Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası'nın raporuna göre (Sağlık-Sen)  geçtiğimiz ay 22 sağlıkta şiddet olayı yaşandı, 41 sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı. Şiddetin faili olan 39 saldırgandan 21’i ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, 3’ü hakkında hiç işlem yapılmadı. Sendika, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların önemli bir bölümünün Koronavirüs şüphelisi hastalar ve yakınları olduğunu bildirdi.

Sağlık-Sen Ağustos Ayı Sağlıkta Şiddet Raporu’nu yayımladı. Rapora göre ağustos ayı boyunca, sağlık birimlerinde 22 şiddet olayının yaşandı, bu olaylarda 39 saldırgan yer alırken, 41 sağlık çalışanı şiddet mağduru oldu.22 olayın 10’u fiili, 6’sı hem sözlü hem fiili, 4’ü sözlü, 2’si ise taciz şeklinde gerçekleşti. Olaylarda hasta yakınlarının ön planda yer aldı. 39 saldırgandan 24’ü hasta yakını iken, 12’si hasta, 3’ünü de yöneticiler oluştu.

Saldırganlara karşı uygulanan adli işlemlerde, 21 saldırganın ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılırken, 15 saldırgan ise tutuklandı. Mobing uyguladığı öne sürülen 3 şahıs hakkında da hiçbir işlem yapılmadı. 22 şiddet olayının 11’i hastanede, 5’i sahada, 4’ü aile sağlığı merkezlerinde ve 2’si de eczanede gerçekleşti. Olaylarda 13 güvenlik görevlisi, 11 doktor, 5 hemşire, 3 112 çalışanı, 4 eczacı, 5 de farklı branşlarda görev yapan sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı.

"Önemli bir bölümü Koronavirüs hastası yakın

Sağlık- Sen’in rapora ilişkin yaptığı değerlendirmede “İşin tuhafı tam da bu süreçte, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların önemli bir bölümünün, Koronavirüs şüphelisi hastalar ve yakınları olmasıdır” denilirken, sağlıkçıların Koronavirüs salgınıyla mücadelede ön safta yer aldığına dikkat çekildi. Sağlık-Sen şiddeti uygulayanlara ağır cezalar isterken, “Adli süreçlerde şiddet uygulayanlara ödüllendirir gibi sözde cezalar verilmemelidir” diye uyardı.

Sağlık-Sen rapora ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yapılan tüm uyarılara, caydırıcı tüm cezai müeyyidelere rağmen şiddetin hala sağlık çalışanlarıyla anılıyor olması, her açıdan ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunlarında başında, şiddet kurbanı sağlık çalışanları gelmektedir ki zaman zaman canlarından dahi olmaktadırlar. Maruz kaldıkları şiddet nedeniyle yaralananlar, psikolojik tedavi görenler, travma geçirenleri de unutmamak gerekir. Elbette tüm bu sorunların yanında sağlık hizmetlerinde de ciddi aksamalar yaşanmakta ve olan en nihayetinde yine insana yani hastalara olmaktadır. Sağlık çalışanlarını ve sağlık sistemini tehdit eden bu sorun karşısında herkesin ve her kurumun elbirliği ile mücadele etmesi gerekmektedir. Kaldı ki sağlık çalışanlarının en ön safta savaştığı salgın günlerinden geçtiğimizi hiç kimse unutmamalıdır.” (ANKA)