Dünya

Macaristan'da "köle yasası" karşıtı eylemler sürüyor

1 Ocak 2019'da yürürlüğe giren düzenlemeyle, 250 saat olan yıllık fazla mesai süresi 400 saate çıkarıldı

06 Ocak 2019 14:51

Macaristan'da muhalefetin "köle yasası" olarak adlandırdığı "fazla mesai" düzenlemesi karşıtı eylemler devam ediyor. Başbakan Viktor Orban'a taleplerini ileteceklerini belirten eylemciler, taleplerin dikkate alınmaması durumunda ülke genelinde yolları ve köprüleri kapatacaklarını ilan etti.

Macaristan'da yıllık fazla mesai saatlerinin artırılmasını öngören yeni çalışma yasası dolayısıyla geçen yıl başlayan hükümet karşıtı protestolar devam ediyor.

Muhalefet tarafından "köle yasası" olarak adlandırılan "fazla mesai" yasasını protesto etmek için Budapeşte'deki Kahramanlar Meydanı'nda toplanan binlerce kişi parlamento binasının bulunduğu Kossuth Meydanı'na yürüdü.

Toplanan kalabalığa bir konuşma yapan Macar Sendikalar Birliği Başkanı Laszlo Kordas,  Başbakan Viktor Orban'a taleplerinin bulunduğu bir liste vereceklerini ve kendisinden 5 gün içinde müzakere kurulu oluşturmasını isteyeceklerini söyledi.

Taleplerinin kabul edilmemesi durumunda ise 19 Ocak'ta ülke genelinde grev ilan edeceklerini belirten Kordas, ülke genelinde yolları ve köprüleri kapatacaklarını ifade etti. 

Ana muhalefet partisi Jobbik  Sözcüsü Peter Jakab ise konuşmasında, partisinin "köle yasası"na karşı imza kampanyası başlatacağını kaydetti.

Ne olmuştu?

İktidar partisi Fidesz (Macar Yurttaş Birliği) milletvekilleri tarafından parlamentoya sunulan "fazla mesai" kanunu, geçen yıl 12 Aralık'ta yasalaşmıştı. 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre, halihazırda 250 saat olan yıllık fazla mesai süresi 400 saate çıkarılıyor. Muhalefet, kanunu ''köle yasası'' olarak adlandırıyor.

Düzenlemenin geri çekilmesi için yapılan protestolara geniş katılım olmuş, birçok defa polis ve eylemciler arasında arbede çıkmış ve onlarca gösterici gözaltına alınmıştı.

İktidar, yeni kanunla fazla mesai yapmak isteyenlerin önündeki bürokratik engelleri kaldırdıklarını savunurken, muhalefet partileri ve sendikalar ise hükümeti çok uluslu şirketlerin talebini yerine getirmekle suçluyor.