Politika

Selçuk Özdağ'a saldıranların ifadelerinden çıkan soru işaretleri, çelişkiler ve ortak noktalar

T24 şüphelilerin polis ve savcılık ifadelerine ulaştı

31 Ocak 2021 21:12

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın 15 Ocak'ta saat 12.45 sıralarında Ankara-Çankaya'da silahlı ve sopalı saldırıya uğramasıyla ilgili önce 2 kişi daha sonra ise 3 kişi tutuklandı. 

Tutuklananların polis ve savcılık ifadelerindeki çelişkiler dikkati çekerken şüphelilerin ortak noktasının ise Ankara Ülkü Ocakları olduğu ortaya çıktı. 

İfadelerdeki çelişkiler ise şöyle: 

-Şüphelilerden bazıları beyaz renkli Peugeot 301 markalı araca tesadüfen bindiklerini söylerken bazıları da araca hiç kimsenin binmediğini iddia etti.

-Şüphelilerden bazıları beyaz renkli Peugeot 301 markalı araca tanımadıkları kişilerin "atlayın" demesi üzerine bindiklerini ileri sürerken, bazıları ise "can havli" ile araca kendilerini attıklarını savundu.

-Şüphelilerden bazıları kuru sıkı olduğu iddia edilen silahı görmediğini, bazıları ise araçtan atıldığını gördüklerini ileri sürdü. 

- Şüphelilerden bazıları birbirlerini 2-3 yıldır tanıdığını ifade ederken, bazıları ise 5-6 yıldır tanıdığını iddia etti. 

İşte ifadeler ve o ifadelerdeki çelişkiler, ortak noktalar....

Tutuklanan şüphelilerden 1988 doğumlu Kadir Hukanoğlu Ankara Ülkü Ocakları yöneticisi ve Karapürçek Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı. 

Emniyet ve savcılık ifadesinde Kadir Hukanoğlu olay günü arkadaşları Berke Aygün ve Muhammet Raşit Gürsoy'la birlikte Cevizlidere ( Selçuk Özdağ'ın saldırıya uğradığı mahalle) tarafındaki bir galeriye test sürüşü için gittiklerini, bağrışma sesi duyduklarını, kavgayı ayırmak için sesin geldiği yöre yürüdüklerini iddia etti. 

Hukanoğlu'nun iddiasına göre Selçuk Özdağ'ın korumasına seslenerek "Bayram vur şu a... koyduğumun çocukları" dediğini duydu. Silah çıkartılacağını anladı. Berke Aygün ve Muhammet Raşit Gürsoy'la beraber kaçmaya başladı. Kavganın diğer tarafı "zannettiği" diğer kişiler de onların kaçtığı tarafa kaçtı. Biraz koştuktan sonra yanlarına beyaz renkli bir araç yanaştı ve "atlayın" dedi.

İfadelerine göre araçta iki kişi vardı ( Abdurrahman Gülseren ve Gülahmet Türk) ama onları tanımıyorlardı. Araç biraz gittikten sonra yavaşladı. Kadir Hukanoğlu'nun arkadaşım dediği Muhammet Raşit Gürsoy, aracın kapısını açıp silahı (kuru sıkı olduğu öne sürülüyor şüpheliler tarafından) attı. Sonra bu 3 arkadaş;  Kadir Hukanoğlu, Berke Aygün ve Muhammet Raşit Gürsoy araçtan indi. Evlerine gitti. 

Muhammet Raşit Gürsoy ise ifadesinde Kadir Hukanoğlu'dan farklı olarak bağrışmanın olduğu yere kavgayı çekip sosyal medyada paylaşmak için gittiğini söyledi.

Kuru sıkı tabanca olduğunu iddia eden Raşit Gürsoy'un ifadesinde Kadir Hukanoğlu'dan farklı olarak kaçarken yanlarına yaklaşan beyaz renkli araçtan kimsenin 'atlayın' dediğine ilişkin bir beyan yok. "Tabiri caizse atladık" dedi. 

Gürsoy silahını Karapürçek'te yani Kadir Hukanoğlu'nun ülkü ocakları başkan yardımcısı olduğu mahallede uyuşturucu satıcılarından çekindiği gerekçesiyle taşıdığını söyledi. Silahın elinde olmasının gerekçesini ise koşarken düşmesin olarak açıklayan Gürsoy yine ifadesinde Hukanoğlu'dan farklı olarak silahı aracın kapısını açıp park halindeki araçlardan birini altına doğru attığını ileri sürdü.

ASKİ'de çalışan ve olay sonrası işini kaybettiğini ifade eden 1996 doğumlu Berke Aygün beyaz renkli araca "can havli" ile kendilerini attıklarını, arabanın içindeki şahısları tanımadığını iddia etti. Berke Aygün ise arkadaşı Muhammet Raşit Gürsoy'un silahı ile ilgili "Raşit'in üzerinde veya elinde silah görmedim. Olaydan sonra polislerin söylemesi ile öğrendim" dedi. Raşit Gürsoy'un silahını attığı ile ilgili bir beyanı yok Berke Aygün'ün.

1989 doğumlu Suat Yılmazzobu ise Ankara Ülkü Ocakları İl Teşkilat Başkanı. Olayda kullanılan kiralık Peugeot 301 marka aracı kiralayan Musa Şahin'in (Ankara Ülkü Ocakları Başkan Vekili) arkadaşı. Musa Şahin'in ifadesi göre olaydan iki gün önce beyaz renkli Peugeot 301 marka aracı kiralarken "yedek şoför" olarak Suat Yılmazzobu'nun ehliyetinin fotoğrafını verdi. Yılmazzobu'nun ifadesine göre ise kendisi olay günü evindeydi. 

1976 doğumlu Musa Şahin de Ankara Ülkü Ocakları Başkan Vekili. Olayda kullanılan aracı kiralayan kişi. Kiralama gerekçesi ise ifadesine göre iş arayan arkadaşı Gülahmet Türk'e yardımcı olmak. Şahin ifadesinde olayla ilgili bağlantısının olmadığını savunarak "Gülahmet Türk beni arayıp araç ihtiyacı olduğunu söyleyince ben de kiraladığım aracı verdim. Aynı gün akşam saatlerinde aracı kiraladığım Abdurrahman beni arayınca (Abdurrahman Gülseren-Tutuklandı) beni arayınca aracın bir olaya karıştığını kendisinden öğrendim" dedi.

 

1996 doğumlu Gülahmet Türk ise Musa Şahin'in iş bulması için araç kiraladığını iddia ettiği kişi. İfadesinde Abdurrahman Gülseren'le ( Ankara Ülkü Ocakları Ortaöğretim Birim Başkanı) 5-6 yıldır arkadaş olduğunu, plakasını hatırlamadığı beyaz renkli Peugeot 301 marka aracı  olaydan bir gün önce emanet aldığını, iş aramak için Çankaya'ya gittiğini ileri sürdü. 

Gülahmet Türk'ün ifadesi şöyle: 

" Kar yağdığı için gitmiş olduğumuz yerlerde sokak aralarında aracın kayabileceğini düşünerek aracı park edip yaya olarak iş yerlerini olduğu yere doğru yürümeye başladık. Ben telefonla görüşme yaptığım esnada Abdurrahman (Gülseren) benim biraz önümden gidiyordu. Abdurrahman'ın biriyle tartıştığını gördüm. Onlara doğru yaklaşınca Abdurrahman'ın tartışığı şahsın sosyal medyadan sıklıkla gördüğüm Selçuk Özdağ olduğunu fark ettim. Abdurrahman Selçuk Özdağ'a hitaben "bu nasıl vatanseverlik, FETÖ terör örgütünü överek mi vatanseverlik oluyor. Sen nasıl bu milletin vekili olacaksın" dedi. Selçuk Özdağ da "vatanseverliği sizden mi öğreneceğim lan piçler" diyerek küfür etti. Ben de Selçuk Özdağ'a hitaben "daha önce Fetullah Gülen (Fethullah yazılmamış) Gülen'i öven konuşmalar da yaptın hiç mi utanmıyorsun, bir de vatan millet edebiyatı yapıyorsun" dedim. Selçuk Özdağ bana hitaben "vatanseverliği sizden mi öğreneceğim lan" dedi. Daha sonra Selçuk Özdağ Abdurrahman'a yumruk salladı. Ben de araya girdim ve vurarak itekledim. Selçuk Özdağ yere düştü. hatta düşerken demir korkuluğa çarptı. Yerden kalktığında Selçuk Özdağ'ın kafasında kan olduğunu gördüm. Muhtemelen demir korkuluğa kafasını çaptığında başından yaralanmış olabilir. Selçuk Özdağ ayağa kalkarak "Bayram silahın çek vur şu piçleri" diye bağırdı. Selçuk Özdağ'ın Bayram diye seslendiği şahıs eline beline atarak yanımıza doğru gelince Abdurrahman bu şahsı ellerinden tuttu ve itekleyerek engelledi. Bayram denilen şahıs silahını çekti. Biz de can havliyle oradan kaçmaya başladık. Bir alt sokakta bulunan aracımızın yanına koşarak gittik. Aracımıza binerek oradan hızla uzaklaştık. Aracı nereye bıraktığımı hatırlamıyorum. Aracı bıraktığımız yerden dolmuşa bindik. Ne sopa ne de tabanca kullandık."

Gülhahmet Türk ve arkadaşı Abdurrahman Gülseren de ifadesinde araca kimsenin binmediğini iddia etti. Oysa diğer üç kişi araca bindiklerini söylemişti. 

Gülhahmet Türk'e göre Abdurrahman Gülseren 5-6 yıllık arkadaşıydı. Abdurrahman Gülseren'in ifadesine göre ise Gülahmet Türk 2-3 yıllık arkadaşıydı.

Üniversite öğrencisi 1998 doğumlu Abdurrahman Gülseren de Ankara Ülkü Ocakları Ortaöğretim Birim Başkanı. 

İfadesine göre olay günü arkadaşı Gülahmet Türk'le iş aramak için sabah 8.30'da Kızılay'da buluştu. İş aramak için Çankaya semtine gitmek için bir arkadaşlarından emanet aldıkları (Musa Şahin), plakasını bilmedikleri araçla yolda giderken "sosyal medya ve televizyonlardan tanıdığını" söylediği Selçuk Özdağ'ı gördü. 

Sonrası Gülahmet Türk'le aynı ifadeler...

Gülseren ifadesinde sabah aracın plakasının olduğunu ancak sonrasında aracın plakasının olup olmadığını hatırlamadığını söyledi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde de plakanın olmadığı ortaya çıktı. Olay yerinden daha önce de geçtiği güvenlik kamera kayıtlarınca tespit edilen Abdurrahman Gülseren konuyla ilgili soruya "yabancısıyım bu yerin, buradan geçip geçmediğimi net olarak hatırlamıyorum" yanıtını verdi. Gülseren de görüntülerde tespit edilen 3 kişinin araca binmediğini, araçta sadece kendisi ve Gülahmet Türk’ün olduğunu ileri sürdü.