Gündem

Murat Yetkin: ABD bakımından Türkiye’ye dair en stratejik önceliğin Türkiye’nin Avrupa Birliği'nden kopmaması olduğu anlaşılıyor

"Daha birkaç ay önce tam gaz duvara doğru giden ABD’yle ilişkilerde rüzgâr yön mü değiştiriyordu?"

19 Mart 2021 08:28

Gazeteci - yazar Murat Yetkin, "ABD bir yandan HDP kapatılma davası nedeniyle Türkiye’yi kınarken, diğer yandan NATO çıkarları üzerinden AB’den Türkiye’ye yaptırımı durdurması telkininde bulunuyor. AB de bunu kabul ediyor. Daha birkaç ay önce tam gaz duvara doğru giden ABD’yle ilişkilerde rüzgâr yön mü değiştiriyordu? Ve bu yön değişikliği ilk bakışta göründüğü üzere olumlu yönde miydi?" değerlendirmesini yaptı. 

Kısa vadede ABD’yle en muhtemel 4 senaryoyu kaleme alan Yetkin yazısında, "1- Türkiye S-400’ler konusunda yeni bir adım atmadıkça, örneğin Rusya ile yeni bir silah anlaşması imzalanmadıkça, ya da eldeki S-400’ler aktive edilmedikçe Biden yönetimi Kongre’deki ısrarlı yaptırım taleplerini tutacak gibi görünüyor. 2- Suriye’de statükonun değişeceği yolunda bir işaret yok. Suriye operasyonunu 800 kadar özel kuvvet ve danışmanla yürüten ABD bunu PKK’nın Suriye kolu YPG’yi kara gücü olarak kullanarak yapıyor ve bundan vaz geçecek gibi görünmüyor. Buna karşın Türkiye’nin Suriye’deki askeri varlığı da PKK’ya karşı diğer operasyonları da kabullenilmiş görünüyor. 3- Yunanistan ile uzlaşma önem taşımayı sürdürüyor. ABD açısından Türkiye’nin NATO’da Yunanistan ile işbirliği Rusya’nın Akdeniz ve Karadeniz’deki varlığının dengelenmesi açısından birinci derecede önemli4- Gelelim en önemli, en stratejik konuya. ABD bakımından Türkiye’ye dair en stratejik önceliğin Türkiye’nin Avrupa Birliği'nden  kopmaması olduğu anlaşılıyor. Bu, ABD’nin 'ittifaklarını güçlendirme' siyaseti bakımından da önem taşıyor. Zaten yazının başında bahsettiğimiz AB’den talebi de bunu gösteriyor. Bu çerçevede Türkiye’nin AB kamuoyu ve yönetimlerinin elini rahatlatacak şekilde demokratikleşme ve insan hakları adımları atması gerekli görülüyor." düşüncesini dile getirdi.

Yetkin yazısında şu ifadeleri kullandı: 

"Bu durum, HDP kapatma davasıyla derin biçimde çelişiyor. Türkiye’ye bu baskılar sürecektir, ama bu baskılar köprülerin yakılmasına dek gitmeyecektir. Erdoğan’ın ABD’nin Türkiye’ye AB yaptırımlarına karşı arka çıkmasına bakarak demokratik haklar alanında mevcut çizgiyi sürdürmemesi önce Türkiye’de siyaset ve ekonominin kalitesi, sonra da Türkiye’nin uluslararası ilişkiler ve yatırım ortamı kalitesinin yükselmesi için gerekli. Bu konuda İttifak ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli ile bir ortak zemin bulma sorumluluğu da Erdoğan’a düşüyor."