Gündem

Yaşasaydı 23 yaşında olacaktı, Berkin Elvan doğum gününde anılıyor; "Senin için, bütün çocuklar için asla vazgeçmeyeceğiz"

05 Ocak 2022 14:41

Gezi Parkı eylemleri sırasında 16 Haziran 2013’te polisin attığı biber gazı fişeğiyle başından vurulup 269 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan, doğum gününde anılıyor. Sosyal medyadan paylaşım yapan Elvan'ın ailesi, "Senin için, bütün çocuklar için asla vazgeçmeyeceğiz. İyi ki doğdun oğul, daima bizimlesin" açıklamasını yaptı.

Berkin Elvan’ın ailesi sosyal medya hesabından “Yaşasaydı 23 yaşında olacaktı. Berkin'imiz büyümüyor, geçen zaman yaralarımızı iyileştirmiyor. Senin için, bütün çocuklar için asla vazgeçmeyeceğiz. İyi ki doğdun oğul, daima bizimlesin, daima seninleyiz #BerkinElvan” açıklamasını yaptı.

Dava süreci

Elvan ailesinin avukatları 25 Haziran 2013’te polislerle ilgili “kasten adam öldürme” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı suçlamayı “zor yetkisine ilişkin sınırın aşılması” olarak değiştirerek kabul etti ve soruşturma başlattı.

Berkin Elvan, 11 Mart 2014 tarihinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Soruşturma 3,5 yıl sürdü ve 20 Aralık 2016’da bir çok kez savcı değiştikten sonra tamamlandı. Savcı iddianamesinde polis memuru Fatih Dalgalı’nın “olası kasıtla adam öldürmek” suçundan müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Sanık polis ise bugüne kadar görüntülerdeki kişinin kendisi olmadığını iddia etti.

23 Ocak 2019 tarihli duruşmada dosyaya ulaşan bilirkişi raporunda, Berkin Elvan’ın sanık polis tarafından yapılan atış neticesinde yaralanması “kuvvetle muhtemel” olarak değerlendirildi. Ancak sanık polisin tutuklanması yönündeki talepler reddedildi.

Mahkeme heyetinin sanık kusurunun tespit edilebilmesi için jandarmadan istediği bilirkişi raporunda görüntülerdeki polisin “asli kusurlu olduğu” belirtildi. Raporda ayrıca, Berkin Elvan’ın “yasadışı eylemlerde bulunan gösterici grubun olduğu alanda bulunarak kendi güvenliği ile ilgili gerekli özeni göstermediği” gerekçesiyle “tali kusurlu olduğu” öne sürüldü.

Davanın bir önceki, 19. duruşması 29 Ocak 2021’de yine İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. O duruşmada verdiği esas hakkındaki mütalaasında savcı, sanık polisin “Bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Mütalaada sanık polis Fatih Dalgalı’nın savunmasına, soruşturma ve dava aşamasında dosyaya giren bilirkişi raporlarına yer verildi. Savcı bunların olayı aydınlatmaya yeterli olduğunu savunarak soruşturmanın derinleştirilmesine gerek olmadığını belirtti.

Karar duruşmasında sanık polis Fatih Dalgalı ise ölümden sorumlu olmadığını, yüzde 30’luk bir benzerlik yüzünden yargılandığını söyleyerek “Ben baştan beri devletime hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim” dedi ve beraatini talep etti. Ancak mahkeme Fatih Dalgalı 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dalgalı’nın “kasten öldürme suçunu işlediğinin sabit olduğuna” hükmedildi. Yurt dışına çıkışı yasaklanan Dalgalı, tutuklama kararı verilmediği için cezası Yargıtay tarafından onanırsa cezaevine girecek.