Politika

Star yazarı: Paralel yapının çılgınlığının sınırı yok, darbe dahil

"Türk Silahlı Kuvvetleri içine yerleştirdiği adamlarının günü gelince gereğini yapacağına inançları var"

03 Mart 2016 10:36

Star yazarı Hasan Öztürk, Gülen cemaatine atfedilen 'paralel yapı'ya ilişkin olarak yeni bir iddiayı gündeme getirdi. "Bu yapının, meşru iktidarı alaşağı etmek ve düşman bellediği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı tasfiye etmek için yapmayacağı çılgınlığın olmadığı bir kez daha anlaşıldı" diyen Öztürk, "Fethullah Gülen’in, bir tohumu toprağa atıp baharı beklemek gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri içine yerleştirdiği adamlarının günü gelince gereğini yapacağına inançları var" ifadesini kullandı. Öztürk, "Bu yapının çılgınlığının sınırı yok; darbe dahil" görüşünü savundu.

Öztürk'ün Star'da "FETÖ baharda TSK içindeki 'cunta'yı uyandırabilir mi" başlığıyla yayımlanan (3 Mart 2016) yazısı şöyle:

Paralel Yapı umudunu bu kez de Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki “cunta”ya bağlamış görünüyor. “Bahar’da Türkiye karışacak” hayali kuranların sadece marjinal solcular, PKK yandaşları ve bir kaç aklı evvel olmadığı ortaya çıktı.

Yanılmışız, zira o hayali kuran hatta örgütleyenlerin başında FETÖ’nün geldiğini bizzat kalemşorları tarafından ilan edildi..!

Bu yapının, meşru iktidarı alaşağı etmek ve düşman bellediği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tasfiye etmek için yapmayacağı çılgınlığın olmadığı bir kez daha anlaşıldı.

Bir şey daha anlaşıldı!

O şey yazdıklarında, söylediklerinde gizli…

'Kainatın efendisi'nin TSK’ya attığı tohumlar

“Kainatın seçilmiş insanı” olduğuna inandıkları, “Alufteyi bilen! Surda gedik açan! Masuniyeti kanıtlanmış (!) ve ilahi güçleri olan. Hatta Allah’ın (cc) onun yüzü suyu hürmetine kıyameti koparmadığı(!)” Fethullah Gülen’in, bir tohumu toprağa atıp baharı beklemek gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri içine yerleştirdiği adamlarının günü gelince gereğini yapacağına inançları..!

***

Bakın neler söylediler, neler yazdılar son dönemde?

Paralel Yapı’nın iki numaralı adamı Bağışçı Aymaz, 80 İhtilali’ni hatırlatan ve 80’de Sızıntı Dergisi’nde yayınlanan yazıyı alıp bugüne taşıdı ve “Kışlada letaif, derinliğince bir uykudan uyananlar gibi…” diyerek bir yerlere mesaj verdi!

“Bahar sadece bahçelere bağlara gelmez; dağlara, dağlardaki yamaçlara, hatta kuş yavrusu gibi ‘tüylenen kayalara', havaya, suya toptan gelir. Mabed, mekteb ve kışlada letaif, derinliğince bir uykudan uyananlar gibi gerine gerine, esneye esneye de olsa silkinip kendine gelmektedir. …Nevbahar mesajının üflendiğini hissetiniz mi?  (Sızıntı Dergisi 1980) Şimdi de 36 sene sonra, diyorum ki: Yusuflara müjdeler olsun!..” (Abdullah Aymaz 01.03.2016)

***

Beddua etmeyi alışkanlık haline getirmiş... Ağzından “insan gübresi, Yezit, Firavun” kelimeleri eksik olmayan... Ne hikmetse “alüfte”yi de, “alüfteye gidecek olanı” da “haremi ismette yaşananı” da, bilen bir zatın yakın gelecekte kurtarıcı olarak görevlendirileceğini öne sürüyor yine bir yazısında Bağışçı Aymaz hatırladınız mı?

Diyor ki, “Şeyh Efendi bizlere bol bol dua etti ve ilginç bir şekilde 2016 yılının çok zor geçeceğini, felaketlerin yakın olduğunu ve 2016 yılında göğsü yumruklandıkça genişleyen Sâlih Zât’a görevinin bildirileceğini söyledi.”

Hızını alamayıp devam ediyor “Kendisinin (Şeyh Efendi) de bunu bilmediğini, bunun çok büyük bir sır olduğunu fakat artık sırrın dünya semalarına indiğini belirtti.” (16.02 2016 Abdullah Aymaz)

***

Bir zamanların radikal İslamcısı günümüzün FETÖ kalemşoru Ali Ünal, bir yazısında Paralel Yapı’nın şahsı manevisi olduğunu söylediği Fethullah Gülen’i masuniyet sahibi ilan etmişti!

“Din’de mutlak rehberlik, ya masumiyet, ya masuniyet gerektirir.

… bir Cemaat’in şahs-ı manevîsi velâyet-i kübra sahibidir ki bu da, peygamberlere veraset demektir.

Dolayısıyla, peygamberler, masumiyetle Din’in emir ve yasaklarına muhalefet manâsında günah işlemezler; Sırat-ı Müstakîm’in peygamberler dışındaki rehberleri ise, masuniyetle en azından büyük günahlara karşı korunurlar. (Ali Ünal 5 Ocak 2015)

Cüretkarlıklarının sınırı yok!

Masuniyetine inandıkları bir “Efendileri” var. Ve o efendileri müritlerine bakıp onlardan aldığı cesaretle ile hızını alamayıp neler söylüyor bakın hele..! 

Fethullah Gülen, Diyarbakır Sur’daki çatışmalara atıf yapıyor bir konuşmasında. Üstad’ın şiirine ilavelerle birlikte yapıyor bunu.

Diyor ki “Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes... Ey kahbe rüzgar artık ne yandan esersen es. Yezidlerin, Haccacların, tiranların estirdikleri gelip geçici rüzgarlar, suni rüzgarlar hangi yönden esersen es... Surda gedik açıldı.”

Asimetrik ilişki kurmaya gerek yok. Aristo’nun mantık örgüsü içerisinde bile düşünsek, Fethullah Gülen’in PKK terör örgütünün Sur’daki yakıp yıkmaları, asker polis şehit etmesi üzerinden yaptıklarını olumlama anlamı çıkar bu cümlelerden. Zira her vesile ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Yezid, Haccac, tiran” benzetmesi yapanın da Fethullah Gülen olduğunu bilirsek... Kast edilenin ne olduğu anlaşılır..!

Bu yapının çılgınlığının sınırı yok! Darbe dahil!