Gündem
BBC Türkçe

Türkiye'nin Karadeniz kıyılarına vuran ölü yunusların nedeni 'Ukrayna savaşı olabilir'

Ukrayna savaşı başladığından bu yana bölgede yaşanan çatışmalar Karadeniz'deki ekosisteme de zarar veriyor. Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı'nın raporuna göre Nisan ayında Türkiye'de Karadeniz kıyılarına vuran ölü yunus sayısı 80'i buldu. Bunun nedeni Ukrayna'daki savaşlar olabilir.

13 Mayıs 2022 04:12

Ukrayna savaşı başladığından bu yana bölgede yaşanan çatışmalar Karadeniz'deki ekosisteme de zarar veriyor.

İngiltere merkezli Guardian gazetesi, Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı'nın (TÜDAV) Mart ve Nisan ayında hazırladığı rapora ithafla Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında artan yunus ölümlerine değinmiş, Ukrayna savaşının bunun nedeni olabileceğini belirtmişti.

BBC Türkçe'ye konuşan TÜDAV Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi'nde Deniz Biyolojisi Profesörü Bayram Öztürk, Nisan ayında karaya vuran ölü yunus sayısının 80'i bulduğunu, bunların bir kısmının balıkçı ağlarına takıldığını söylüyor. Ölümlerin sebebi hakkında bilimsel çalışmalar devam ediyor.

Öztürk, artan yunus ölümlerinin sebebiyle ilgili "spekülasyon yaratmak istemediklerini" özellikle belirtmekle birlikte, karaya vuran yunuslarda herhangi bir hastalığa rastlanmadığı için bunun düşük frekanslı sonarlardan kaynaklanabileceğini ifade ediyor.

Ayrıca savaşın bölgedeki canlılara, balıkçılığa ve dolayısıyla Karadeniz halkına etkilerinin yanı sıra merkezi İstanbul'da bulunan Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonu'nun bu konuda inisiyatif alması gerektiğini hatırlatıyor.

Doğa Derneği Deniz Araştırmaları Koordinatörü Denizcan Durgun ise şimdiye kadar yapılan araştırmalarda genelde savaş nedeniyle yaşanan petrol sızıntılarından etkilenen deniz yaşamına, özellikle de deniz kuşlarına değinildiğini belirterek karaya vuran yunus sayısındaki artışla ilgili şu açıklamada bulunuyor:

"Günümüzde Karadeniz'de yaşanan durumla ilgili karşılıklı dezenformasyon nedeniyle ne yazık ki pek fazla fikrimiz yok. Ancak askeri hareketliliğin denizde yarattığı ses kirliliğinin deniz memelilerine karşı negatif etkisinin bulunduğunu çok açık."

Durgun, "Yunusların karaya vurma vakalarını izleme çalışmaları ve araştırmaları son dönemde yoğunlaşmış durumda. Ancak bireylerin nekropsi (hayvanların ölüm sebebinin belirlenmesi işlemine verilen ad) sonuçları yayımlanmadığı için kesin bir sebep söyleyemiyoruz" sözlerini ekliyor.

Yunuslar savaştan kaçarak güvenli güney kıyılara mı indi?

TÜDAV Mart ayı boyunca Batı Karadeniz kıyılarında, açık deniz türü olan tırtak türü yunus ölümlerinde daha önce görülmemiş bir artış olduğunu rapor etmişti. Bunda Ukrayna'da Şubat ayı sonunda başlayan savaşın etkili olduğu düşünülüyordu.

Karaya Vuran Deniz Memelileri İletişim Ağı üzerinden yunus ölümlerini tespit eden vakıf uzmanları, bilimsel inceleme sonucunda ölümlerin ağda boğulmadan kaynaklandığını belirlemişti.

Ancak geçtiğimiz senelerde, yılın bu döneminde benzer bir yoğunluk görülmediği için tesadüfi ağa yakalanma vakalarının neden arttığı araştırılmaya başlandı.

İklim etkisinin yanı sıra olağandışı gemi trafiği ile kuzeydeki yoğun sualtı ve su üstü askeri faaliyetlerin, yunusların güneydeki güvenli kıyılara inmesine sebep olma ihtimali halen inceleniyor.

Prof. Dr. Öztürk, "Bilim kanıt ister" diyor:

"Nisan ayında ölen yunusların bir kısmının ağa takılma nedeniyle, bir kısmınınsa sebebi bilinmeyen bir şekilde öldüğünü söyleyebilirim. Ancak hayvanlarda parazit, hastalık, iç organlarda hasar yok. Geriye kalan tek seçenek düşük frekanslı sonarlar. Yani akustik travma geçirmiş olabilirler mi diye düşünüyoruz."

Çalışmaların devam ettiğini belirten Öztürk durumu, "Bu şekilde karaya vuran ölü hayvanlar bize getirilecek. Her bölgeye haber gönderdik. Toplu ölüm var mı araştırıyoruz. Daha önce böyle bir savaş olmadığı için emin değiliz. O nedenle sebep kesinlikle bu diyerek bir spekülasyon yaratmak istemiyoruz" sözleriyle ifade ediyor.

Odessa Körfezi yunusların beslenme alanı

TÜDAV'ın araştırması, Azak Denizi, Tuna Deltası ve Odesa Körfezi'nde bulunan sulak alanların ve biyosfer rezervlerinin biyoçeşitlilik açısından kırılgan olduğunu belirtiyor:

"Onlarca askeri geminin bulunduğu, manevra yaptığı, ateş alarak yandığı, balistik füzelerin düştüğü Odessa Körfezi, Karadeniz'de kıyısal balık türlerinin ve yunusların beslenme alanlarıdır."

Kuşların göç yolları üzerinde bulunan bölgedeki savaş, yalnızca yunuslar ve deniz ekosistemini etkilemiyor. Kuşların da üreme, beslenme, yumurtlama alanları, yaşanan çatışmalar nedeniyle tehdit altında. Aynı şekilde Karadeniz'de koruma altındaki kırmızı alg yataklarının tahrip olması tehlikesi de endişe yaratıyor.

Ukrayna'nın güneyindeki Mariupol'ün ve savaşın devam ettiği kıyı bölgesinin tamamen koruma alanı olduğunu belirten Öztürk, "Bu alanlarında savaşın doğaya etkisini görüyoruz. Sulak alan buralar, korunması gerekiyor. Esasen bununla ilgili askeri amaçlarla ya da daha başka düşmanca amaçlarla çevrenin değiştirilmesi tekniklerinin kullanılmasının yasaklanmasına ilişkin sözleşme (ENMOD) var. Fakat o sözleşmede sulak alanlar yok. Eğer sözleşme yenilenirse bir gün, bu ekolojik endişelerin de eklenmesi gerekir" diyor.

Vakıf, Mariupol açıklarında füzeyle vurulan ve batan gemilerden sızan petrolün miktarının bilinmediğini, acil müdahale planı olup olmadığının açıklanmadığını da vurguluyor.

'Savaş devam ederse balıkçılık yapılamayacak'

Savaşın tahıl ve ayçiçek yağı gibi gıda ürünlerine olduğu kadar balıkçılığa da etkisi var.

Savaş nedeniyle Mart ayı sonunda Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, "Görülen lüzum üzerine balıkçılarımızın ve halkımızın can ve mal güvenliğinin temini için Bulgaristan sınırı ile Kocaeli ili Kefken bölgesi arasındaki denizel alanda, gün batımından gün doğumuna kadar her türlü ticari ve amatör su ürünleri avcılığı, bugünden itibaren ikinci bir duyuruya kadar durdurulmuştur" şeklinde bir açıklama yaptı.

"Şu anda Türkiye'de balıkçılık yasak. Üreme dönemi olduğu için Karadeniz'de balık avlanamıyor. Fakat av yasağı normalde Eylül'de sona erecek ve balıkçılık başlayacak. Umarım o zamana kadar savaş sona erer" diyen Öztürk, "Savaş devam ederse mayınlar nedeniyle balıkçılık yapılamayacak. Balıkçılık yapılamamasının sosyal ve ekonomik sonuçları var. 10 kilo balığın 6 kilosu Karadeniz'den yakalanıyor çünkü. Kıyıdaki halk balığa bağlı" sözlerini ekliyor.

'İnisiyatif alınmalı'

1994 yılında kabul edilen Bükreş Sözleşmesi'nin bir gereği olarak Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya, Türkiye ve Ukrayna'nın üyesi olduğu Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonu kurulmuştu.

Komisyonun merkezi İstanbul'da.

Bu komisyonun, savaşın doğaya etkisiyle ilgili bir inisiyatif geliştiremediğini belirten Öztürk, "Biz sadece veri toplamaya çalışıyoruz şu an ama savaş bittikten sonra bu verilerin taraflara verilmesi lazım" diyor ve ekliyor:

"Türkiye'nin Karadeniz Çevre Programı bu konuda çok kötü bir sınav verdi."

Doğa Derneği Deniz Araştırmaları Koordinatörü Denizcan Durgun da savaşın Karadeniz'deki ekosisteme etkisiyle ilgili Türkiye'de herhangi bir inisiyatif alınmadığını belirtiyor.

Konuyla ilgili görüş talep ettiğimiz Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Komisyonu'ndan cevap alamadık.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir