "Düzen bu krizin nedeni, düzeni de bu iktidar bilerek ve isteyerek kuruyor. Hukukun tesis edilmediği, kapsayıcı kurumların var edilmediği, herkesin içine dahil olmadığı hiçbir durumda bu krizden kurtulmamız mümkün değil" dedi. 

Barış Soydan'la Ekonomide ne oldu, Ne oluyor, Ne olacak?  programına konuk olan CHP İzmir Milletvekili ve ekonomist Selin Sayek Böke, yaşanan ekonomik kriz için "Bu kriz, bizim alışık olduğumuz döviz krizlerinden ayrışan bir özellik barındırdığı için insanların eski refleksleriyle örtüşmeyen bir hal var. Bu kriz Türkiye’nin daha önce yaşadığı bütün krizlerden çok daha ağır ve yaygın bir halde karşımıza çıkıyor" dedi.

2020 yılı için yapılacak bütün öngörülerin esasında ‘biz ekonomiden ne anlıyoruz’ sorusuna yanıt vermesi gerektiğini belirten Böke, "Nihayetinde adil ve eşit bir düzenle, hepimizin kendisini içinde bulabildiği bir kapsayıcılıkla var olan düzeni ben 'ekonomi' olarak değerlendiriyorum. Ancak böyle olursa kriz bitti diyebiliriz. Böyle bir tarif yapıyorsak eğer o zaman şunu açıkça söyleyebiliriz. Bu düzen değişmediği sürece bugün yaşıyor olduğumuz krizler devam edecek" ifadelerini kullandı. 

Türkiye'nin içinde bulunduğu krizden çıkması için demokrasi,  toplumsal eşitlik ve fırsat eşitliğini temel alan yenilikçi bir anlayış geliştirmesi gerektiğini söyleyen Böke, krizden çıkışı iki temel olguya dayandırarak şöyle konuştu: 

Hukukun yok olduğu, hak tarifinin ortadan kalktığı, yatırım güvencesi, emek hakkı gibi bütün hakların ortadan kalktığı bir yıkımla karşı karşıyayız. Bu hukuk düzenini ortadan kaldırırken bir yandan kapsayıcı olmaktan, şeffaflıktan uzaklaşan ve toplumu  tek kişinin iradesine hapseden bir demokrasi yıkımı ile de karşı karşıyayız. Yeni bugünkü düzeni tarif eden birinci ayak demokrasiden ve toplumsal barıştan uzaklaşmış olmamızdan kaynaklanan bir kurumsal çöküş. Kurumsal yapısı hukuktan demokrasiden ve kapsayıcılıktan uzaklaşmış bir düzendeyiz. Dolayısıyla yeniden hukukun tesis edilmediği, kapsayıcı kurumların var edilmediği, herkesin içine dahil olmadığı hiçbir durumda bu krizden kurtulmamız mümkün değil.

Düzeni tarif eden ikinci ayak da üretim biçimi ve ekonominin kurulmuş olan yapısı ile ilgili bu yapıyı da tarif eden iki somut olgu var. Birincisi bu düzen ahbap çavuş düzenine dönüşmüş vaziyette. Kamu kaynaklarını siyasi iktidarı ayakta tutacak yandaşlarına aktarmayı tercih eden bir anlayış var karşımızda. Bu bir üretim biçimi doğuruyor. Bu üretim biçimi verimlilik ve üretim odaklı olmaktan ziyade, hızlı kazanç yaratan, ranta dayalı bir ekonomik düzen. İktidar ve yandaşları arasında paylaşılan bir rant yaratma ve kazanma durumu var. Müthiş bir adaletsizlik ve eşitsizlik ile birlikte toplumu içine almayan bir ekonomik düzen ortaya çıkmış durumda. Rantçı ekonomik anlayış Türkiyeyi dışarıya bağladı. Çünkü gelir yaratma odaklı üreten ve kazanan bir vizyon yerine kısa vadeci bir rant düzeni var ve bu ekonomik bir kaynak yaratamıyor. Büyük bir düzen değişimine ihtiyaç var. 

Böke, konuşmasının devamında dünyada üretim biçiminin de bir değişimden geçtiğini söyleyerek,  CHP başta olmak üzere Türkiye'deki sol partilerin sosyal demokrasi anlayışının değişmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Endüstri 4.0 çağıyla birlikte Türkiye'deki sol partilerin kendilerine sorması gereken sorular olduğunu ifade eden Böke, "Dünyadaki üretim biçimi değişiyor. Sol siyaset bugünkü krizi doğuran düzeni yamalayıp düzeltmeyi mi seçecek, yoksa yeni bir siyaset mi yaratacak" dedi.