Gündem

Murat Yetkin: Suriye harekatına ABD destek vermiyor ama “karışmayacağım” diyor

Geldiğimiz noktada diplomasinin “destek olmuyorsanız, köstek olmayın” merkezli sonuç alabildiği görülüyor

07 Ekim 2019 11:20

Gazeteci-yazar Murat Yetkin,  bugün Beyaz Saray'ın yaptığı 'Suriye'nin kuzeyine harekât'  açıklamasından "Türkiye’ye destek olunmasa da, engel de olunmayacağı" sonucunu çıkarmanın mümkün olacağını yazdı. 

Yetkin, geçen hafta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile ABD Savunma Bakanı Mark Esper arasında yapılan görüşmenin ardından "tarafların kendi önem verdiği konuyu öne çıkardığını" ve "ipin bu noktada koptuğunu" ifade etti.

Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Fırat’ın Batısındaki Cerablus ve Afrin harekatları, Rusya’nın hava kontrolünde olan bölgede yapılmıştı; Suriye birliklerine saldırı olmadığı takdirde Rusya’nın onayı vardı. Oysa Fırat’ın Doğusu fiilen Amerikan hava kontrolünde. Gerçi Beyaz Saray açıklamasından Türkiye’ye destek olunmasa da, engel de olunmayacağı sonucunu çıkarmak mümkün. Ama ABD Merkezi Komutanlık (CENTCOM) IŞİD’e karşı lejyoner güç olarak kullandığı PYD’nin milis gücü YPG’ye son beş yıldır düzenli ordu eğitimi verdi, zırhlı araçlar, tanksavarlar ve yerden havaya füzelerle donattı. Geçenlerde İncirlik’ten kalkan F-16’larla düşürülen insansız hava aracının da YPG’ye ait olduğu yolunda istihbarat mevcut.

Yani bu mücadelenin öncekilerden çetin geçeceği söylenebilir. Nitekim “ABD sözünde durmadı, çekiliyor” diyen YPG direneceğini açıkladı. Ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu harekata uzun süredir hazırlandığı, yeni silahlar dahil önemli yığınak yapıldığı ve hem ordu, hem kamuoyunun psikolojik olarak bu harekata hazırlandığı da unutulmamalı. Örneğin aylardır Irak’ın Suriye ve Türkiye sınır bölgesinin  Pençe harekatıyla baskı altına alınması bu planlamanın parçasıydı. 

Ok yaydan çıkarken

Aynı şekilde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD, Rusya, İran liderleri Donald Trump, Vladimir Putin ve Hasan Ruhani ile görüşürken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve MSB Hulusi Akar da kendi muhataplarıyla yoğun diplomasi yürüttü.

Geldiğimiz noktada bu diplomasinin “destek olmuyorsanız, köstek olmayın” merkezli sonuç alabildiği görülüyor.

Bu çerçevede Akar-Esper görüşmesi ardından Ankara ve Washington’dan yapılan açıklamalar arasındaki farka dikkat çekmek gerekiyor. MSB açıklamasında PKK/PYD ile mücadelenin, Pentagon açıklamasında ise IŞİD’le mücadelenin konuşulduğu söyleniyordu. İkisi de doğruydu ama taraflar kendi önem verdiği konuyu öne çıkarmıştı; yani aslında ip o noktada kopmuştu.


Yetkin'in yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz



ABD'nin açıklaması

Beyaz Saray, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki görüşmenin ardından şu mesajı yayımlamıştı:

"Bugün Başkan Donald Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefonda görüştü. Türkiye, Suriye'nin kuzeyine uzun zamandır planladığı operasyonu yakın zamanda başlatacak. ABD Silahlı Kuvvetleri bu operasyona dahil olmayacak ve ABD güçleri bölgedeki IŞİD "halifeliğini" yendiği için bahsi geçen bölgede yer almayacak.

ABD, tutuklanan IŞİD'lilerin savaşçılarının çoğunluğunun geldiği Fransa, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine vatandaşlarını geri almaları için baskı yaptı, ancak onlar bunu istemedi ve reddetti. ABD onları uzun yıllar sürebilecek bu süreçte tutmayacak, bu ABD'li vergi mükelleflerine büyük bir yük olabilir. Şimdi, IŞİD'in yenilmesinin ardından son iki yılda bölgede yakalanan IŞİD savaşçılarından Türkiye sorumlu olacak."