Ekonomi

Merkez Bankası PPK özeti yayımlandı: Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetindeki artış eğilimi sürecek

28 Ekim 2020 16:39

Merkez Bankası'nın geçtiğimiz hafta perşembe günü açıkladığı faiz kararına ilişkin PPK toplantı özeti yayımlandı.

Merkez Bankası, beklentilerin aksine politika faizine dokunmayarak 10.25'te bırakmış, geç likidite penceresi işlemlerinde uygulanacak borç verme faizi ile gecelik borç verme faizi arasındaki farkın 300 baz puan olarak belirlenmesine karar vermişti. Bu karar piyasalarda şaşkınlık yaratırken, o gün 7.78 TL'den 7.95 TL'ye çıkan dolar, bugün toplantının üzerinden bir hafta geçmeden 8.32 TL seviyesini gördü. 

Merkez Bankası (TCMB) Ekim ayına ilişkin gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetlerinde şu mesajları verdi: 

* "Eylül'de çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları artmış, eğilimleri bir miktar zayıflamakla birlikte yüksek seviyelerini korumuştur. 

* Ekim ayından itibaren geçerli olmak üzere hane halkı, sanayi ve ticarethaneler tarafından kullanılan elektrik fiyatları artmıştır. 

* Merkez Bankası, salgının Türkiye ekonomisine etkilerini izleyerek elindeki araçları fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda kullanmaya devam edecektir. 

* Eğitim hizmetlerindeki KDV düzenlemesi bu grupta enflasyonu olumlu etkilemiştir. 

*TCMB, enflasyon beklentilerini kontrol altına almak, dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla Ağustos ayından itibaren attığı sıkılaşma adımlarını kademeli olarak güçlendirmiştir.

*Finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte kredi büyümesinde gözlenen yavaşlamanın yanı sıra ağırlıklı ortalama fonlama maliyetindeki artış eğiliminin önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi enflasyon görünümünü olumlu etkileyecektir. 

*İlave sıkılaşma adımlarının, fiyatlama davranışları, beklentiler ve enflasyon görünümü üzerindeki etkileri yakından takip edilmeye devam edilecektir.

* Ekonominin dengelenme sürecinde para, kredi ve maliye politikaları arasında güçlü bir eşgüdümle makro politika bileşiminin enflasyonda düşüşü sağlayacak şekilde belirlenmesi , makrofinansal riskleri sınırlayarak büyümenin sağlıklı ve istikrarlı bir şekilde sürdürülebilmesi açısından büyük önem arz etmektedir."