Gündem

Ufuk Uras: Post 28 Şubat'ı yaşıyoruz

"59 yaşındayım böyle keyfiliğe tanık olmadım"

02 Mart 2018 17:18

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki cunta yapılanması tarafından 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimi ve 28 Şubar dönemine ilişkin deerlerlendirmelerde bulunan Ufus Uras, "Toplumsal mühendislik faaliyeti devam ediyor. Bugün post 28 Şubat’ı yaşıyoruz" dedi.

23. Dönem İstanbul Milletvekili Ufuk Uras 28 Şubat’ın bir tanığı olarak akılda kalan en önemli olaylardan birinin de "Genel Kurmay brifingleri" olduğunu söyledi. Uras, “28 Şubat sürecinde en akılda kalan vaka Genel Kurmay brifingleri oldu. Orada söylenen “NATO konseptini değiştirdi, biz de buna uyum sağlıyoruz” yaklaşımı her şeyin özetidir. Bir global toplumsal mühendislik çalışmasıdır 28 Şubat” ifadesini kullandı. 

"Önce 12 Eylül’den kopulmalı"

Yeni Asya'dan Ülker Yılmaz Caba'nın haberine göre, kendisine 28 Şubat mücadelesinin başarılı olup sorulan Uras, “Hayır, bütün unsurlarıyla üstüne gidilmediği için 15 Temmuz’un gerçekleştiğini düşünüyorum. 28 Şubat 12 Eylül’ün güncellenmesidir. 12 Eylül’den kopuş perspektifi olmadan bütünüyle üstüne gidilmesi zordur" diye yanıt verdi.

"59 yaşındayım böyle keyfiliğe tanık olmadım"

28 Şubat dönemi ve 15 Temmuz sonrası dönemi değerlendiren Uras, şunalrı kaydetti:

“Toplumsal mühendislik faaliyeti devam ediyor” diyor. “Bugün post 28 Şubat’ı yaşıyoruz. Toplumsal mühendislik faaliyeti devam ediyor. Tek Parti Dönemi’nin, parti devleti modelinin bir felaket olduğu anlaşıldığı zaman belki aşılma ihtimali vardır" diyen ifadesini kullanan Uras, "Evrensel hukukun, hukukun üstünlüğünün, hukuk devletinin lağvedildiği bir dönemi yaşıyoruz. Hukukun üstünlüğü endeksinde en sonlarda olmamız sebepsiz değildir. 59 yaşındayım, böyle bir keyfiliğe hiç tanık olmadım."

"Başörtülü öğrenciler için tutanak tutulmasını engelliyordum"

Ufuk Uras otobiyografik çalışması ‘Velhasıl’da ise 28 Şubat süreciyle ilgili olarak, "Bu dönemin önemli gelişmelerinden biri de İstanbul Üniversitesi’ndeki başörtülülere yönelik ikna odalarıdır. Birçok öğretim üyesi bu ikna odalarında yer almasına karşın, adları hep saklı tutuldu” açıklamasında bulundu.

28 Şubat kararlarına karşı tutum aldıklarında ana akım medya tarafından dışlandıklarını ama muhafazakâr basının ilgisini çektiklerini belirten Uras, o dönemde sergilediği tavrı da kendi deyimiyle sivil ‘itaatsizlik eylemi’ diye açıklıyor; “Sınavlarda başörtülü öğrenciler için tutanak tutulurken, salon başkanı olduğum yerlerde bunu engelliyordum.”