Gündem

Prof. Ersin Kalaycıoğlu: Seçim kişiler üzerinden yapılırsa bunun adı güzellik yarışması olur

22 Ekim 2020 21:06

Siyaset bilimci Prof. Ersin Kalaycıoğlu, Türkiye'de siyasetin mevcut durumunu değerlendirirken, "Seçmenin çoğu fikir yerine kişi üzerinden değerlendirme yapıyorsa bu bir sorun. Seçmen bunu ona indirgemeye çalışıyorsa o zaman bu iş güzellik yarışmasına dönüşüyor. Kişiler üzerinden hiçbir yere varamayız, bu kişi meselesi değil. Bu bir yaşam tarzının nasıl örgütleyeceğiniz meselesi" dedi

Prof. Kalaycıoğlu, Türkiye'de siyasetin mevcut eksenini ve geleceğini RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na yorumladı. Prof. Kalaycıoğlu, "Seçmenin çoğu fikir yerine kişi üzerinden değerlendirme yapıyorsa bu bir sorun. Seçmen bunu ona indirgemeye çalışıyorsa o zaman bu iş güzellik yarışmasına dönüşüyor. Kişiler üzerinden hiçbir yere varamayız, bu kişi meselesi değil. Bu bir yaşam tarzının nasıl örgütleyeceğiniz meselesi" şeklinde konuştu.

Kalaycıoğlu olası bir seçimde "Erdoğan'ın olası rakibinin kim olacağına" ilişkin tartışmalar konusunda şu karşılığı verdi:

"Kim gelecek meselesi değil..."

''Seçmenin çoğu fikrinin ne olduğunu anlamayıp, sadece kişiler üzerinden değerlendirme yapıyorsa o tabi ki bir sorun. Kim gelecek meselesi değil, hangi yöntemle iktidar tesis edilecek? Mesele bu. Özgür ve serbest seçimle mi, adil seçimlerle mi? Yoksa içeriğinin adil olup olmadığı belli olmayan birtakım seçimlerle ve seçim arasındaki süreçte temel demokratik ilkelerin ve demokratik kurumların kullanılmadığı, bunlarla yönetilmediğimiz yapıyla mı devam edeceğiz yoksa demokratik seçimler ve ondan sonra demokrasinin anayasası ve onun kurumları ile, onun hukuk sistemi ile mi devam edeceğiz?

"Bu iş güzellik yarışmasına dönüşüyor"

"Sadece ifade özgürlüğü değil, dernekleşme özgürlüğü, medya ve basın özgürlüğü ne kadar ciddi rol oynayacak ya da oynamayacak bunu tartışıyoruz. Muhalefet de bunu dillendirmeye çalışıyor. Kişiler üzerinden ben bugüne kadar propaganda duymadım ama seçmen bunu bu şekilde anlamaya çalışıyorsa, ona indirgemeye çalışıyorsa o zaman bu iş güzellik yarışmasına dönüşüyor. Kişiler üzerinden hiçbir yere varamayız, bu kişi meselesi değil. Bu bir yaşam tarzının nasıl örgütleyeceğiniz meselesi. Toplumsal yaşantıyı, siyasal yaşantıyı hangi kurallar ve kurumlar üzerinden inşa edeceğiniz meselesi. O olmadan olmaz.

"Türkiye 2017'den beri demokrasi olarak sıfır"

"Esas itibariyle Türkiye'nin Anayasa'sı olması gerekiyor demokrasiyle uyumlu olan. Ona dayanan kurumları olması gerekiyor. O kurumların kendi başına çalışıyor ve denetlenebiliyor olması gerekiyor. Bugünkü rejim içerisinde kim gelirse gelsin Türkiye'de fazla bir şeyin fark edeceğini düşünmeyenlerdenim. Kişi meselesi de değil, parti meselesi değil. Türkiye'nin 2017 referandumunda kabul edilen değişikliklerle yoluna devam etme şansı yok. Demokrasi olarak sıfır, böyle bir demokrasi yok dünyada. Böyle rejimler var ama bunların hiçbiri demokrasi olarak çalışmıyor. Demokrasi olarak yolumuza devam edeceksek ve onun erdemi ve nimetleri içinde yaşayacaksak o zaman demokrasinin kurallarının geçerli olduğu şekilde yönetilmemiz gerekiyor.''