Gündem

Millî Savunma Bakanı Akar: Mehmetçik Suriye'de normalleşme için çalışıyor

Hulusi Akar, Suriye'de son durumu anlattı

24 Aralık 2019 10:31

Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar,  2 ay önce başlayan 'Barış Pınarı Harekâtı'nın ardından son gelişmeleri aktardı. Akar, "Mehmetçik normalleşme için çalışıyor. Öncelikle yapmaya çalıştığımız şey özgürlükler. Oradaki Suriyeli kardeşlerimizin olabildiğince özgür bir şekilde kendi iradeleri doğrultusunda yaşamlarını düzenlemelerine gayret gösteriyor, buna çalışıyoruz." dedi.

Bakanlıkta düzenlenen "Milli Savunma Bakanlığı Madalya, Başarılı Birlik ve Personel Ödül Töreni" kapsamında ilk olarak  Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'a TSK Şeref Madalyası verildi. Dündar'ın madalyası Milli Savunma Bakanı Akar tarafından takıldı. Törende Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ile kuvvet komutanları ve bakan yardımcıları da başarılı diğer birlik ve personelin ödüllerini verdi. Akar, törendeki konuşmasına, ödül alan personeli tebrik ederek başladı.

Akar'ın törende gerçekleştirdiği konuşma şöyle: 

"Şu anda TSK bünyesindeki komando birliklerinde arazide olmayan yok, Deniz Kuvvetlerinde ve Hava Kuvvetlerinde muharip unsurlardan araziye çıkmayan, görevde olmayan yok." Akar, "Bunun farkında olarak Silahlı Kuvvetlerimizin etkin, caydırıcı ve saygın özelliğini daha da artırmamız gerektiğini unutmayalım." diye konuştu. 

TSK'nin gerek yurt içi gerekse sınır ötesindeki tüm faaliyetlerini yasalara, uluslararası hukuka, BM sözleşmesine, ikili anlaşma ve mutabakatlara uygun şekilde gerçekleştirdiğini vurgulayan Akar, şu ifadeleri kullandı:

"Irak'ın, Suriye'nin kuzeyindeki bizim tek hedefimiz teröristler, terör örgütleri. Bunlara karşı mücadele yürütüyoruz. Bizim oradaki etnik ve dini gruplara yönelik ayrım yapmamız söz konusu değil. Araplar, Kürtler, Aramiler, Keldaniler, Yahudiler, Hristiyanlara karşı bizim herhangi bir tavrımız, hareketimiz, operasyonumuz kesinlikle söz konusu değildir. Bu konuda çok sayıda fitne, fesat yapılıyor. Bunlara karşı hepimizin uyanık, bilinçli, bilgili olması lazım." 

9 Ekim'de 'Barış Pınarı Harekatı'nın başlatıldığını anımsatan Akar, şunları söyledi:

"Bu harekatla Pınar Bölgesi teşkil edildi. Teröristlerden temizlendi. Bu temizlenen bölge  güvenli hale geldi. Buradaki çalışmaları yaparken bir taraftan ABD'lilerle, diğer taraftan Ruslarla mutabakatlar yaparak faaliyetlerimizi koordine ettik. Bu koordinasyon şu anda devam ediyor, özellikle Ruslarla. Söz konusu bölgenin batısında ve doğusunda kalan kesimlerde hala teröristlerin olduğunu arkadaşlarımız gece gündüz takip ediyorlar. Şu anda bir heyetimiz Moskova'da, onlar bu konuları görüşüyorlar. Diğer taraftan arazideki arkadaşlarımızın da çeşitli temasları var. Bütün bu konularda hakkımız, hukukumuz ne ise bunları tekrar tekrar gündeme getirmek suretiyle bizim mutabakatlara uyduğumuzu, karşı tarafların da bu mutabakata uymaları gerektiğini kendileriyle görüşüyor, konuşuyoruz. Bu şekilde ilişkilerimizi sürdürüp hakkımızı, hukukumuzu korumaya çalışıyoruz. Bu görüşmeler yoluyla amaçlarımıza ulaşmaya gayret gösteriyoruz. "

Harekât sırasında Türkiye'ye yönelik dezenformasyoncyapıldığını söyleyen Akar, "(Kimyasal silah kullanıyorlar) demek gibi büyük bir gaflet, alçaklık içine giriyorlar. TSK bünyesinde kesinlikle kimyasal silah, bunların atma vasıtası yok. Bununla ilgili bir yayın, konsept, doktrin yok, hiçbir şey yok." dedi.

Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"(Şu anda arazide ne oluyor) derseniz, arazideki bütün Mehmetçik normalleşme için çalışıyor. Öncelikle yapmaya çalıştığımız şey özgürlükler. Oradaki Suriyeli kardeşlerimizin olabildiğince özgür bir şekilde kendi iradeleri doğrultusunda yaşamlarını düzenlemelerine gayret gösteriyor, buna çalışıyoruz. Bunun olabilmesi, bölgenin daha da güvenli hale gelmesi için el yapımı patlayıcıların, mayınların temizlenmesi ayrıca orada Barış Pınarı Bölgesi'nde olması muhtemel teröristlerin oradaki halka zarar vermemeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

"Uluslararası hukuka uygun şekilde, iyi komşuluk, barış, huzur ve saygı içinde çalışmalarımızı sürdürmek istediğimizi her fırsatta dile getirdik. Türkiye Cumhuriyeti garantör bir devlet. Garantörlük anlaşması çerçevesinde garantörlük görev ve sorumluluklarını bugüne kadar eksiksiz, aksaksız yerine getirdi, bundan sonra da aynı esaslar doğrultusunda aynı hassasiyetle yerine getirmeye devam edecek. Kıbrıs bizim milli meselemiz. Bu milli meselemizden vazgeçmemiz, herhangi bir şekilde ödün, taviz vermemiz söz konusu değil. Biz hak, alaka ve menfaatlerimiz neyse bunların peşindeyiz hakkımızı hukukumuzu koruyacağımızı söyledik."

Libya ile imzalanan mutabakata da değinen Akar,  "Tamamen uluslararası hukuk çerçevesinde yapıldı. Burada hiçbir şekilde farklılık yok. Bunu anlamayanların anlaması lazım." dedi.  Mutabakatın uluslararası tanınırlığa sahip Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yapıldığın söyleyen Akar, "Tarih boyunca kültür, iş birliği olan bir ülke ile bizim bu zor günlerinde onlarla beraber olmamız, iş birliği, yardımlaşma içinde olmamız çok doğaldır. Bizim yaptığımız da budur." ifadesini kullandı.