Gündem

"Menzil tarikatında kadınlar şeyhin artan yemeğini yiyor, şifa olacağına inanıyorlar”

09 Ekim 2020 12:03

Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Medeni Kanunu hedef alan, erkeklere 'boşanmak yerine ikinci eş alın' çağrısında bulunan ve görevden alınan GATA Başhekim Yardımcı Ali Edizer'le yeniden gündeme gelen Menzil tarikatında kadınlar ve erkekler için uygulanan ayrı ritüellerin olduğunu belirtti. Öztürk kadınların, şeyhin artan yemeklerini yediklerini ve bunun 'şifa' olacağına inandıklarını yazdı. 

Öztürk, "Kadınları sadece kadınlara ait olan bir bölümde tarikat şeyhi tarafından görevlendirilmiş olan 'kadın vekiller' kabul ediyor. Kadınlarda tövbe alma işlemi ise tövbe almak isteyen kişilere bazı cümleler tekrar ettirilerek gerçekleşiyor. Şeyh, bazı günler kadınların bulunduğu camiye de gidiyor. Orada tövbe almak isteyenler için bir kadın görevli tarafından ip atılıyor. Tövbe almak isteyen sağ eliyle ipi tutuyor. Bu işlem yapılırken, şeyh kadınları görmüyor. Sadece sesini duyuyor ve toplu olarak şeyhin sözleri tekrarlanıyor." ifadesini kullandı. 

Öztürk yazısında şunları kaydetti: 

"Menzilci Başhekim Yardımcısı Ali Edizer konusu gündeme gelince, okuyucumuz Dilek Hanım, Menzille ilgili bir anısını aktardı. İşte, “Menzil'de kadın olmak” ve yaşananlardan bir kesit:

Şeyh kapıda görününce tüm kadınlar kafasını öne eğip hep birlikte dua etmeye başladılar. Bu dua dediğim de tabii ki bir şey istemek şeklinde. Ev, araba, kısmet vs. Sanki yüzüne baksalar taşa dönecekler gibi şeyhe bakamıyordu. Yaklaşık bir dakikalık yürüyüşünden sonra kapıdan içeri girince, kadınlarda sabah namazını kılabilmek için alandan ayrılıyor. Teyzeme, ‘Neden bu adamdan istiyorsun bir şeyleri Allah'tan istesene' dedim. Bana, ‘O peygamber soyundan geldi' dedi. (Bu arada teyzem de kızının kısmeti açılsın diye gitti, kızı da hâlâ bekar.) Daha sonra kendi kafeteryalarında yemek yedik. Sonra yine ilginç bir şey oldu. Kadınlardan biri, tepsinin içerisinde şeyhin yiyip, artık bıraktığı tabağı gezdiriyordu. Bütün kadınlar bu artıktan bir parmak alabilmek için yarışıyordu. Bunun şifa olacağına inanıyorlardı. Dualarla parmaklarını ağızlarına götürüyorlardı.

Yazının devamı için tıklayın