Gündem

Yeni Şafak yazarı Ünlü: Kamu kurumları personeline disiplin cezası vermek için tuzak kurmamalı

31 Mayıs 2021 11:56

Yeni Şafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü, "Kamu kurumları personeline disiplin cezası vermek için tuzak kurmamalı" değerlendirmesini yaptı. 

Ünlü yazısında, "Kamu kurumlarında, zaman zaman amirlerin cezalandırmak istedikleri personele adeta tuzak kurarak pusuya yatarcasına bir davranış içerisine girdiklerine şahit olunmaktadır. Amirlerinin canını sıkan personelin açıkları aranarak nasıl cezalandırılacağı araştırılmaya çalışıldığına yargı kararlarında sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bazen de yakaladım zannıyla ceza verilerek memurlar adeta cezalandırılmakta ve büyük sıkıntılara sokulmaktadır. Sonunda süreç yargı duvarına toslayarak sonuçlandırılmaktaysa da memurlar büyük bir sıkıntıya girmektedir." düşüncesini dile getirdi.

Ünlü şu ifadeleri kullandı: 

"Kamu çalışanlarının zaman zaman amirlerini kızdırdıkları ve bu kızgınlığın sonucu olarak da cezalandırılmak için fırsat arandığına şahit olunmaktadır. Bu durumlar adeta vakayı adiye’den olmaktadır. Nitekim Danıştay kararlarında benzer birçok olaya şahit olunmaktadır.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı’nın 2020/4147 E., 2020/3653 K. No.'lu Kararı'nda şu ifadelere yer verilmiştir; İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesi'nce, Danıştay Onikinci Dairesi'nin 04/05/2017 tarihli ve E:2015/1045, K:2017/2294 sayılı bozma kararına uyularak; dava konusu olayda, davacının personel takip sistemini kullanmamak suretiyle kasıtlı olarak kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; personel takip sisteminin binanın giriş çıkışında bulunmadığı, atıl bir yerde bulunduğu, davacının her gün amirinin odasında bulunan imza defterini sabah, öğlen, akşam imzaladığı, mesaiye riayet ettiği; personel takip sisteminin binanın giriş ve çıkışına konulması durumunda daha etkin bir mesai kontrolü yapılabileceği hususları karşısında davacının kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmeme kastı olmadığı, bu yönüyle suçun manevi unsurunun oluşmadığı, öte yandan, hukuka aykırı dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal hakların Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca davalı idarece tazmini gerektiğinden, parasal haklarının dava tarihi olan 17.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihi olan 17.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Davalı idare tarafından, davacının günlük devam izlenim formunda sabah, öğle, akşam saatlerinde imzasının olmaması, özürsüz veya izinsiz göreve geç gelmesi ve görev yerini terk etmesinden dolayı disiplin cezalarının bulunduğu, davacının hakkında tesis edilen dava konusu işleme dayanak olan fiilleri daha önce işlediği, ilgili genelgenin tebellüğ edilmesine rağmen aykırı davranmaya devam ettiği ileri sürülmekte ise de İdarenin temyiz talebi reddedilerek İdare Mahkemesi'nin kararı onanarak süreç tamamlanmıştır. Yargı kararında memurun nasıl tuzağa düşürüldüğünün izleri görülmektedir.

Amirler birlikte çalıştığı memurları cezalandırmak istediklerinde memurları bir şekilde tuzağa düşürebilirler. Ancak, amirin memurlara kurduğu her tuzak aynı zamanda kendisinin de düşebileceği anlamına gelmektedir. Çünkü, cezalandırmak istedikleri memurlara disiplin işlemi yaptıklarında o memurla aynı durumda olan diğerlerine de benzer disiplin işlemi uygulamak zorunda kalacaklardır. Aksi durumda ise memurlar arasında eşit davranılmadığı için disiplin suçu işlemek durumunda kalacaklardır. Sonuçta da kendileri de disiplin cezasına maruz kalacakları gibi adli sürçle de baş başa kalabilirler.

Yine canı sıkılan amirler bir şekilde memurları cezalandırma yoluna gitmekte bunu da disiplin cezası vermeden başka yöntemlerle yapmaktadırlar. Özellikle izin döneminde amirin ayağına fırsat gelmektedir. Amir kızdığı memurun izin kullanımında takdir hakkını sonuna kadar kullanarak izne ihtiyacı olduğu dönemde değil de ihtiyacı olmadığı dönemde izin kullandırmaktadır. Bu nedenle birçok memur amirleriyle sıkıntı çıkmaması için adeta amirlerinin suyundan gitmeyi usul haline getirmiştir."