Tüm maskeler çıksa bile

şeytan ve maske

Şeytan ve Maske

FUMİNORİ NAKAMURA

Çeviri: Sinan Ceylan, Doğan Kitap

Fuminori Nakamura ikinci romanı Şeytan ve Maske’de sınırları zorluyor, bu evrensel öğretiyi ve aile kavramını tersten ele alıyor. Alışılagelmişin dışına çıkarak, kötülük yayması için dünyaya getirilen bir “lanet çocuğun” aile mirasına nasıl karşı çıktığını, içindeki iyiliğe nasıl tutunmaya çalıştığını aktarıyor.

ILGAZ GÖKIRMAKLI

Fuminori Nakamura imzalı Şeytan ve Maske, bir aile geleneği olarak dünyaya kötülük yaymak için eğitilen bir çocuğun hikâyesini konu alıyor. Japonya’nın önemli kalemlerinden Nakamura, okurlarını bu kez iyilik ve kötülüğün amansız mücadelesi üzerine düşündürüyor.

Ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili belki en büyük –ve ortak temennisi, iyi birer insan olmalarıdır. “İyilerin” yeterince galip gelemediği günümüz dünyasında, her yeni doğan bebek iyilik, dürüstlük ve doğruluk ilkeleriyle büyütülmeye çalışılır, bu doğrultuda eğitilir. Fuminori Nakamura ikinci romanı Şeytan ve Maske’de sınırları zorluyor, bu evrensel öğretiyi ve aile kavramını tersten ele alıyor. Alışılagelmişin dışına çıkarak, kötülük yayması için dünyaya getirilen bir “lanet çocuğun” aile mirasına nasıl karşı çıktığını, içindeki iyiliğe nasıl tutunmaya çalıştığını aktarıyor.

İlk kitabı Hırsız’la Japonya’nın en önemli edebiyat ödüllerinden Kenzaburo Oe Ödülü’nü kazanan ve Los Angeles Times Kitap Ödülü finalisti olan Fuminori Nakamura, iki yıl aradan sonra Şeytan ve Maske adlı romanıyla yeniden karşımızda. Sinan Ceylan çevirisiyle yayımlanan kitap, iyiliğin ve kötülüğün bitmek bilmeyen savaşını anlatıyor. Kahramanımız Fumihiro Kuki henüz 11 yaşındayken babasının “büyük sırrı” ile yüzleşir; dünyaya geliş amacının bir “lanet olmak” olduğunu öğrenir.

“Lanet derken, bu dünyaya sefalet getirecek bir varlıktan bahsediyorum. Herkesi bu dünyaya geldiğine pişman edecek ya da en azından, bu dünyayı erdem ışıltılarının yok olduğuna ikna edebilecek bir varlık.”

Babasının bu doğrultuda yetiştirdiği “özel çocuk” Fumihiro’nun önüne Kuki ailesinin tüm imkânları serilir, yalnızca kötülüğe hizmet etmesi beklenir. Ancak Fumihiro’nun yolu aşkla kesiştiğinde işler geri dönüşü olmayacak şekilde karmaşık bir hâl almaya başlar. Kendisine yazılan kadere karşı çıkan Fumihiro’nun verdiği bu savaş, derin iç hesaplaşmaları da beraberinde getirir. İyiliğin, kötülüğün, doğrunun-yanlışın ve ahlakın sorgulandığı bu yolculukta, Fumihiro içindeki kötülükle baş ederken kimi zaman zorlanır, kimi zaman yanlış yollara sapar ve hatta zaman zaman kendini düşmanı olan kötülüğün kollarında bulur. Her ne kadar geçmiş hayatının izlerini silmeye çalışıp kendine yeni “maskeler” edinse de kökleri ve ailesi peşini bırakmaz. Bu zorlu yolculuğunda başta mensubu olduğu Kuki ailesi olmak üzere büyük ve köklü ailelerin kendi çıkarları için insanların hayatlarına korku salmalarına, terör ve karmaşanın onları zengin etmelerine tanık olur.

“Tüm bunlara rağmen Fumihiro içgüdülerine ve kaderine yazılan öğretilere karşı gelebilecek mi” sorusu okurları kitabın son sayfasına kadar elinde tutmayı başarıyor. Şeytan ve Maske iyiliğin ve kötülüğün bu zamansız mücadelesini iki farklı taraf üzerinden anlatmak yerine, tek bedende, tek ruhta bir araya getiriyor; iyiliği ve kötülüğü aynı yüze takılan maskeler üzerinden anlatmayı tercih ediyor. Nakamura, özgün anlatımıyla okurlarını bir kez daha sürükleyici bir hikâyeye davet ederek, ahlakî bir sorgulama üzerine düşündürüyor.