Gündem
BBC Türkçe

Türkiye'ye 'Osman Kavala serbest bırakılsın' çağrısı yapan 10 ülkenin büyükelçileri Dışişleri'ne çağrıldı

ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında olduğu 10 ülkenin Ankara büyükelçilikleri, Osman Kavala'nın tutukluluğunun dördüncü yılında ortak bir açıklama yayımlayarak, serbest bırakılması çağrısı yaptı

19 Ekim 2021 02:22

ABD, Almanya ve Fransa'nın da aralarında olduğu 10 ülkenin Ankara büyükelçilikleri ortak bir açıklama yayımlayarak, iş insanı Osman Kavala'nın serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Kavala'nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle yayımlanan ortak açıklamada, "Dava, Türkiye'de demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne gölge düşürmektedir" denildi.

ABD'nin Türkiye Büyükelçiliği Twitter hesabından da paylaşılan açıklamanın ardından Anadolu Ajansı, açıklamaya imza atan 10 ülkenin Ankara büyükelçilerinin Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldığını duyurdu.

https://twitter.com/USEmbassyTurkey/status/1450128551152427016

ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın imzaladığı ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Bugün, Osman Kavala'nın tutukluluğunun başlamasının 4. yıl dönümü. Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor.

"Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz."

Bakan Soylu: Yargıya tavsiye ve telkin kabul edilemez

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, büyükelçiliklerin bildirisine Twitter hesabından tepki göstererek, "büyükelçilerin yürüyen bir davada yargıya tavsiye ve telkinde bulunmasının kabul edilemeyeceğini" söyledi. 

https://twitter.com/suleymansoylu/status/1450170257671430148

Davanın geçmişi

İlk olarak Gezi olayları ile bağlantılı suçlamalar nedeniyle 18 Ekim 2017'de gözaltına alınan ve 1 Kasım 2017'de tutuklanan Osman Kavala, 4 yıldır cezaevinde bulunuyor.

30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı olayları nedeniyle yargılandığı davada, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma", "mala zarar verme", "nitelikli yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlamalarından Kavala'nın 18 Şubat 2020'de beraat ve tahliyesine karar verdi.

Ancak aynı gün 15 Temmuz darbe girişimi davasından hakkında gözaltı kararı çıkarılan Kavala, Silivri Cezaevi'nden çıkmadan "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla tekrar tutuklandı.

Kavala hakkında, daha sonra 9 Mart 2020'de de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen darbe girişimi soruşturması kapsamında da "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme", yani "casusluk" suçlamasıyla tutuklama kararı verildi.

Bu süreçte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 10 Aralık 2019 tarihli kararında, Kavala'nın "makul şüphe olmadan, siyasi nedenlerle tutuklanması ve AYM'nin bireysel başvurusunu makul sürede incelememesi" gerekçeleriyle hak ihlâli gerçekleştiğini belirterek, Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını istedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) 29 Aralık 2020'de Osman Kavala'nın bireysel başvurusunu gündemine aldı ve "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlâl edilmediğine" karar verdi.

2021'de Kavala'nın davası, Gezi Davası ve Çarşı Grubu davaları ile birleştirildi.

"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçundan 2 yıllık tutukluluk süresini doldurduğu için tahliyesine karar verildi ancak Kavala, "casusluk" suçlaması nedeniyle hâlâ cezaevinde bulunuyor.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Haziran ayında AİHM'in Osman Kavala ile ilgili kararlarını uygulamaması halinde Türkiye'ye yönelik ihlal prosedürü başlatacağını açıklamıştı.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir