Yaşam

Şehit kızı: Kardeşimi uçağa bindirme sözü vermiştin; onu da tuttun

Şehit kızı babasının vefatının birinci yılında ona mektup yazdı

10 Nisan 2017 13:26

Mardin'in Nusaybin ilçesinde geçen yıl şehit olan Binbaşı Ahmet Karaman’ın kızı Zühre Karaman sosyal medyada bir mektup paylaştı. Şehidin kızı Zühre Karaman'ın mektubunda "Aşkın yaşı 17’ydi baba... Biz seni, sesini, kokunu, gülüşünü çok özledik. Sensiz çok zor. Aşkın yaşı 17’ydi baba. Ben senden sonra 18 oldum" ifadesi yer aldı. Babasının cenazesinin askeri kargo uçağında taşındığı anları anlatan şehit kızı, "Beyazıt’ın en büyük isteklerinden biri uçağa binmekti. Söz oğlum bindiricem seni demiştin. Bir şekilde yine tuttun sözünü babam" diye yazdı.  

Nusaybin’de patlayıcının infilak etmesi sonucu Jandarma Binbaşı Ahmet Karaman geçen sene şehit düştü. Ankara’daki Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı’ndaki birliğinden özel görevle JÖH Taburu ile Nusaybin’e gelen Karaman’ın sabah göreve çıkmadan abdest aldığı ve hazırlanırken bir silah arkadaşına, "Bugün Regaip Kandili, şehit olmak için ne güzel bir gün" dediği öğrenilmişti. Binbaşı, kısa süre önce de oğlu Beyazıt ve kızı Zühre ile telefonda konuşup, "Şehit olursam sakın ağlamayın, dik durun" diye tembihlemişti.

Vatan gazetesnden Meltem Günay'ın haberine göre, binbaşı şehit olduğunda daha 17 yaşında olan kızı Zühre Selma Karaman, babasının şehit oluşunun birinci yılında babasına bu mektubu yazdı:

"Kargo uçaklarını bilir misiniz? Ben size anlatayım."

"Yolcu uçaklarına benzemez hiç. Farklı farklı bölümleri yoktur. Evinizin salonu büyüklüğünde tek bir bölme, birçok oturma yeri bir de girişi. O girişe koyarlar tabutu. Tabut dediğime bakmayın benim gözümün nurunu koydular o gün oraya. En az 3 saat bu şekilde gürültülü, soğuk bir uçağın içinde uçmak nedir bilir misiniz? Cesaret edip bir türlü onun yanına gidememek nasıldır bilir misiniz? Gidip orda olduğunu bile bile yüzünü görememek sarılıp koklayamamak nedir bilir misiniz? 3 saat be. 3 saat ben ona baktım o bana baktı konuşamadım dokunamadım sarılamadım.

"Beyazıt’ın en büyük isteklerinden biri uçağa binmekti. Söz oğlum bindiricem seni demiştin. Bir şekilde yine tuttun sözünü babam. Verdiğin her sözü tuttun bir şekilde. İçin rahat olsun. Seni son kez gördüğümde evden giderken beni yataktan kaldırmamıştın. Vedalar hep zordu senin için. ‘Yatak sıcacıktır şimdi, ben olsam hiç kalkmam ooh mis’ demiştin. Şimdi çok üşüyor musun toprağın altında? Sen soğuğu hiç sevmezsin ki. Ama bilirim. Başındaki bayrağın kızıllığında ısınmayı iyi bilirsin -ki o kızıllığın birazı da sensin.

"Bugün 1 yıl oldu canımın içi. Senden sonra hiçbir şey aynı değil. En mutlu anımızda bile bir burukluk var. Herhangi bir saygı duruşunda hep gözlerimiz dolar. Ki ben sana karşı hep öyle duruyor olacağım.Ne mutlu sana ki istediğin şekilde gittin oraya. Ne mutlu. Ama biz seni, sesini, kokunu, gülüşünü çok özledik. Sensiz çok zor. Aşkın yaşı 17’ydi baba. Ben senden sonra 18 oldum...”

"Düğüm düğüm oluyor şurası..."

Zühre Selma Karaman babasının en çok istediği tıp fakültesini kazandı. Geçen yıl TOBB Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başlayan Karaman, babasının doğum gününde de ‘43. yaşını kutluyor olacaktık belki de babam. Çok fazla bir şey söylemeye niyetim yok bu sefer. Söyleyemiyorum çünkü. Düğüm düğüm oluyor şurası. İyi ki doğdun, iyi ki vardın. İyi ki bizim babamız, eşimiz, dostumuzdun. Seni çok seviyoruz. Mutlu yıllar...” diye yazmıştı.