Gündem

"Suriye'deki operasyon Türkiye için bir fırsat da olabilir"

Suriye uzmanı Oytun Orhan, Suriye'deki operasyonun uzaması durumunda küresel bir savaşın yaşanabileceğine dikkat çekti

14 Nisan 2018 19:35

ABD'nin Suriye'de gerçekleştirilen hava saldırılarıyla İran ve Rusya'ya gözdağı vermeyi amaçladığını kaydeden Suriye uzmanı Oytun Orhan, Washington'ın operasyonu genişletmesi halinde Türkiye için bir fırsat doğabileceğini söyledi. ABD'nin Türkiye’yi yanına da çekmek isteyebileceğine ve Türkiye’nin önemini artırabiliceğine işaret eden Orhan, operasyonun uzaması halinde ise Ankara'nın özellikle YPG konusunda sorun yaşayacağı yorumunda bulundu.

Oytun Orhan, ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'de başlattığı hava operasyonuyla ilgili olarak DW Türkçe'nin sorularına şu yanıtları verdi:

DW Türkçe: Amerika, Suriye’ye füze saldırısıyla neyi hedefledi?

Suriye’de tamamen oyunun dışında kalan, çok zayıf bir profil çizen Amerika bu operasyonla İran ve Suriye rejimine sert bir mesaj vermek istedi. Bu mesajın iki boyutu var: Birincisi; kimyasal silah kullanılması konusunda çok dikkatli olunması, ikincisi de ABD’nin kontrolü altındaki YPG bölgelerine dönük şiddet sarmalının yumuşatılması. Füze saldırılarıyla başlayan ve birkaç dalga olarak kısa bir zamanda tamamlanması hedeflendiği görülen operasyonun hedefinin rejim değişikliği olmadığı anlaşılıyor. Yani Amerika bu operasyonla Suriye ve İran rejimine "sınırlarınızı bilin" mesajı veriyor. Kimyasal silah konusunda da çok duyarlı davranılması anlaşılır. Çünkü Suriye’de var olan ve kimin eline ve kontrolüne geçeceği bilinmeyen kimyasal silahlar özellikle İsrail’in güvenlik kaygısını artırıyor. Bu silahların rejimin de elinde olması, hatta İranlı milislerin de eline geçebileceği ihtimali İsrail’in güvenliği konusunda Amerika’daki kaygıları en üst düzeye taşıyor. Amerika, işte bu kimyasal silah kapasitesinin kullanılması konusunda hem İran hem de Suriye rejimine güçlü bir mesaj vermek istedi ve Suriye’ye füze saldırısını gerçekleştirdi.

DW Türkçe: ABD, Suriye’ye füze saldırılarını uzatıp operasyonu genişletebilir mi?

Amerika bölgedeki etkisini ve caydırıcılığını göstermek için operasyonu ciddi şekilde kullanacaktır. Ancak şu anda görüldüğü kadarıyla Suriye’ye operasyonun çapı sınırlı tutulacak. Çok fazla uzatacakları kanaatinde değilim. Operasyonun çapının genişlemeyeceğini Rusya ve İran da anlayacak ve somut bir karşılık vermeyecek görünüyor. Eğer operasyon uzarsa ve kapsamı genişlerse Rusya’nın bölgedeki itibarı, İran’ın sahadaki etkisi azalacaktır ki; işte o anda İran ve Rusya’dan Amerika’ya karşı somut hamleler gelebilir. Amerika’nın bölgedeki güçlerinin güvenliğini koruyamadığını, operasyonu genişletmesi durumunda açık hedef hale gelebileceğini Washington yönetimi kadar Rusya ve İran da biliyor. İşte bu yüzden Amerika, operasyonu uzatmak istemeyecektir. Rusya ve İran, operasyon uzamayacağı için füze saldırılarını şimdilik tolere edebiliyor. Amerika’nın, Rusya’yla büyük bir gerginlik yaratacak operasyon istemeyeceği, böylesi bir operasyonu kaldıramayacağını herkes biliyor.

DW Türkçe: Peki ya ABD Başkanı Trump operasyonu genişletirse?

ABD’nin operasyonu genişletmesi demek Rusya’yı karşısına alması demek olur. Öyle ki Rusya tüm savunma sistemleri ile bölgeye oturmuş durumda. Operasyonun genişlemesi bölgeselden, küresel savaşa kadar gidebilir. Trump da en azından şimdilik bunun farkında görünüyor. Bir iki daha füze saldırısı dalgası olacaktır ancak daha fazla saldırı dalgası gerginliği mutlaka tırmandıracaktır. Trump’un nasıl ilerleyeceğini hep birlikte göreceğiz.

DW Türkçe: ABD’nin Suriye operasyonu Türkiye açısından ne anlama geliyor?

Türkiye'nin Suriye'de iki hedefi var. Birincisi; YPG'yle mücadele, ikincisi de; rejimin muhalefet karşısında tavizler vererek siyasi çözüme yaklaşması. ABD’nin Suriye operasyonu Türkiye’nin ikinci hedefi açısından olumlu değerlendirilebilir. Öyle ki rejimin, Suriye’de askeri çözümün olmadığı inancına erişmesi açısından operasyonun bir etkisi olacaktır. Çünkü operasyon Suriye rejimine ve İran’a sınırlarını gösteren bir saldırı niteliğini taşıyor. ABD operasyonunu gören rejim, önümüzdeki süreçte ülkedeki muhalefete daha yumuşak yaklaşabilir, askeri operasyonlarını hafifletebilir ve siyasi çözüme doğru ilerleyebilir.

DW Türkçe: Operasyonun uzaması Türkiye için nasıl riskler taşıyor?

Operasyon uzarsa Türkiye özellikle YPG konusunda büyük rahatsızlık yaşar. ABD YPG’yi güçlendirmeye çalışırken operasyona destek veren Fransa ve İngiltere Suriye’de istedikleri federatif yapıyı hayata geçirmek isteyeceklerdir. Yani, Suriye’nin bölünme süreci tetiklenebilir. Şimdi Rusya, ABD ve İran üçgeninde dengeli bir politika yürütmeye çalışan Türkiye, operasyonun çapının büyümesi durumunda net bir tercihe zorlanabilir. Yani, Türkiye’nin kimden yana olduğu daha çok dillendirilebilir. Ve sonrasında Türkiye’nin Rusya ile kurduğu güçlü işbirliği büyük zarar görebilir. Dolayısıyla operasyonun uzaması Türkiye’nin bölgeye ilişkin kaygılarını artıracaktır.

Türkiye operasyon karşısında şimdi nasıl bir tavır izliyor, önümüzdeki süreçte neler yapabilir?

Orhan: Şu anda izlenen tavır makul ve mantıklı görünüyor. Operasyon, kendi içinde Türkiye için bir fırsat da taşıyor. Eğer ABD, operasyonu genişletirse Türkiye’yi yanına da çekmek isteyebilir ve Türkiye’nin önemini artırabilir. Türkiye’ye Menbiç konusunda ABD’den taviz alabilir, Fırat’ın doğusunda Amerika ile işbirliği yapabilir. Özetle operasyon birçok riski ve fırsatı da beraberinde getirmiş durumda. Eğer; ABD ve Rusya gerilimi çok tırmanırsa Türkiye’de bölgede daha fazla oyun alanı açılabilir. ABD Türkiye’yi yanına çekmek için YPG konusunda da taviz verebilir. Türkiye "bekle-gör" tavrı alacaktır. Siyaseten desteklemek durumundaydı operasyonu ve destekledi. Çünkü kimyasal bir saldırı var ortada ve insani nedenler öne çıktı. Suriye halkının beklentisi de Türkiye’nin bu operasyonu desteklemesi yönündeydi. Desteklemek; Türkiye’nin siyasetine de uygun düştü. Rejimin ders almasını istiyordu çünkü Türkiye. Zaman zaman rejime verdikleri destek yüzünden İran ve Rusya ile arası açılan Ankara, aslında sorununun rejimin şiddet politikalarıyla olduğunu önümüzdeki süreçte daha iyi anlatabilir. Yoksa Türkiye, ABD’yi karşısına almak istemediği gibi İran ve Rusya’yı da karşısına almak istemeyecektir.