Gündem

Yıldıray Oğur: "FETÖ’nün siyasi ayağı kim olacaktı" sorusuna cevap vermek için öyle çok derin bir istihbarata gerek yok

"FETÖ’nün, darbenin siyasi ayağı kim olmazdı ki?"

17 Şubat 2020 08:57

Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, 'FETÖ'nün siyasi ayağı' tartışmalarına ilişkin, "O anda devlete hâkim olan, güçlü olan herhangi bir iktidarın eli olamıyorsa, ayağı olmaya talip çok sayıda insan bulunurdu. O yüzden soruyu böyle sormakta fayda var: FETÖ’nün, darbenin siyasi ayağı kim olmazdı ki?" yorumunda bulundu. 

Oğur, "15 Temmuz da başarılı olsaydı bu durum değişmeyecekti. Ülke yönetimini ele geçiren darbeciler, siyasi ayak bulmak için hiç zorlanmayacaklardı. İktidarın el değiştirdiğinden emin olan işadamları, siyasetçiler, gazeteciler, entelektüellerin bir kısmı 'böyle olmasını istemezdik ama mecbur kalındı, keşke olmasaydı' diyerek yeni duruma hemen adapte olacak, 'artık ülkemiz için birlik zamanı, hepimiz taşın altına elimizi sokmalıyız' diyecek ve devletin, muktedirlerin yanında saf tutacaklardı." ifadesini kullandı. 

Oğur, "Nereden mi biliyoruz. Tabii ki bugün yaşadıklarımızdan. Bugün nasıl daha önce AK Parti iktidarlarıyla arası hiç iyi olmayan pek çok siyasetçi, işadamı, gazeteci, yazar, aydın, iktidarın artık gücünü konsolide ettiğinden emin olduktan sonra Cumhurbaşkanı’nın, Beştepe’nin etrafında dönüp durmaya başladıysa, o gün de benzer kalitedeki insanlar Genelkurmay’ın, Pensilvanya’nın etrafında dönüp duracaklardı." görüşünü savundu.

Oğur yazısında düşünceleri kaydetti: 

“Darbe olursa, silahlarımı kuşanıp Cumhurbaşkanını korurum” diye efelenip, darbe gecesi ancak halk sokaklara hakim olduktan sonra saklandığı yerden burnunu çıkarabilenler, şimdi FETÖ cadı avlarında en önde koşarken, o gece halkı konumlarını kapatmayı unuttukları evlerinden sokağa davet edebilen gazeteciler, ancak demokrasi nöbetlerinde boy gösterebilen fırsatçılar zaten o gece çoktan bu ihtimali satın almışlardı.

Yani darbenin siyasi ayağı, medya ayağı, hukuk ayağı kim olacaktı diye çok merak etmeye gerek yok. Çok sayıda ayak, çok sayıda kol bulunurdu.

Bugünkü iktidara “yanlış yapıyorsun” diyemeyenler, itiraz edemeyenler, resepsiyonlarda, davetlerde görünmek için yarışanların çok önemli bir kısmı, darbeciler başarılı olsa onların iktidarına yanlış yapıyorsunuz diyemeyecekler, itiraz edemeyecekler, onların resepsiyonlarına katılmak, uçaklarına binmek için fırsat kollayacaklardı.

Önce FETÖ’nün savcılarına, sonra FETÖ’yle mücadele döneminin savcılarına hizmet etmiş gazetecilerin, darbecilerin savcılarına da aynı şekilde hizmet edeceğini tahmin etmek herhalde zor değil.

Keşke 1967’deki bağış makbuzları oyalanmak yerine vakit kaybetmeden bu darbeden haberdar edilen, görev vaat edilen siyasetçiler, bürokratlar, sivillerin olup olmadığı araştırılsaydı ama FETÖ’nün siyasi ayağı kim olacaktı sorusuna cevap vermek için öyle çok derin bir istihbarata, bilgiye sahip olmaya gerçekten gerek yok.

Ülkenin yakın tarihinde başarılı olmuş darbelerden sonra yaşananlara bakınca, her zaman devletin, iktidarın, gücün yanında saf tutmuş, karşısında ağzını açamamış, kaybetmeyi göze alamayan ülkedeki fırsatçı, kariyerist, devletsever insan potansiyelini düşününce cevap çok açık.

O anda devlete hakim olan, güçlü olan herhangi bir iktidarın eli olamıyorsa, ayağı olmaya talip çok sayıda insan bulunurdu.

O yüzden soruyu böyle sormakta fayda var:

FETÖ’nün, darbenin siyasi ayağı kim olmazdı ki?

Yazının devamı için tıklayın