Gündem

Cezaevindeki HDP'li siyasetçilerin aileleri konuştu: İnfaz paketi eşitliği gözetmezse 12 Eylül'den daha korkunç bir şey olacak

26 Mart 2020 17:49

Koronavirüs salgını nedeniyle cezaevleriyle ilgili kaygılarını dile getiren tutuklu siyasetçilerin aileleri, her geçen gün riskin arttığını belirterek, "Hükümetin infaz düzenlemesinin kapsayıcı olmalı ve bir an önce tahliyelerin başlamalı" çağrısını yaptı.
 
Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekilleri İdris Baluken ve Gülser Yıldırım ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak ve Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Bekir Kaya’nın aileleri, hükümetin tahliyelerle ilgili bir an önce adım atması ve infaz düzenlemesinin siyasi tutukluları da kapsaması gerektiğini belirtti.

Başak Demirtaş: İnfaz düzenlemesi kapsayıcı olmalı; bende, çocuklar da Selahattin'i sevenler de kaygılı 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan bu yana Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş cezaevlerinde salgının yayılması için ortamın uygun olduğuna dikkat çekti.
 
Demirtaş, Koronavirüs nedeniyle Meclis getirilecek olan infaz düzenlemesinin kapsayıcı olması gerektiğini söyledi. Demirtaş, cezaevlerinde koğuşların çok kalabalık olduğunu ve havalandırmaların yetersiz olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:
 
"Bu koşullarda bile, bazı cezaevlerinde mahpuslara hijyen malzemelerinin verilmediğini biliyoruz. Cezaevi görevlileri sürekli dışarıyla temas halindeler. Bu hem onlar için hem de mahpuslar için hayati riskler taşıyor.
 
"Ben de çocuklar da Selahattin’in annesi, babası ve onu seven herkes, cezaevlerinde yakınları olan yüz binlerce kişi gibi çok kaygılıyız. Hükümetin bir infaz düzenlemesi hazırlığı var. Eğer yeterli kamuoyu baskısı oluşursa bu paketin daha kapsayıcı bir hale geleceğine inanıyorum. Şu anda Selahattin gibi, düşüncelerinden dolayı cezaevinde olan binlerce muhalif, gazeteci, akademisyen, avukat, öğrenci var. Cezaevleri çok hassas bir noktada. Ayrımsız, tüm tutsakların yaşam hakkı tehdit altında. Cezaevinden tabutların çıkmasına müsaade etmemeliyiz. Eğer sesimizi yükseltirsek, Meclis de bu sese kulak tıkayamayacaktır.”

Evin Jiyan Kışanak: 12 Eylül’den daha korkunç bir şey olacak; düzenleme herkesi kapsamalı

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak 3 buçuk yıldır Kocaeli 1 Nolu F Tipi’nde tutuluyor. Kışanak’ın kızı Evin Jiyan Kışanak, Kocaeli Cezaevi’nin fiziki ve hijyen koşullarının sağlıklı olmamasından dolayı endişe duyduğunu belirtti.
 
Sağlıklı bireylerin bile cezaevi koşullarında sağlık sorunları yaşadığına değinen Kışanak, “Çünkü hapishaneler, rutubetli, güneş almayan, havalandırma koşulları çok kısıtlı olan mekanlar. Yemeklerin iyi olmadığı, yeterince vitamin alamadıkları mahpusların vücut dirençlerinin düşük olduğu mekanlar. Dolayısıyla bütün tutukluların, mahpusların derhal tahliye edilmesi gerekiyor” dedi. 
 
Salgın nedeniyle cezaevi görüşüne gidemediklerini belirten Kışanak şöyle devam etti:
 
“Anlıyoruz, bunları aslında tutukluları korumak için yapıyorlar, fakat bunlar yeterli ve yapıcı yöntemler değil. Çünkü içeride onlar bizi merak ediyor. Biz dışarıda onları merak ediyoruz. Bu insanlar koğuşlarda kendilerini nasıl koruyacaklar. Herkese acil bir şekilde çağrılar yapılıyor. Sürekli ‘ellerinizi yıkayın, evlerinizde ailelerinizle oturun’ diye. Tutuklu insanlar koğuşlarda bunu sağlayamıyorlar. Yemekler zaten kötüydü, bu süreçte nasıl olacak? Siyasi mahpusların normal koşullarda bile hastaneye sevkleri çok zor koşullar altında gerçekleşiyordu. 
 
“Konuşulan paket, takip ettiğimiz kadarıyla çok eşitsiz bir paket çerçevesi. Siyasi tutsakları tamamen dışında bırakan bir taslak konuşuluyor. Bu şekilde olursa, eşitsiz bir düzenleme yapılırsa, hiç kimsenin, ailelerin, bizlerin, hak savunucularının, dünyanın kabul etmeyeceği bir düzenleme olacaktır. Annem 40 sene önce Diyarbakır Cezaevi’nde 12 Eylül’de çok korkunç süreçlerden geçti. Oradaki birçok insan, insanlığa karşı suçlara maruz kaldı. Eğer bugün bu düzenleme yine eşitsiz bir şekilde yapılırsa, bu belki de 12 Eylül’den daha korkunç bir şey olacaktır. Dolayısıyla herkesi kapsayan, eşitlikçi bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz."

Aslı Kaya: Cezaevlerinden tabutlar çıkmadan tüm siyasi tutsaklar tahliye edilmeli

Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Bekir Kaya eşi Aslı Kaya hükümete ve kamuoyuna, “Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Koronavirüs nedeniyle bizler evlerimizde, uygun ortamlarda bile kendimizi koruyamazken, dört duvar arasında binlerce insan kendilerini nasıl koruyabilirler. Çok geç olmadan, cezaevlerinden tabutlar çıkmadan, bir an önce, başta hasta tutsaklar olmak üzere, eşim Bekir Kaya ve tüm siyasi tutsakların tahliye edilmesini istiyoruz. İnsani, vicdani ve hukuki olan bu çağrımıza ses verin.” diyerek seslendi.

Evrim Baluken: Yarın çok geç olmadan cezaevleri için adım atılmalı

4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır eski milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken’in eşi Evrim Baluken, “Öncelikle bir sağlık emekçisi olan eşim ve kendi adıma, Koronavirüs salgını dolayısıyla göstermiş oldukları insan üstü çabadan ötürü tüm sağlık emekçilerine şükranlarımı ve minnetlerimi sunuyorum” dedi.
 
Salgın cezaevleri için büyük bir tehdit olduğunu belirten Baluken, "Tehdidin bertaraf edilmesinin tek yolu ise sağlıklı bir ortamda salgından ve etkilerinden korunmaktır. Bu sebeple, yarın çok geç olmadan siyasetçilerimizi, barolarımızı, insan hakları örgütlerimizi, sağlık meslek örgütlerimizi ve anayasal kurumlarımızı, cezaevleriyle ilgili olarak duyarlı olmaya ve adım atmaya davet ediyorum” çağrısını yaptı.

Gülser Yıldırım'ın çocukları: Tahliyeler başlamalı; cezaevleri mezarlık olmasın

4 yıldır Kandıra Cezaevi’nde bulunan Mardin eski milletvekili Gülser Yıldırım’ın hekim çocukları da tutuklulara yönelik salgın tehdidine dikkat çekerek, kaygı ve taleplerini dile getirdi.
 
“Bir hekim olarak, bir evlat olarak size bu çağrıyı yapıyorum” diyen Zelal Yıldırım, “Cezaevinde zaten etkin hijyen koşulları sağlanamıyor. Daha önce de mahkumların yetersiz beslenme, yetersiz güneş ışığından faydalanma, spor gibi aktivitelerini yapamama, sağlık hizmetlerinden etkin şekilde faydalanamama gibi birçok sorunlar vardı” dedi. 
 
Yıldırım’ın hekim oğlu Şiyar Yıldırım ise siyasi tutukluların açlık grevi sürecinde dirençlerinin düştüğünü hatırlattı. Yıldırım da infaz düzenlemesinde siyasi tutukluların kapsam dışı bırakılmaması gerektiğine vurgu yaparak, “Başta hasta ve yaşlı tutsaklar ya serbest bırakılmalı yada evlerinde hijyenik bir ortamda elektronik bir sistemle kalmalılar. Cezaevleri mezarlık olmasın” dedi.