Haberler

Antalya Tabip Odası Başkanı Şahin: Antalya’nın şu andaki vaka sayıları söylenenlerin en az 3-4 katı

"Biz delta varyantının, daha önceki mutanttan 70-100 kat daha bulaşıcı olduğunu, kuluçka süresinin çok kısa olduğunu söylemiştik"

02 Ağustos 2021 10:11

Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, aşılamanın düşük olduğu Rus turistlerin Antalya'ya gelmesinin ve bayram dönemindeki iç turizm hareketlerinin; negatif sonuçlarının olduğunu belirtti. Şahin, "Antalya’nın şu andaki vaka sayıları, nisanda ya da kasım pikinde gördüklerimizin çok üstünde, söylenenlerin en az 3-4 katı düzeylerinde olduğunu biliyoruz" dedi.

Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, yaz dönemindeki yerli ve yabancı turizm hareketliliğinin Antalya'ya olumsuz etkisinin olduğunu söyledi. Şahin, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, "resmi verilerde biz HES’te bütün merkezin kıpkırmızı olduğunu ama yüz binde gösterilen haritada öyle olmadığını görüyoruz. Hem testleri az yaparak, hem de vatandaşlarımızı yeterince uyarmayarak hem hastalığı tespit etmiyoruz hem de aşılamamızda çok gerideyiz" dedi.

Şahin'in açıklamaları şöyle:

"Sağlık Bakanlığı'nın açıklamaları rehavete yol açtı"

"Kısıtlamaların arkasından biz, kademeli olarak önlemlerin kaldırılmasının daha doğru olacağını söyledik. Çünkü her bir kaldırdığınız kısıtlılıktan sonra durumu inceleyerek diğerine geçiyorsunuz. Bu tam açılma ve aşılanmanın tedarik sorununun çözülmüş olması ve Sağlık Bakanlığı’nın ‘Günde 1 milyonun üzerinde, 1,5 milyona yakın aşı yaptık. En iyi aşılamayı yapan ülkeyiz. Eylülde maskeleri atacağız’ söylemleri, hem bu önlemlerin ortadan kaldırılmış olması hem de bu yanlış algı vatandaşlarımızda bir rehavete yol açtı. Çünkü uzun dönem bir kapanma ve kısıtlılık geçirmiştik. Sosyalleşmeye, tatile, eğlenceye haklı olarak hepimizin ihtiyacı vardı"

"Kapılarımızı, çok sıkı önlemlerle açmadığımızı düşünüyoruz"

"Bir taraftan da döviz girdisi ve ekonomik ihtiyaç nedeniyle turizme kapılarımızı, çok sıkı önlemlerle açmadığımızı düşünüyoruz. Özellikle Ruslar gibi -bunu kendi yetkilileri açıklamıştı- aşılama oranları yüzde 10’larda, çok düşük seyrediyordu ve delta hakimiyetinin çok görüldüğü bir gruptu. Onları da çok sıkı önlemler almadan kabul ettik. Dolayısıyla bayramda hem iç turizmin getirdiği bir toplumsal hareketlilik vardı, hem de turizm nedeniyle toplumda büyük bir temas alanı ortaya çıktı. Vatandaşlarımız da birçok yere akın etti. Bazı kişisel koruyucu önlemlerini onlar da göz ardı ettiler. Düğünlerin serbest bırakılması, bayramlaşma ihtiyacı; restoran, kafeler her taraf insanlarımızla doldu taştı. Turistik tesislerimi yüzde yüz doluluğa ulaştı. Ören yerlerinde, hatta denizin üstünde teknelerde bile müthiş bir toplumsal hareketlilik oldu, bütün kıyılarımızda ve Antalya’da da."

"Aşılanmanın artık yüzde 60-70 değil 80’lere çıkması gerektiğini söyledik"

"Bunun bize, bulaşın çok yüksek olduğu delta varyantı nedeniyle negatif riski olduğunu söylemiştik ve uyarmıştık. Bu konuda toplumun da uyarılması, aşılamanın hızla sürdürülmesi gerektiği konusunu söylemiştik. Ama aşılama tüm bu rehavet içerisinde, yaş gruplarını düşürülmesine rağmen giderek azaldı ve hatta 400 bin, 300 binlere kadar geriledi. Oysa biz delta varyantının, daha önceki mutanttan 70-100 kat daha bulaşıcı olduğunu, kuluçka süresinin çok kısa olduğunu söylemiştik. Dolayısıyla aşılanmanın artık yüzde 60-70 değil 80’lere çıkması gerektiğini söyledik."

"Antalya’nın şu andaki vaka sayıları, nisanda ya da kasım pikinde gördüklerimizin çok üstünde"

"Antalya’nın şu andaki vaka sayıları, nisanda ya da kasım pikinde gördüklerimizin çok üstünde. Dolayısıyla vaka sayılarımız çok artmış, bu söylenenlerin en az 3-4 katı düzeylerinde olduğunu biliyoruz. Ama resmi verilerde bize, HES’te bütün merkezin kıpkırmızı olduğunu ama yüz binde gösterilen haritada öyle olmadığını görüyoruz. Hem testleri az yaparak, hem de vatandaşlarımızı yeterince uyarmayarak hem hastalığı tespit etmiyoruz hem de aşılamamızda çok gerideyiz. Aşılamanın hızla sürdürülmesi gerekiyor, sağlık çalışanları çok fedakar, bu konuda ellerinden geleni yapıyorlar. Yorulmamaya, tükenmemeye çalışıyorlar. Bizim de hep beraber onlara yardımcı olmaya, topyekun bir mücadeleyi örgütlemeye çok ihtiyacımız var."