Gündem

Yılmaz Özdil: Türkiye Cumhuriyeti'ni, yetiştikleri merdivenaltı tarikat eğitimiyle, ruhunda ot bitmeyen bedevi çölüne çevirmeye çalışanları ibretle seyrediyoruz

17 Temmuz 2020 10:23

Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, "Temelleri kültür üzerine oturtulan pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti'ni, yetiştikleri merdivenaltı tarikat eğitimiyle, ruhunda ot bitmeyen bedevi çölüne çevirmeye çalışanları ibretle seyrediyoruz." düşüncesini dile getirdi. 

Özdil, "1923… İzmir İkiçeşmelik'te Ankara Sineması vardı. Türkiye'nin ilk sinemacısı Cemil Filmer işletiyordu. Mustafa Kemal, eşi Latife'yle birlikte geldi, locaya oturdular. Salona baktı, hınca hınç doluydu, herkes erkekti. 'Cemil neden hiç kadın yok?' diye sordu. Elbette biliyordu aslında… 'Paşam kadınlara yalnız salı günleri sinema gösteriyoruz' cevabını duyar duymaz, yaverine döndü, 'salonun yarısını boşaltın, bizi karşılamak için dışarda biriken kadınları davet edin' dedi. Kadınlar alkışlayarak ve ağlayarak salonu doldurdu. Koridorlar bile tıklım tıklım kadın oldu. Hep birlikte 'Şarlo İdama Mahkum' filmini seyrettiler. Milattı… Kadın-erkek birarada, tarihimizde ilk kez işte böyle film izledi." ifadesini kullandı. 

Özdil, "1930… Ayasofya bugün anlattıkları gibi aslında cami olarak kullanılmıyordu. Harabeyi andırıyordu, perişan durumdaydı. Avlusu kahvehane olarak işletiliyordu.Restore ettirdi. 1934'te müze yaptı.“Din, Allah ile kul arasındaki bağdır, softa sınıfının din simsarlığına asla müsaade edilmemelidir, dinden maddi menfaat temin edenler tiksinti verici kimselerdir” diyordu. Memleketi 'kültür' üzerine inşa etmek istiyordu. Kültür yoksa, kültür kökleştirilmezse, içselleşmezse, savaşı kazansak bile ayakta kalabilmenin mümkün olmadığını düşünüyordu." değerlendirmesinde bulundu. 

Özdil, "E bakıyoruz bugün…Temelleri kültür üzerine oturtulan pırıl pırıl Türkiye Cumhuriyeti'ni, yetiştikleri merdivenaltı tarikat eğitimiyle, ruhunda ot bitmeyen bedevi çölüne çevirmeye çalışanları ibretle seyrediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar vizyoner, ne kadar haklı olduğunu bir kez daha görüyoruz." görüşünü savundu. 

Yazının devamı için tıklayın