Gündem

Mardin, Urfa,Batman, Şırnak ve Diyarbakır'da büyüyen 'DEDAŞ' sorunu: Pandemi sürecinde insanlar susuz kaldı, hayvanlar öldü , tarlada hasat kurudu

15 Temmuz 2020 10:29

Bişar Arslan 

Mardin'in Nusaybin, Kızıltepe, Derik, Artuklu ilçelerine bağlı onlarca köye yaklaşık iki aydır elektrik verilmiyor. Urfa, Siirt, Batman, Şırnak ve Diyarbakır’ın da bazı bölgelerinde aynı sorun var. Bölgede enerji dağıtımını yapan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ), kesintilerin nedenini "elektrik borçları" olarak açıklarken, T24'e konuşan çiftçiler, faturaların rastgele kesildiğini, borçların şişirildiğini, borç bilgilerinin ise kalemle yazılmış ödeme pusulaları şeklinde verildiğini söyledi. 

Mardin'de köylüler, kendi imkanlarıyla kazdığı kuyulardan su çekmek için elektrik kullandılar. Enerji özelleştirilince, şirket köylülerden kullandıkları elektriğin parasını istedi. Ancak faturalar hem kabarıktı hem de geçmişe dönük borçlar talep ediliyordu. Köylüler, faturaları ödeyemeyince DEDAŞ da enerjiyi kesti. 

Birçok ilde yaşanan bu elektrik kesintileri Meclis gündemine de taşındı. HDP’li Ömer Öcalan konuyla ilgili, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in cevaplamasıyla istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi. Önergede, sorunların yaşandığı illerdeki çiftçilerin sulama amaçlı kurulan trafolarının borç gerekçesiyle söküldüğü, tarımsal destekleme paralarına elektrik borcuna karşılık el konulduğuna iddiasına yer verildi.

CHP’li Mahmut Tanal da DEDAŞ’ı yüksek faturalar, çiftçilere ait trafoların haczi, elektrik kesintileri ve elektrik altyapısını yenilememesi nedeniyle Kamu Denetçiliği Kurumuna (Ombudsmanlık) şikâyet etti.

Orhan Miroğlu: Sorunun çözümü için Cumhurbaşkanımız ile görüşeceğiz

BBC Türkçe'den Hatice Kamer'e konuşan AKP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Mardin eski milletvekili Orhan Miroğlu, konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşeceklerini söyledi.

Enerji firması yetkilileri ile görüşmeleriyle ilgili de bilgi veren Miroğlu, firmanın "1 milyar 200 milyon lira alacakları olduğunu, bunu tahsil edemezlerse yeni elektrik veremeyeceklerini" söylediklerini aktardı.

Birikmiş borçlardan dolayı rekor fiyatta faturaların olduğunu vurgulayan Miroğlu, bilinçsizce açılan sondaj kuyularının olduğunu ve bunların maliyetinin çok yüksek olduğunu belirtti. Miroğlu, şunları söyledi:

"10 bin, 15 bin dönümlük arazi için yüzlerce kuyuya ihtiyaç var. Firma, kayıt dışı 1200 kuyunun olduğunu söylüyor. Bu kadar çok kuyu açılması toprağa da, yer altı sularına da çok zarar veriyor. Bu şekilde devam ederse Kızıltepe Ovası beş yıla kalmadan susuz kalacak. Çiftçi suyu bilinçsizce kullanıyor, mesela damlama tekniği var ama Kızıltepe ve civarında bu yöntem kullanılmıyor. Bölgede güneş çok ve bu enerjiyi de kullanmak gerekiyor."

Avukat Aydemir: DEDAŞ hem vatandaşın hem devletin sırtından vurgun yapıyor

Mardin Barosu da çiftçilerin yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için komisyon kurup kampanya başlatma hazırlığında. Konuyla ilgili BBC Türkçe’den Hatice Kamer’e konuşan Avukat Ali Aydemir ise çiftçilere hukuki destek vereceklerini, mağduriyetin giderilmesi için enerji firmasına karşı çok sayıda ‘muarazanın (usulsüzlüğün) giderilmesi’ davası açacaklarını belirtti.

Haksızlıkların önüne geçilememesi durumunda toplumsal olayların baş göstereceğini belirten Aydemir, “Bu nasıl bir merhametsizlik, böyle bir şey nasıl olur, anlamıyorum” diye konuştu.

DEDAŞ yetkilileri hakkında CMK 113 maddesinden suç duyurusunda bulunduklarını bildiren çiftçilerin avukatı, enerji firmasının başka köylerde elektriği tek faza düşürmeye başladığını öne sürdü.

“DEDAŞ, ‘Herkese jeneratör satın alın’ diyor”

T24’ün ulaştığı Mardin Merkeze bağlı Kalender Köyü’nde yaşayan Osman Ece, yaklaşık 65 gündür elektriğin olmadığını söyledi. Ece, birçok çiftçinin arazilerine buğdaydan sonra mısır ektiklerini köydeki elektriğin tek faza indirildiği için sulama yapamadıklarını ve bunun tarlaların kuruduğunu anlattı.

"Borcu olan olmayan herkesin elektriği kesildi” diyen Ece, “Bir akrabama bir yıllık 690 bin TL’lik fatura çıkarıldı. Mardin'de şöyle bir söylenti de var. DEDAŞ bu uygulamalardan sonra herkese jeneratör satın almasını öneriyormuş. Örneğin, Kızıltepe Koronavirüs salgını açısından çok kötü. Ama burada uzun süreli su kesintileri de yaşanıyor. Faturalar ödeme pusulalarına elle yazılıyor. Ne kadar elektrik kullanıldığına ilişkin bilgi de yok. Sadece yukarı da bir İBAN numarası var” ifadelerini kullandı.

“2017, 2018’de 20 bin lira olan faturalar, 2019’da 105 bin lira geldi”

Mardin Artuklu’nun Yukarı Aydınlar Köyü’nde yaşayan Şeyhmus Keleş, iki sondaj kuyusunun olduğunu belirterek, 2017, 2018’de 20 bin lira gelen faturasının 2019’da 105 bin lira geldiğini söyledi. Bunun üzerine DEDAŞ’a gittiğini belirten Keleş, kendisiyle faturayla ilgili detayların paylaşılmadığını daha sonra da elektriğinin kesildiğini anlattı.

Keleş, sondaj kuyusunda kullandığı dalgıçlarında bozulduğunu belirterek, “Perişan durumdayız. Fatura yok, elimize IBAN'ın yazılı olduğu bir kağıt veriyorlar, bankaya git yatır, diyorlar. Ne kadar elektrik kullanmışız onu da bilmiyoruz. DEDAŞ da konuyla alakalı bir muhatap da bulamıyoruz. DEDAŞ çalışanları da ‘Yukarıdan emir geldi’ diyorlar. Elimiz, kolumuz bağlı. Benim sattığım ürün 100 bin lira, bana çıkarılan fatura 105 bin lira. Güneydoğu’nun tamamı DEDAŞ mağdurudur.”

“Batıdaki çiftçiyle, doğudaki çiftçi arasında ayrımcılık uygulanıyor”

Abdullah Bozdemir, Mardin Kızıltepe Demirler Köyü’nde yaşadığını belirterek, iki haftadır elektriklerin olmadığını söyledi.

Bozdemir, günün 3 saati belirli aralıklarla elektrik verildiğini belirterek, "Sonra kesiyorlar. Bize gönderilen faturalarda elle yazılıyor. Açıkça söyleyeyim ayrımcılık uygulanıyor, batıdaki çiftçiyle, doğudaki çiftçi arasında. 12 günlük kullanıma 50 bin liralık fatura gönderdiler. DEDAŞ yetkilileri, kafasına göre takılıyor burada. Milletvekilleri bize yardım edecekti. Onlar da DEDAŞ’la ilişki içerisinde. İnsanların hayvanları telef oluyor, büyük zarardayız. Bizimle eğleniyorlar” diye konuştu.

“Kesintiler bu sene özellikle yaz aylarında başladı” diyen Bozdemir, bu uygulamaların 2008’den beri yaşandığını ama artık daha sistematik olduğunu söyledi. Faturaların çok yüksek geldiğini belirten Bozdemir, “Çoğu insan ödeyemiyor. DEDAŞ, Bakanlık, devlet izin vermedikçe bunları yapamaz” ifadelerini kullandı.

Münir Koçhan ise, DEDAŞ’ın kendisine 40 bin ila 50 bin liralık faturalar çıkardığını belirterek, “Çalışanlar, aydınlatmıyor bu konuda bizi. Köyün büyük çoğunluğunun elektriği yok. Günün 3 – 4 saati elektriği açıyorlar tek fazda. Sonra onu da kesiyorlar” dedi.