Medya

Mine Söğüt: Burada yazar ne demek istemiştir?

"Sorun, okuduğunu anlamayan kalabalığın aklının ve iradesinin iktidarın sorunlu niyetlerine alet olmasıdır..."

21 Nisan 2021 09:51

Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Söğüt, "Bu ülkenin başına gelenlerin temelinde, okuduğunu önyargılarla ya da ön heveslerle anlamakta, yani yanlış anlamakta ya da hiç anlamamakta ısrar edenlerin sayısının yüksek olması yatar desek... Bundan ne anlaşılır?" diye sordu. 

Söğüt, "Genco Erkal’ın sosyal medyada son derece açık bir dille ifade ettiği endişelerini, cumhurbaşkanına hakaret olarak algılayanlarla algılamayanlar arasında sadece siyasi görüş farklılığı olduğunu düşünebiliriz. Orhan Pamuk’un romanında Atatürk’e hakaret olup olmadığı yönündeki tartışmalar için de aynısı öncelikli olarak akla gelebilir. Peki, geçen hafta bu köşede okunan 'Geçmiş olsun Ahmet Altan' yazısı? O yazının, Ahmet Altan’a gerçekten 'geçmiş olsun' demek için yazılmış bir sevinç yazısı olduğunu düşünebilen bir okur, acaba bir ömür boyunca neler okumuş ve o okuduklarından neler anlamıştır diye düşünmek gerekmez mi? Ya da yine bu köşede yazılan 'Evdeki babayı öldürün' yazısına 'Neden öyle bir yazı yazdın? Senin baban çok iyi bir insandı...' diye mail atan bir baba dostu? 'Baba evini derhal terk edin kızlar!' yazısı yüzünden 'Yazar bu yazıda kızları fuhşa teşvik ediyor' diye savcılığa suç duyurusunda bulunan birinin bu suç duyurusunu ciddiye alıp yazarı ifadeye çağıran savcı?" ifadelerini kullandı. 

Söğüt, "Burada yazar ne demek istemiştir?" başlıklı yazısına şöyle devam etti:

"Okuduğunu anlamayan... Anlamak istemeyen... Ya da önyargılarla okuyan bir kalabalığın varlığı tek başına bir sorun değildir. Sorun, bu okuduğunu anlamayan kalabalığın aklının ve iradesinin iktidarın sorunlu niyetlerine alet olmasıdır... Okuduğunu anlamak, gördüğünü anlamlandırmak, yaşadıklarından bir anlam çıkarmak için insanın olaylar ve kavramlar arasında bütünsel bir bağ kurma yeteneğini zorlaması gerekir. Doğru bağları kuramadığınız ya da bu bağları kurmaya üşendiğiniz, kurmaktan kaçındığınız, kurmayı umursamadığınız, önyargılarınızın sesini dinlediğiniz zaman varacağınız sonuçlar, şans eseri rastlantısal bir doğruluğa denk gelmediği sürece, hatalı olur.

Bu hatanın bedelini tek başınıza ödemezsiniz. Toplum öder. Çağ öder. İnsanlık öder. O yüzden okuduğunu doğru anlamak, olaylar arasındaki bağlantıları doğru kurmak sadece kişisel bir mesele değil, insani de bir sorumluluktur."