Mezzosoprano Senem Demircioğlu: Klasik müziğe karşı önyargılar kırılacaktır; Fazıl Say’ın 'Türk bestecileri' projesi büyük kültürel miras

Sanatçı, "Klasik müziğe karşı önyargılar kırılacaktır; Fazıl Say’ın bu projesi büyük bir kültürel miras" diye konuştu. 

Sanatçı Fazıl Say'ın Türk Bestecileri Kayıt Projesi'ni ve klasik müziğe dair altı çizilmesi gerekenleri Akustik24'te Ayşen Güven'le konuştu.

"Bu projeye dahil olmamın biraz hüzünlü bir hikayesi var" diyerek yolculuğunu paylaşan Senem Demircioğlu, Türkiye’nin üçüncü kuşak bestecilerinden ve müzik eğitiminde Türkiye’de bir ekol haline gelmiş Muammer Sun’un Türk Bestecileri Kayıt Projesi’ne dahil oluş öyküsünü anlattı.

"Bir sinerji ile Fazıl’a mesaj atıp şarkıyı kaydetmek istediğimi söyledim"

"Sevgili Muammer Sun hocamızın kayıp haberini aldık ve o melankolik günde Muammer Hoca’nın öğrencilik yıllarımda çalıştığım bestelerini tekrar çalışmaya başladım, özellikle Seni Sevdim Diye’yi. Günün ilerleyen saatlerinde Fazıl Say’ın Muammer Hoca’nın bestelerini yeniden kaydettiğini paylaştığı bir Instagram gönderisini gördüm, öyle bir sinerji ile Fazıl’a mesaj atıp 'Seni Sevdim Diye’yi kaydetmek istediğimi söyledim. Diğer besteler ondan sonra geldi" diyerek Demircioğlu, projeye katılım sürecini anlattı. Sun’un 'Seni Sevdim Diye' bestesinin ardından 'Çek Şarabı' ve 'Sevdikçe Yaşıyorum' yorumlarıyla da projeye katkıda bulunan sanatçının; klasik müzik bestecisi, müzik eğitimcisi ve etnomüzikolog Ahmet Adnan Saygun’un da eserlerini yorumladığı 2 kayıt da 21 Nisan’da yayımlandı. 

Klasik müzikte kadının yerine dair görüşlerini de dile getiren Senem Demircioğlu, "Bu belki başlangıç olur, Fazıl Say bu konuda hassas davranıyor. Dünyada da son 10 yılda klasik müzikte cinsiyet eşitliği adına ciddi adımlar atılıyor” diyor. Avrupa’nın bazı köklü orkestralarının bile uzun süre kadın orkestra elemanı almadığını da anlatan Demircioğlu, bu tablonun giderek değiştiğine dikkat çekerek gelecek yıllar adına iyimser yorumlarda bulunuyor.

"Klasik müziğe yönelik önyargılar kırılacaktır"

Halkın klasik müzikten uzaklaştırıldığını düşünen Demircioğlu, hiçbir müzik türünün kültürel altyapı gerektirmediğini savunuyor. "Toplumda yalnızca bir zümrenin işi olduğu düşünülen klasik müzik, kavram olarak müziğin farklı yorumlarından yalnızca biri. ‘Türk Bestecileri Kayıt Projesi’ne aldığım tepkiler şaşırtıcı derecede iyi, hem bestecilerin tanınması adına hem de opera formlu Türkçe sözlü müziğin anlaşılması adına. Bunu görmek hoşuma gitti, belki de böyle böyle önyargılar kırılacaktır" diyen sanatçı bu projenin topluma yerleşmiş bazı algıları kırabilecek kadar güçlü olabileceğini düşünüyor.

"Klasik müzik tarafımıza dönmek istedik"

Senem Demircioğlu’nun 2017’de İklim Tamkan ile yaptıkları albüm ‘İlk Atlas’ sanatçının benimsenen operacı kimliğinin görülmediği işlerden. Demircioğlu, "Orada Operacı Senem’i duyurmak istemedim. Doğru şiirle doğru müziğin birleştiği eserler hem yorumcu için hem dinleyici için ayrı bir deneyim oluyor. Aynı uyumu yakaladığımızda tekrar yapmak isteriz tabii ki, birlikte çok iyi çalışıyoruz. Albümden sonra klasik müzik tarafımıza dönmek istedik, hala oradayız" diyor ve bu kimyayı ileride görmeye devam edebileceğimizi de müjdeliyor.

Sanatçı, dünyanın zor günlerinin Türkiye’deki müzik sahnesine yansımalarına da vurgu yaptı. Devletin kurumlarında kadrolu çalışmayan, kayıtsız müzisyenlerle daha yakından ilgilenilmesi gerektiğini vurgulayan sanatçı, yetkililerin bu konuda aldığı önlemleri "Maddi manevi küçük düşürücü" bulduğunu ifade etti.

Mezzosoprano Senem Demircioğlu ile yenilerinin kapısını aralayan Akustik24 yayında!

İster izleyin, ister dinleyin!