Gündem

Sedat Ergin: Demirel, uluslararası ilişkilerde de her zaman diplomasinin imkânlarını ön planda tutan üslubuyla temayüz etmişti

23 Haziran 2020 07:41

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, ölümünün beşinci yıl dönümünde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkında kaleme aldığı yazıda, "Demirel, uluslararası ilişkilerde de her zaman diplomasinin imkânlarını ön planda tutan üslubuyla temayüz etmişti." görüşünü savundu. 

Çankaya Köşkü’nde 1996-2000 yılları arasında kendisinin Dışişleri Danışmanlığını yapan Mehmet Ali Bayar’ın geçen pazar günü T24’te yayımlanan "Avrasya’nın Sokrat’ı Süleyman Demirel" başlıklı yazısına atıfta bulunan Ergin, "Dokuzuncu Cumhurbaşkanı’nın dış politika alanında bıraktığı mirasa ilişkin oldukça özlü bir değerlendirmeyi içeriyor." düşüncesini dile getirdi. 

Demirel, Bayar, Demirel dönemi dış politikasının temel düsturunu 'Türkiye’nin çevresindeki çalkantılar içinde Batı ittifakında yer almanın gerektirdiği dayanışma ve işbirliğinin yanı sıra, Cumhuriyet’in temel yönelimleri çerçevesinde bölgesinde ve Avrupa’da işbirliği imkânlarını aramak ve çeşitlendirmek' olarak tanımlıyor. Bu çerçevede 1960’lı yıllarda Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku ülkeleri ile geliştirilen ekonomik işbirliği hamlelerine, keza 1970’li yıllarda Ortadoğu cephesinde gerçekleştirilen Kerkük-Yumurtalık boru hattına dikkat çekiyor." ifadesini kullandı. 

Ergin yazısında şunları kaydetti:

Bayar, Demirel’in yeniden başbakan olduğu 1991 sonrasında dış politikadaki temel rolünü öncelikle Berlin Duvarı’nın çöküşüyle ortaya çıkan yeni dönemin fırsatlarının değerlendirilmesi, Türk dünyasıyla ilişkilerin geliştirilmesi, Avrasya’nın dünyayla bütünleşmesi alanlarında gösteriyor. Ayrıca,  Bakü-Tiflis-Ceyhan projesinin 1999 yılında imzalanmasını bu dönemin tarihi bir adımı olarak hatırlatıyor.

Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton 2000 yılında İsrail-Filistin anlaşmazlığına çözüm için oluşturulan Mitchell Komitesi’ne üye olarak katılmasını önerdiğinde, çatışan her iki taraf da Demirel’i ‘anında ve tartışmasız’ kabul etmiştir. Bayar, bu durumu “Türkiye’nin Ortadoğu’da oynadığı olumlu, arabulucu, çözüm üretici role bir örnek” olarak anlatıyor.

Yazımızı Demirel’in Bayar’ın “siyaset ve bilgelik hikmeti” olarak nitelediği şu sözleri ile noktalayalım:

“Tarihi yeniden yapmak mümkün değildir, ancak geleceği birlikte inşa etmek mümkündür. Tarihten husumet, düşmanlık, kavga çıkartırsanız, yepyeni bir geleceği inşa edemezsiniz. Geçmiş bugüne kadardır. Bugünden sonra sonsuz bir gelecek vardır. Gelin bu geleceği barış, ortak refah ve insanlığın mutluluğu için birlikte inşa edelim.”

Yazının devamı için tıklayın