Gündem

Onur Yaser Can davasında karara itiraz edildi

Davada sanıklara 6 yıl 5 ay 15’er gün hapis cezası verilmişti

02 Aralık 2019 11:14

Gözaltında maruz kaldığı işkence sonucu intihar eden ODTÜ mezunu mimar Onur Yaser Can’ın gözaltı tutanaklarında değişiklik yaptıkları için Narkotik Şube Müdürlüğü’nde görevli iki polis Salih Bahar ve Soner Gündoğdu hakkında, “Resmi belgede sahtecilik” ve “Resmi belgeyi bozma ve yok etme” suçlarından verilen 6 yıl 5 ay 15’er gün hapis cezasına Can ailesinin avukatları itiraz etti.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, sanıkların “Sahte resmi belgenin kullanılması” ve diğer suçlardan da cezalandırılması istendi.

TIKLAYIN - Onur Yaser Can davası | 6 yıl 5 ay hapis cezası verilen sanıklar tutuklanmadı

Ne olmuştu?

28 yaşındaki mimar Onur Yaser Can, 2 Haziran 2010 yılında İstanbul Harbiye'de esrar satın aldığı iddiasıyla narkotik polisi tarafından gözaltına alındı. Can, götürüldüğü Narkotik Şube Müdürlüğü'nde polisin işkence, cinsel taciz ve aşağılamalarına maruz kaldı. "Çıkış Doktor Raporu" da işkence şüphelisi polislerin yanında hukuk dışı olarak düzenlendi.

Salıverilmesinin ertesi günü polislerin telefonla arayarak, tutanaklardaki "tarih hatasının düzeltilmesi" gerekçesiyle yeniden emniyete çağrılan ve başkaları aleyhinde ifade vermeye zorlanan Can, bir avukata başvurdu. İfadesi işkence altında iki kez alınmış olmasına rağmen, polisler üçüncü kez emniyete çağrınca Can, 23 Haziran 2010'da oturduğu evin balkonundan kendini atarak intihar etti.

Can arkadaşlarının ısrarıyla o gece karakolda neler yaşadığını sırasıyla yazmıştı. O notta, “Gözaltında çırılçıplak soyuldum. Duvara yaslanmamı söylediler… Bir süre çömeltilerek bekletildim. Bu süreçte ağlayan, polislere yalvaran bir kişinin sesi dinletildi, tokatlandım, sözlü olarak aşağılandım. Polislerden biri beni telefonla emniyete çağırdı ve önceki ifademden farklı bir ifade imzalattılar. Muhbirlik yapmam söylendi” ifadeleri yer alıyordu.

TIKLAYIN - "Maviş oğul", itinayla parçalanan bir aile ve olmayanlar

Oğullarının yaşamını yitirmesinin ardından adalet mücadelesi başlatan Can ailesi, bir sonuç alamadı. Anne Hatice Can, üç buçuk yıl hukuk mücadelesi vermesinin ardından dayanamayarak intihar etmişti.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 2 Nisan'da yapılan son duruşmaya katılan baba Mevlüt Can ile kızı Ezgi Can, oğlunun ölümüne ilişkin olayın genişletilmesi talebinde bulunmuştu. Mevlüt Can, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada ise şunları söylemişti: Eşimin ölmesinde biraz da kabahat sizdedir. Biz sizden azıcık adalet görseydik, taleplerimize yanıt verseydiniz eşim hayatta olacaktı.

Baba Mevlüt Can da 9 Ekim'de  aort damarının yırtılması nedeniyle hayatını kaybetti. 

8 yıldır devam eden ve 25 Ekim'de karar duruşması görülen davada, Onur Yaser Can’ın gözaltı tutanaklarında sahtecilik yaptığı iddia edilen sanık polisler Soner Gündoğdu ve Salih Bahar'a 6 yıl 5 ay 15 gün cezası verildi. Haklarında tutuklama kararı verilmeyen sanıklar için yurt dışına çıkış yasağı konuldu.

TIKLAYIN - Onur Yaser Can'ın kardeşi Sevgi: Katillere, onları yetiştirenlere, onları koruyup kollayan çürümüş hukuk sistemine öfkeliyim