Gündem

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Çayır'dan, Bahçeli'ye: Koskoca adamlar, koltuklarını korumak adına başkalarının şemsiyesi altında kahya olmaya alışmışlar

"Şu an 37 milyon insanın bankaya borcu var"

21 Temmuz 2022 16:33

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 15 Temmuz mitinginde yaptığı konuşmasındaki “Erdoğan’ı tanıyınız, Erdoğan’ı anlayınız, Erdoğan’ı anlatınız” sözlerine tepki gösterdi. Çayır, “İflas etmiş, iflas ettiğini millete duyurmuş, ‘Dün dündür; bugün bugündür’ diyen bir adamın neyini anlayacağız? Neyini anlatacağız? Koskoca adamlar koltuklarını korumak adına başkalarının şemsiyesi altında kahya olmaya alışmışlar. Bu köhne düzeni, bu has düzeni değiştireceğiz” dedi.

Devlet Bahçeli’nin, 15 Temmuz’un 6. yıl dönümünü anma mitinginde sarf ettiği “Erdoğan’ı tanıyınız, Erdoğan’ı anlayınız, Erdoğan’ı anlatınız” ifadelerine, parti genel merkezinde bugün düzenlenen basın toplantısında tepki gösteren Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, şunları söyledi:

"Türkiye, bir kişinin günlük telaşına terk edilmiş durumda"

“Türkiye, doğru dürüst akılla, irfanla, izanla yönetilmiyor. Türkiye ne yazık ki birkaç kişinin belki de bir kişinin günlük telaşına, düşüncesine, beklentisine terk edilmiş durumda. Üzülerek belirtiyorum ki hep beraber kaybediyoruz. Vatandaş, bu durumda çaresiz. Çaresiz kaldığında ne yapıyor, ihtiyaçlarını görmek için ya cebindekine davranacak ya eğer bir yerde birikimi varsa birikimini kullanacak. Bunlar şu an yok. Hele sabit gelirlilerin böyle bir durumu böyle bir imkanı yok. Ne yapıyor? Bankalara koşuyor. Bankalarda da kredi notu düşük veya sicili bozuksa başvuruyor bankerlere. Yani bugünün bankerlerine; ‘tefecilere’ başvuruyor. Eğer oradaki imkanlar kıt veya gerekli değilse sağına soluna dönüyor, yakınından, uzağından borçlanmaya çalışıyor.

Vatandaş şu an borçlanarak hayatına devam ediyor. 37 milyon insanın bankaya borcu var. Bunun 4 milyonu parasını ödeyemez halde artık umudunu kesmiş, ‘neyimizi alıyorsanız alın, hiçbir şeyim yok kardeşim, ne yapacaksanız yapın’ diyen 4 milyon var.

"Milletin uyutulmaması lazım" 

Derhal milletin bilgilenmesi lazım. Milletin uyutulmaması lazım. Yarınını göremeyen bir ülke haline geldik. Vatandaşlarımız da öyle. Yarın ne olacak? Bir ay, bir yıl sonra ne olacak bununla ilgili hiç kimsenin bir öngörüsü yok. İş adamı da öyle. Adam bir yere yatırım yapacak; yatırımı ile ilgili hiçbir şey söyleyemiyor, hiçbir şey yapamıyor. Onun için de bu ‘has sistemini’ ortadan kaldıracağız.

Kendilerine her türlü cennet bahçelerini reva görenler, iktidar sahipleri, iktidarın sağında solunda yer tutanlar, yanaşmalar, siyasi partilerin yanaşmaları… Kendileri buralarda cennet bahçesi ihdas etmişler ve buralarda yaşıyorlar. Vatandaş da gelecek ile ilgili ‘Umutsuzuz, açız, ne olacağız’ dediğinde; ‘Sabret’' diyerek Nass’ı gösteriyorlar. Ayeti, kelimelerden okuyarak onlara sabır tavsiye ediyorlar. Yani; ‘Ölün, öldükten sonra belki size bir cennet vardır’ diyorlar.

"Erdoğan'ın neyini anlayacağız?"

Ülkücü hareketin güya liderlerinden birisini olduğunu iddia ediyor, kim? Devlet Bahçeli. 15 Temmuz darbesi münasebetiyle İstanbul’da düzenledikleri basın toplantısında ne dedi biliyor musunuz? Herkes farklı şeyler beklerken, sözünün sonunda çok tuhaf, acayip, enteresan bir çağrıda bulundu; ‘Aziz İstanbullular, bu memleketin evladı olarak diyorum, yanlış anlamayın ha. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı tanıyınız’. Kim diyor, Bahçeli…

Ben de buradan dönüyorum Sayın Bahçeli’ye, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türk milletine, bütün insanlığa diyorum ki; Eyy İstanbullular, eyy Ankaralılar, Eyy Türk milleti, Türk insanı ve insanlık Muhsin Yazıcıoğlu’nu tanıyınız. Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlayınız. Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlatınız. Alparsan Türkeş’i anlayınız, tanıyınız, onu anlatınız. Allahtan korkun. İflas etmiş, iflas ettiğini millete duyurmuş, ‘dün dündür, bugün bugündür’ diyen bir adamın neyini anlayacağız? Neyini anlatacağız? Koskoca adamlar koltuklarını korumak adına başkalarının şemsiyesi altında kahya olmaya alışmışlar. Bu köhne düzeni, bu has düzeni değiştireceğiz." (ANKA)