Politika

Murat Yetkin, "24 Nisan fırtınası"nın perde arkasını yazdı: Nasıl çabucak dindi?

"Anlaşılan Amerikalı bankacılık uzmanları Türkiye’de muhalefetin Erdoğan’a sorduğu '128 milyar dolar nerede?' sorusunun yanıtını, Türkiye’deki muhalefetten daha iyi biliyorlardı"

03 Mayıs 2021 11:23

Gazeteci, yazar Murat Yetkin, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları için "soykırım" ifadesini kullanmasının ardından ABD-Türkiye ilişkilerinde oluşan gerginliğin "çabucak geçiştirilmesinde" sadece Biden’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşme vaadinin değil, Merkez Bankası'nın içine düşürüldüğü zafiyetin kullanılmasının da söz konusu olduğunu yazdı.

Yetkin, "Biden 23 Nisan günü Erdoğan’ı aramadan önce Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan’a İbrahim Kalın’ı arattı. 24 Nisan açıklamasının yapılacağını ama bunun Türkiye’yi hedef almayacağını söyledi. ABD, Türkiye’nin asıl kaygısının yasal zeminde olduğunu saptamıştı. 1915’ten sonra ABD’ye göçenlerin varislerince açılabilecek mülkiyet davaları nedeniyle ortalığın karışmasını onlar da istemiyordu. Bu görüşme medyaya Kalın-Sullivan görüşmesinde açıklamada 'Türkiye' sözcüğünün geçmemesi mutabakatı olarak yansıtıldı. Biden 'soykırım' diyecekti ama Erdoğan bunu Türkiye üstüne alınmasındı; Osmanlı dönemi suçlanacaktı. Sonra Biden aradı. Aradı ve konuşmaya 'Sizinle yüz yüze görüşmeyi arzu ediyorum' gibi bir cümleyle başladı. Bu kilit cümle zaten Erdoğan’ın muhtemel tepkisini yarı yarıya ortadan kaldırdı. Hemen arkasından Washington’dan Ankara’ya üçüncü telefon geldi. Bu defa Dışişleri Bakanı Blinken, Çavuşoğlu’nu arıyordu. Türkiye’nin sert tepki vermemesini sağlamak önemliydi. Biden yönetimi 23 Nisan günü iki saat içinde Ankara’ya en üst düzeyde üç telefon açarak, 24 Nisan fırtınasının çabucak geçmesini sağlamıştı" ifadesini kullandı. 

Yetkin, şöyle devam etti:

"Amerikalı uzmanlar Beyaz Saray’a Türkiye’nin kamu bankalarında ciddi miktarda döviz kalmadığını, Merkez Bankasının döviz sıkıntısı içinde olduğunu bildirmişlerdi. Erdoğan, Biden’ın 'Ermeni soykırımı' demesine askeri, ya da siyasi anlamda (sert açıklamalar ve diplomatik protestolar dışında) fiilen bir tepki verirse, para piyasaları da buna tepki verebilirdi. Merkez Bankasının elindeki rezerv, dolar kurunun yeni bir krize tırmanmasını önlemeye yetmeyebilirdi ve Erdoğan da bunu biliyordu.

Anlaşılan Amerikalı bankacılık uzmanları Türkiye’de muhalefetin Erdoğan’a sorduğu '128 milyar dolar nerede?' sorusunun yanıtını, Türkiye’deki muhalefetten daha iyi biliyorlardı.

Özetle, ABD Başkanının 24 Nisan çıkışının Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından çabucak geçiştirilmesinde sadece Biden’ın Erdoğan’la görüşme vaadi değil, Merkez Bankasının içine düşürüldüğü zafiyetin kullanılması da söz konusu olmuştu.

Bir son not: Yanlış anlaşılmasın. 'Neden fırtına patlamadı, neden kriz yaşamadık?' diyr sormuyorum. Her kriz bizleri biraz daha ekonomik sıkıntı, siyasi baskı altına alıyor. Ama o keskin hamasetin altında neler yaşandığı aktarmak istedim."

Yazının tamamı için tıklayın.