Koronavirüs

Lenin: 'Ya sosyalizm bitleri yenecek ya bitler sosyalizmi'

Yüzyıl önce yaşanan salgın sırasında Lenin ve Bolşevikler neler yapmıştı?

26 Nisan 2020 14:33

Yeni tip Koronavirüs'ün tüm dünyayı etkisi altına aldığı bugünlerde Birleşik Krallık Sosyalist İşçi Partisi Ulusal Sekreteri Charlie Kimber, Facebook paylaşımında, İspanyol gribi yıllarında Bolşeviklerin nasıl çalışmalar yaptığına ve salgınla nasıl mücadele ettiklerine değiniyor. 

Britanyalı sosyalist Charlie Kimber'ın Facebook Marx-21 yayınevinin sitesinde yayımlanan paylaşımında, 1918 - 1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgını (İspanyol gribi) yıllarında Lenin öncülüğünde Rusya'da yönetimi ele geçiren Bolşeviklerin sağlık alanında yaptığı çalışmaları masaya yatırdı. Bolşeviklerin İspanyol gribine karşı mücadelesini bugünkü devlet yöneticilerinin yaptıklarıyla kıyaslayarak ele alan Kimber'ın paylaşım şöyle:  

Böylesi zamanlarda Birinci Dünya Savaşı’nın sonlarında doğu cephesini baştan aşağı kavuran tifüse karşı Bolşevikler’in nasıl mücadele ettiklerini hep merak ederdim.

Tifüs, o dönemde büyük ihtimalle Avrupa çapında 20 milyon insana bulaştı ve bunların üçte biri ile yarısı arasında kalan bir kısmını öldürdü.

Tifüs salgınına yol açan şey, küçük bir bakteri; bilimsel adı 'Rickettsia prowazeki'. Bu organizma hepimizin bildiği bitin (Pediculus humanus humanus) bağırsaklarında yaşıyor. Ezilen bir bitin veya onun dışkısının ele, yüze veya buruna teması vasıtasıyla hastalık insana bulaşıyor.

Her neyse; önce Bolşevikler’in o dönemde çıkardıkları posterlerle karşılaştım. Bunlar “elini yıka”dan daha öte sağlık önerileri içeriyor; bite karşı genel bir savaş ilanı yapıyor. Lenin şöyle demişti; 'Ya sosyalizm bitleri yenecek ya da bitler sosyalizmi.

Sonra Vijay Prashad’ın Tricontinental’de yayımlanan mükemmel bir makalesi elime geçti. Makaleden bazı alıntılar:

'Genç Sovyet Cumhuriyeti bozuk bir sağlık sistemi ve yoksulluk ve hastalıktan kırılan bir nüfus devraldı; iç savaş, hastalık ve açlık toplumu tümden çökertmekle tehdit ediyordu. Bu durum karşısında Sovyetler çeşitli kritik alanlarda hızla harekete geçti.'

Kamu sağlığı komiserliğinin kurulması

21 Temmuz 1918’de Sovyet Cumhuriyeti çeşitli sağlık kurumlarını merkezi bir çatı altında topladı ve başına Nikolai Semashko’yu getirdi; bu alanda dünyada atılmış ilk kurumsal adımdır bu. ABD’de sağlık bakanlığı 1953’te kurulacaktı. Komiserliğe sağlık hizmetini bir ayrıcalıktan çıkarıp bir hak haline getirme görevi verildi; sağlık hizmeti bir hak olacağı için bedava olmalıydı.

Sağlık sektörünü geliştirmek ve demokratikleştirmek

Sovyet Cumhuriyeti hızla yeni hastaneler ve poliklinikler açtı, doktor ve sağlık çalışanı yetiştirdi, tıbbi okulların ve bakteriyolojik kurumların gelişmesini sağladı. Petrograd Komünü’nün Kamu Sağlığı Komiseri Dr. E.P. Pervukhin 1920’de şunları söyleyecekti; 'Yeni ilaç fabrikaları kuruldu ve ilaç spekülatörlerinin elindeki muazzam stoklara el konuldu.' Sağlık sektöründen kâr motifi sökülüp atılmıştı.

Halkı harekete geçirme

Sağlık hizmetlerinin sağlanması, sadece doktorların ve hemşirelerin omuzlarına yüklenen bir faaliyet olmadı; Semashko, sağlıklı bir toplum mücadelesinde işçilerin ve köylülerin harekete geçmelerini sağladı. 1918’de hem şehirlerde hem de köylerde Salgınla Mücadele İçin İşçi Komiteleri oluşturuldu. İşçi ve köylülerin kendilerinin temsilci olduğu bu komiteler, bilimsel bilgilerin ve hıfzıssıhhaya dair tedbirlerin yayılması, kamuya açık hamamların temizliğinin garanti edilmesi ve hastalık belirtileri gösterenlerin profesyonel tıbbi destek almalarının mümkün hale getirilmesi gibi işlevleri yerine getirdi. 1920’de Semashko şunları yazacaktı; 'Hiç abartıya kaçmadan şunu söyleyebiliriz ki tifo ve kolera salgınları öncelikle işçi ve köylü komiteleri sayesinde durdurulmuştur.' Kamusal mücadele Sovyet sağlık hizmetlerinin içkin bir özelliğiydi.

Önleyici tıbbi tedbirleri artırmak

Sovyet kamu sağlığı görevlileri, önleyici tedbirler için (bu tedbirler ister kamusal sağlık bilgilerinin aktarılması yönünde olsun isterse işçi ve köylülerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi bakımından olsun) daha fazla kaynak ayrılması gerektiğine inanıyorlardı. Dr. Pervukhin 1920’de bir Norveç gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi; 'Sovyet Cumhuriyeti’nde tüm konutlar kamulaştırıldı. Böylece eski rejim altında çoğu insanın yaşamak zorunda bırakıldığı sağlığı tehdit eden koşullar ortadan kaldırıldı. Tahıllar üzerinde kurduğumuz tekelin öncelikli anlamı yiyecek maddelerinin hasta ve zayıf insanlara ulaşmasının garanti edilmesidir.' Daha iyi yaşam koşulları ve düzenli tıbbi bakım, hastalıkların yayılmasını önledi.

Dr. Pervukhin’in 'Biz, İspanyol gribinin üstesinden gelme konusunda batı dünyasından daha başarılı olduk' demesi hiç de şaşırtıcı değil.

Ve geldik günümüze; bundan yüzyıl önce, hem de en zorlu koşullar altında olan Bolşevikler, Trump ve Johnson’dan bin kat daha iyi hareket etmişlerdi.

Kaynak: Marx-21 yayınevi