Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet, bugünkü yazısında, 14 Haziran’da Brüksel’de gerçekleşen Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden görüşmesini değerlendirdi.
Yazısında, görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yararlı ve samimi bir görüşme oldu” ve “Sayın Biden’la ilk verimli görüşmemiz gerçekleşmiş oldu. Kendisini Türkiye’ye davet ettim. Yoğunlukları aştıktan sonra Türkiye’ye gelebileceğini söyledi” , ABD Başkanı Biden’ın, “Pozitif ve verimli bir toplantı yaptık. Toplantının çoğu baş başaydı. Ekiplerimiz görüşmelere devam edecek, Türkiye ile ABD arasında gerçek bir ilerleme kaydedeceğimize inanıyorum” açıklamalarına yer veren Acet, liderlerin bu açıklamalarının basına yansıyan kısmı olduğunu, görüşmenin bir de dışarıya yansımayan içeriğinin, perde arkasının bulunduğunu ifade etti.
Türk tarafının, görüşmeye olumlu anlamlar yükleyerek, olabilecek en ideal sonucun elde edildiğini düşündüğünü ifade eden Acet, görüşmenin içeriğinden haberdar olan çevrelerin 5 maddeden oluşan değerlendirmeler yaptığını belirtti.
Acet, görüşmenin içeriğinden haberdar olanların yaptığı 5 değerlendirmenin
“-Mevcut durumun korunduğu,
-Afganistan’da ortak gündemle hareket edildiği,
-Libya’da Türkiye’nin pozisyonunun ABD tarafından kabullenildiği,
-Karabağ ile ilgili bir sorun çıkarılmadığı,
-İdlib ve insani yardımlar konusunda birlikte hareket etme kararının alındığı” olduğunu yazdı.
NATO Zirvesi, öncesi Libya’ya yapılan ‘çıkarma’nın sonucunun Brüksel’de alındığını ifade eden Acet, “ABD makamlarının Türkiye’nin Libya’daki pozisyonunu kabullenmiş olmaları bu anlamda önemli bir haber.
Karabağ’la ilgili Fransa başta olmak üzere Avrupa’dan gelen kimi tepkilere karşın, ABD cephesince bir sorun çıkarılmaması da önem taşıyor” dedi.
“Yukarıda sıraladığım 5 madde arasında yer alan 'Mevcut durumun korunduğu' ifadesinin muğlaklığı dikkat çekmiş olabilir. Bu ifade ile neyin kast edildiğine dair soruma bir cevap alamadım” diyen Acet, buradaki kastın S-400 meselesi olabileceğini yazdı.
ABD’nin Türkiye’ye S-400 sisteminden vazgeçme çağrısında bulunduğunu ifade eden Acet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, görüşme sonrası, bu konuyla ilgili soruya, “S-400’de bizim düşüncemiz daha önce neyse, aynı düşünceyi Sayın Başkan’a ifade ettim” şeklinde bir cevap verdiğini belirterek,
“Demek ki bir geri adım yok.
O halde, bu görüşmenin bir çıktısı olarak şöyle bir hüküm verilebilir:
ABD tarafında mevcut krizleri derinleştirecek bir eğilim (somut yeni adım atma anlamında), Türk tarafında ise, onların ‘vazgeçme’ taleplerini karşılayacak bir geri adım vaadi, söz konusu olmadı” değerlendirmesinde bulundu.
Yazısını tamamını okumak için tıklayın
