Ekonomi

Merkez Bankası'ndan 2 yıl sonra 2 puan artış: Politika faizi yüzde 10,25

Ekonomistler tarafından 'sürpriz' olarak değerlendirilen karar sonrası dolar ve Euro yönünü aşağı çevirdi

24 Eylül 2020 13:57

Enflasyon görünümündeki risklere dikkat çeken Merkez Bankası, eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısının ardından politika faizini 200 baz puan artırarak yüzde 10,25'e yükselttiğini duyurdu. TCMB bu kararıyla Eylül 2018'den itibaren ilk defa faiz artırmış oldu. CMB Eylül 2018'de başlayan faiz indirimleriyle politika faizini yüzde 24'ten Mayıs ayında yüzde 8.25'e indirmişti.

Ekonomistler tarafından 'sürpriz' olarak değerlendirilen karar sonrası dolar ve Euro yönünü aşağı çevirdi.

Mevcut durumda bir hafta vadeli repo ihalelerinin faizi yüzde 10.25 seviyesine, Merkez Bankası'nın borç verme faizi yüzde 11.75, geç likidite penceresi (GLP) faizi yüzde 13.25 seviyesine yükseldi.

Merkez Bankası'nın internet sitesinde yer alan karar metninde, küresel ekonomide üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizliklerin yüksek bir seyir izlediği belirtildi.

Bloomberg ve AA anketlerinde faiz artırımı beklenmiyordu, piyasa artırımı olumlu karşıladı.

Merkez Bankası kararı sonrası dolarda son durum ne?

Merkez Bankasının faiz artırımı nedeniyle dolar sert bir düşüş yaşadı, 7,61’e kadar indi.

TIKLAYIN - Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararı sonrası dolarda sert düşüş!

ANLIK DÖVİZ KURU İÇİN TIKLAYIN

TIKLAYIN - Merkez Bankası'nın faiz kararını ekonomistler nasıl değerlendirdi?

Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Küresel ekonomide, ülkelerin attığı normalleşme adımlarıyla üçüncü çeyrekte kısmi toparlanma sinyalleri gözlenmekle beraber toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler genişleyici parasal ve mali duruşlarını sürdürmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir.

İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımları ve güçlü kredi ivmesinin desteğiyle üçüncü çeyrekte belirgin bir toparlanma gözlenmektedir. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirler, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkıda bulunmuştur. Son dönemde ticari kredilerde gözlenen normalleşme eğilimi bireysel kredilerde de başlamıştır. Ertelenmiş talebe ve salgın tedbirleri kapsamında uygulanan likidite ve kredi politikalarına bağlı olarak ithalatta gözlenen canlanmanın, bu politika tedbirlerinin kademeli olarak azaltılmasıyla dengelenmesi beklenmektedir. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının hafifletilmesiyle kısmi bir iyileşme başlamıştır. Mal ihracatındaki toparlanma, emtia fiyatlarının görece düşük seviyeleri ve reel kur düzeyi önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir. 

Enflasyon üzerinde etkili olan salgına bağlı arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinde kademeli olarak ortadan kalkacağı ve talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörülmüştü. Ancak, güçlü kredi ivmesiyle ekonomide sağlanan hızlı toparlanma ve finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler neticesinde enflasyon öngörülenden daha yüksek bir seyir izlemiştir. Enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması ve enflasyon görünümüne yönelik risklerin sınırlanması amacıyla Ağustos ayından itibaren atılan sıkılaştırma adımlarının güçlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda Kurul, dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat istikrarını desteklemek amacıyla politika faizinin 200 baz puan yükseltilmesine karar vermiştir.

Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.

Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.

Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."

 

TIKLAYIN - Bakan Albayrak: Yılı beklentilerin üzerinde tamamlayacağız