Ekonomi

Uğur Gürses yazdı: Hem cari açığı yüzde 2’nin altında tutup hem de yüzde 5 büyüyen bir ekonomi tablosu, olsa olsa “hayal tüccarlığı”

30 Eylül 2020 10:07

Ekonomist Uğur Gürses, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nındaki makroekonomik hedefleri 'hayal tüccarlığı' olarak değerlendirdiği yazısında, "Milli gelir ve enflasyon tahminlerinin yanında döviz kurlarına dair varsayımlar da “Alice harikalar diyarında” kıvamında yapılmış" yorumunu yaptı. 

Gürses, kişisel blogundaki değerlendirmesinde, "Son üç ayda yüzde 14, sadece son bir ayda yüzde 7 artan döviz kurları söz konusuyken, bankaları TL mevduat toplamaktan uzak tutan “aktif rasyosu” gibi bir saçmalık yürürlükteyken, arka kapı politikaları ile kuru kontrol etme, devasa kredi genişlemesi ve negatif reel faiz ortamı yaratan bir para politikası hala aynı çizgide giderek faiz artırımını bile “mış gibi yaparken”, aylık ortalama binde 7.5’luk bir enflasyon tahmini bile gerçeklerden uzak" diye yazdı. 

Gürses şöyle devam etti: 

"Kaldı ki; milli gelir ve enflasyon tahminlerinin yanında döviz kurlarına dair varsayımlar da “Alice harikalar diyarında” kıvamında yapılmış. Bugünkü kurların 7.85 seviyesinde olduğu dikkate alınırsa üç yıl sonrası için, 2021’de ortalama 7.67, 2023 için de 8’lik bir kur tahmini ciddiye alınacak gibi değil. Zira bu kurun olması için Türkiye’de enflasyonun kayda değer biçimde geriletilmesi, hane halkının güveninin kayda değer biçimde yüksek olması gerekiyor. Bunun için de Türkiye’de halkın tüm kesimine güven veren bir siyasi atmosfer gerekiyor.

Bu tahminler sinyal açısından da sorunlu. Bugün “8’e çeyrek kala” seviyedeki dolar kurunu gören tasarrufçu, bu kur seviyesinin 3 yıl sonra gerçekleşeceğine inanır mı?

Hem yerleşik tasarrufçuların güvenini sarsan hem de yerleşik olmayan yatırımcılara “paramıza saldıran güçler” denilerek paralarını alıp çıkmaya mecbur eden bir hükümetin TL’ye değer kazandırma senaryosu gerçekçi değil.

Ayrıca döviz kurlarının temel belirleyicisi olan ödemeler dengesinde 2021 ve devamında oldukça minimal bir açık senaryosu da hayal. Bu olsa olsa dışa kapanmış, sermaye hareketleri kısıtlanmış, ekonomisi sıfır büyüme patikasında mümkün olabilir.

Bugünkü ekonomik politika çerçevesi ve yönetim tarzı ile hem cari açığı yüzde 2’nin altında tutup hem de yüzde 5 büyüyen bir ekonomi tablosu, olsa olsa “hayal tüccarlığı”.

*Uğur Gürses'in kişisel blogunda kaleme aldığı yazısının tamamına ulaşmak için tıklayın