Haberler

Sakarya’daki patlamadan yaralı kurtulan işçi: 'Patlayacağız' diye uyardık; biz işçiydik, onlar müdür, sözümüz geçmedi

06 Temmuz 2020 18:14

Sakarya’da 7 kişinin hayatını kaybettiği, 126 kişinin de yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlamadan yaralı kurtulan işçi, “Bunun olacağını biliyorduk. Patlayan madde havai fişek değildi” dedi ve ekledi: “Biz işçiydik, onlar kimyagerdi, müdürdü. Sözümüz geçmedi” dedi. 

Sakarya’nın Hendek ilçesindeki 7 kişinin hayatını kaybettiği, 126 kişinin de yaralandığı havai fişek fabrikasındaki patlamadan yaralı kurtulan 48 yaşındaki Gülizar Erdoğan CNN Türk’e konuştu.

Erdoğan, “Bunun olacağını biliyorduk. Patlayan madde havai fişek değildi” diyen Erdoğan, patlama öncesinde fabrika yetkililerini uyardıklarını ancak dikkate alınmadıklarını belirterek “Bunlar aslında hep yasak olan şeylerdi, olmaması gerekenlerdi. ‘Patlayacağız, patlayacağız’ diye uyarısını verdik. Biz işçiydik, onlar kimyagerdi, onlar müdürdü. Bizim sakalımız olmadığından sözümüz geçmedi” dedi.

Gülizar Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

Bugünümüze şükürler olsun, canlı kurtulduk. Ölenlere de Allah şehit mertebesi nasip etsin inşallah. Arkadaşlarımızdı, hepsini tanıyorduk. 7 senedir çalışıyordum orada. İş güvenliği elbette tabii vardı ama ihmalkârlık da çok vardı. Orası çocuk oyuncağı gibi görüldü ama çocuk oyuncağı değildi. Sen mesela sürekli barutla, patlayıcıyla uğraşıyorsun,  çocuk oyuncağı gibi anlatılıyordu. Kulak ardı ediliyordu gibi.

“Patlayan madde havai fişek değildi”

Mesela, bunun olacağını biliyorduk. Hatta ben o akşam bile, cenaze okumasında arkadaşlardan helallik alıp gittim. Resmen bile bile gittim. Yaptığımız malzeme yeni yapılan bir malzeme idi. Patlayan madde havai fişek değildi. Patlayan madde, ‘Muska’ denen bir oyuncaktı, yeni bir üründü. Onun malzemeleri patladı. Depoda bunun ilacı ve yapılmış kolileri vardı.

“Biz işçiydik; sözümüz geçmedi”

Stok mecburen yapılıyordu. 5 koli, 10 koli yapınca bunu sevk edemezsin. Tamamen kaç koli isterse onu tamamlamak zorundaydın. Biz orada yaptığımız malzeme kendi kendini ısıtabilen bir malzemeydi. Biz bunu bir gün, iki gün sonra fark edebildik. Isıttı, ateş gibi oldu. Müdürlere falan söyledik, geldiler. Boşalttırdılar kolileri, paketleri açtırdılar, yerlere serdirdiler. Bunlar aslında hep yasak olan şeylerdi, olmaması gerekenlerdi. ‘Patlayacağız, patlayacağız’ diye uyarısını verdik. Biz işçiydik, onlar kimyagerdi, onlar müdürdü. Bizim sakalımız olmadığından sözümüz geçmedi.

“Denetimciler yemek yiyip gitti”

Söylemeye gerek yoktu, kendileri de gördü. Kendileri söyledi, boşaltın, havalandırın, kurutun. Kuruttuk da. Yeniden paketine koyduğumuz malzeme, depoya gidiyor ve depoda bir gün sonrasında o şişme ve kızışma oluyor. Ve bir gün sonra patlıyor. Biz ‘Böyle olacak’ dedik, ‘Yapmayın’ dedik. Ama dinleyen olmadı işte. Denetimciler idari binaya gelip, bir yemek yeyip ‘Hadi eyvallah’ deyip gidenlerden oluştu. Allah razı olsun onlardan, görevlerini güzel yaptılar.