Çevre

Uzmanlar İstanbul Boğazı için uyardı: Yakında palamut ve lüfer gibi balıklar nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak

11 Ocak 2021 11:21

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın İstanbul Boğazı ve Karadeniz için getirdiği hamsi avlama yasağına destek veren uzmanlar, İstanbul Boğazı'nda endüstriyel balıkçılığa son verilmesi çağrısında bulundu. İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Taner Yıldız, bilinçsiz avlanma sonucunda gelecek yıllarda palamut ve lüfer gibi balıkların bile nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekti.

Hürriyet gazetesinde görüşlerine yer verilen Taner Yıldız, İstanbul Boğazı’nda balık avcılığında Avrupa Birliği standartlarının getirilmesi gerektiğini savundu. Yıldız, şu uyarılarda bulundu:

"50 metre kuralı boğazlar için uygulanmalı; Boğaz'daki stoklar kaybedildiğinde tekrar geri gelmeyecek"

"Boğaz balıklar için bir su yoludur. Biyolojik koridordur. Palamut, lüfer gibi türlerin Karadeniz’e çıkıp geri döndükleri bir hat, kullanabilecekleri tek yoldur. Bu mecburi geçiş sırasında balıkların bir tuzağa düşmesi gibi dar boğazda avlanması vicdani değildir. O yüzden İstanbul Boğazı’nın gırgır ile avcılığa tamamen kapatılması gerekmektedir.

Nasıl boğazın güneyinde gırgır tekneleri ile avlanmak yasak ise kuzeyde de aynı kural işlemelidir. Gırgır teknelerinin avlandığı yerde geleneksel kıyı balıkçıları da var. Gırgırların kullandıkları ağlar çok büyük olduğu için geleneksel balıkçıların alanını daraltıyor. Boğaz ağlarla kapanıyor. Bakanlığın bu konuyla ilgili çalışma yapması gerekiyor. Boğaz’daki stoklar kaybedildiğinde tekrar geri gelmeyecek. 1980’li yıllarda orkinos ve kılıç balığı Boğaz’ı geçerek Karadeniz’e gidiyordu. Ancak bilinçsiz avlanma ve kirlilik nedeniyle bu iki tür artık boğaza girmiyor. Yakında palamut ve lüfer de yön değiştirebilir."

Erdoğan Kartal: Boğazlardaki endüstriyel balıkçılık yasaklanmalı

İstanbul Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Erdoğan Kartal da boğazlardaki bilinçsiz avcılığın hatalar zincirine dikkat çekti. Kartal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstanbul ve Çanakkale Boğazları tüm balık türlerinin geçiş güzergâhıdır. Boğazdaki dev tekneler nedeniyle balıkların göç yolları kapatılıyor. Balıkların çoğalması ve yavrulaması için göç yollarını tamamlaması gerekiyor. Boğazda dar alanda sıkışan balıklar aşırı bir şekilde avlanıyor. Boğazlardaki endüstriyel balıkçılık yasaklanmalıdır."

WWF Türkiye: Birçok balık türü için yaşamsal önem taşıyan sığ suların çok iyi korunması gerekir

WWF Türkiye hesabından İstanbul Boğazı'nda gırgır avcılığına karşı yapılan açıklama da şöyle:

"İstanbul Boğazı’nda 24 metreden sığ sularda ve avlanmaya yasak bölgelerde gırgır balıkçılığının arttığı yönünde ihbarlar devam ediyor. Yasak ve kaçak avcılığın yanı sıra, 24 metre derinliğe kadar izin verilen gırgır ağlarıyla avlanma denizlerimizdeki balık stoklarının sürdürülebilirliğini tehlikeye atıyor.

30 metre derinliğin altındaki sular balık türleri için gelişim alanlarıdır. Kıyıdan itibaren deniz yüzeyinden 50 metreye kadar olan derinlikler, hem biyolojik çeşitlilik hem de oksijen üretimi açısından denizlerin en değerli katmanıdır. Bu derinlik aralığı, denizlerde fotosenteze yetecek kadar ışığın ulaştığı ve zemine bağlı bitkilerin bulunduğu alanlardır. Aynı zamanda balıkların hareketlerini ve göçlerini düzenleyen ışık, üreme zamanları ve büyümelerinde de etkili olur. Birçok balık türü için yaşamsal önem taşıyan sığ suların çok iyi korunması gerekir.

Balıkçılığın sürdürülebilir geleceği, doğal kaynaklarımızın gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için gırgır ağlarıyla avlanma derinliğinin yeni bir düzenleme ile Avrupa Birliği standardı olan 50 metreye çıkarılmasını ve balıkçılığa konu olan yasal düzenlemelerin, tüm paydaşların katılımıyla sağlanacak ortak yönetim modeliyle gerçekleştirilmesini talep ediyoruz."

TIKLAYIN - Balık türlerine ve kıyı balıkçılığına yeni tehdit: 18 metrede avlanma kararı