5 Dakika Adalet

5 Dakika Adalet: Kadın cinayetleri, faili meçhuller ve işkence; adalet sistemindeki 'açıklar' devam ediyor

06 Aralık 2019 13:33

T24 Ankara Temsilcisi Gökçer Tahincioğlu, haftanın hak ihlâllerini değerlendirdiği '5 Dakika Adalet'te bu hafta 29 Mayıs 2018’de Ankara’da bir plazanın 20’nci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden Şule Çet için adalet arayışını,  3 Aralık'ta evinin bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak öldürülen Ceren Özdemir cinayetini, Hayata Dönüş Operasyonları davalarından biri olan Ümraniye Cezaevi davasını, 2016'da Van'da işkence yapan emniyet amiri hakkındaki 'beraat' kararını ve önümüzdeki hafta görülecek olan JİTEM davasını değerlendirdi.

-Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de Ankara’da bir plazanın 20’nci katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetti. Bir yıldan fazla süren davada mahkeme 6’ıncı duruşmada olayın bir cinayet olduğuna karar vererek, sanıklar hakkında kararını verdi. Kamuoyunun yakından takip ettiği davada sanık Çağatay Aksu’ya müebbet hapis cezası verilirken diğer sanık Berk Akand  için 18 yıl 9 ay hapis cezasına hükmedildi. Ancak mahkeme Aksu için ‘iyi hal indirimi’ uyguladı. 'Ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezası, 'müebbet hapis' cezasına çevrildi. 

-Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Ceren Özdemir 3 Aralık’ta evinin bulunduğu apartmanın girişinde bıçaklanarak öldürüldü. Ceren Özdemir’in katil zanlısının olaydan 2 gün önce açık cezaevinden firar ettiği öğrenildi. Daha önce de bir çocuğu öldürmeye teşebbüs ettiği ve ayrıca 12 farklı suçtan sabıkası olduğu ortaya çıkan Özgür Arduç'un kabarık suç dosyasına rağmen nasıl açık cezaevine gönderildiği ve firarına ilişkin soru işaretleri gündeme geldi. Adalet Bakanlığı konu ile ilgili idari soruşturma başlatıldığını açıklasa da Ceren Özdemir cinayeti ‘örtülü af’ ve ceza infaz yasalarındaki açıkların tartışılmasına neden oldu. Ceren Özdemir cinayeti ile gündeme gelen adalet sistemindeki tartışmalar devam ediyor.

-Gürpınar İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde 2016 yılında işkence gören Koçer Sason Yapıcı, "görevli memura hakaret" ve "görevi yaptırmamak için direnme" suçlamasıyla gözaltında bulunduğu sırada emniyet amiri tarafından darp edildi. Darp edildiğine dair rapor alan Yapıcı, emniyet amiri hakkında şikayette bulunarak kendisine işkence edildiğini söyledi. Yapıcı’ya yargılandığı davada 1 yıl 7 ay hapis cezası veren mahkeme, işkence uygulayan Emniyet Amiri M.A.K. hakkında ise, "duyduğu hiddetli elemin etkisi altında darp yoluna başvurduğunu" belirterek beraat kararı verdi. Mahkemenin verdiği karar hukukçuların tepkisine neden oldu. Hukukçular aynı zamanda bu kararın işkenceyi meşrulaştırmanın önünü açacağı uyarısında bulundu. 

-19 Aralık 2000’de 20 cezaevine eş zamanlı yapılan operasyonlarda toplam 30 tutuklu ve hükümlü ile iki asker hayatını kaybetti. Hayata Dönüş adı verilen operasyon kapsamında Bora ve Atmaca planlarının uygulandığı, bir uzman çavuş ile dört mahkumun öldürüldüğü Ümraniye Cezaevi davasında 267 askere açılan davada karar açıklandı. Askerler, “kanıt bulunamadığından” beraat etti. Beş ölüm 'faili meçhul' kaldı. İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin değişmiş olan ve dosyayı devralan heyeti, müdahil avukatların tüm taleplerini reddettikten sonra kararı açıkladı. Mahkeme, 15 yıl önce açılan dava süresince hayatını kaybetmiş olan beş sanık hakkında davanın düşürülmesine karar verdi. Kalan 262 sanıktan bazıları hakkında açılmış olan “kasten yaralama” ve “işkence” suçlarından davanın zaman aşımından düşmesine karar verildi. Sanıklar, yargılandıkları davada “aleyhlerine mahkumiyetlerine yeterli her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı kanıt bulunamadığından” beraat etti.

-Önümüzdeki hafta JİTEM davası ile ilgili önemli bir duruşma görülecek. Eski Başbakan Tansu Çiller’in daha önce ifade verdiği ve Emniyet Genel Müdürü, Adalet ve İçişleri Bakanı olarak görev yapmış olan Mehmet Ağar’ın da adının geçtiği davada bazı itiraflara rağmen herhangi bir mesafe alınmadı. Susurluk Raporu başta olmak üzere birçok belgenin bulunduğu davanın gidişatına dair kaygılar sürüyor. Zira daha önce birçok JİTEM davası düşürülmüştü. Yakınları faili meçhullere kurban gidenler davayı yakından izliyorlar. İç hukuk yollarının tükenmesi durumunda ise  davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacaklar.