Koronavirüs

Koronavirüs | Türkiye Psikiyatri Derneği'nden 'salgın sırasında stresle baş etme rehberi'

18 Mart 2020 15:24

Türkiye Psikiyatri Derneği, koronavirüs (covid-19) salgınının Türkiye'ye de gelmesiyle beraber, hastalığın insanlar ve topluluklar için yaratacağı stresli durumlara ilişkin bir açıklama paylaştı.

Açıklamada hastalık hakkındaki korku ve kaygının bunaltıcı olabileceği belirtilirken, yetişkinlerde ve çocuklarda yoğun duygulara neden olabileceği ifade edildi.

Hastalık sırasında verilebilecek olağan tepkileri, stresi daha yoğun yaşayan grupları aktaran Türkiye Psikiyatri Derneği, dayanıklılığı arttırabilmek için yapılabilecekleri de sıraladı.

Açıklamada “Herkes stresli durumlara farklı tepki gösterebilir. Acil bir durumun bir kişi üzerindeki duygusal etkisi, kişinin özelliklerine ve deneyimlerine bağlı olabilir. Benzer şekilde, kişinin kendisinin ve içinde yaşadığı topluluğun sosyal ve ekonomik koşullarından etkilenir. Acil durumlara verilen duygusal tepki kişinin yakın çevresinde ulaşabildiği yerel kaynaklara da bağlı olabilir. İnsanlar medyada salgınla ilgili görüntüleri ve haberleri tekrar tekrar izlemek de hissedilen sıkıntının artmasına neden olabilir" denildi.

Strese yoğun tepki verebilecek gruplar

Türkiye Psikiyatri Derneği'nin bilgilendirme metninde şunlar yer aldı:

“Bir krizin yarattığı strese daha yoğun tepki verebilecek gruplar:

* Önceden ruh sağlığı sorunları olanlar

* Çocuklar

* Doktorlar, diğer sağlık hizmeti verenler ve ilk müdahale ekibi gibi COVID-19'la ilgili destek görevlileri

Bulaşıcı hastalık salgını sırasındaki tepkiler

* Kendi sağlık durumunuz ve COVID-19'a maruz kalmış olabilecek sevdiklerinizle ilgili korku ve endişe

* Uyku ya da yeme düzeninde değişiklikler

* Uyumakta ya da konsantre olmakta zorluk

* Kronik sağlık sorunlarının kötüleşmesi

* Alkol, tütün ya da diğer ilaçların kullanımının artması

Dayanıklılığınızı arttırmak için neler yapabilirsiniz?

* COVID-19'la ilgili medya yayınlarına gereğinden fazla maruz kalmaktan kaçının.

* Bedeninize iyi bakın. Sağlıklı, dengeli yemekler yemeye çalışın, düzenli egzersiz yapın, bolca uyuyun, alkol ve uyuşturuculardan kaçının.

* Rahatlamak için zaman ayırın ve yoğun duyguların geçeceğini kendinize hatırlatın. Haberleri izlemeye, okumaya ya da dinlemeye mola verin. Tekrarlayan biçimde krizi duymak ve görüntüleri görmek üzücü olabilir. Normal yaşamınıza dönmek için hoşlandığınız diğer bazı etkinlikleri yapmaya çalışın.

* Diğer kişilerle bağlantı kurun. Endişelerinizi ve nasıl hissettiğinizi bir arkadaşınız ya da aile üyenizle paylaşın. Sağlıklı ilişkileri sürdürün.

* Umut duygusunu koruyun ve olumlu düşünmeyi sürdürün.

* COVID-19 hakkındaki güncel bilgileri ve riski başkaları ile paylaşın. Salgının devam ettiği bölgelerden dönmesinin üstünden 14 günden fazla geçmiş ve COVID-19 belirtileri olmayan kişiler başkalarını riske atmazlar.

Ebeveynler için

“Çocuklar bir ölçüde çevrelerindeki yetişkinlerden gördüklerine tepki verirler. Ebeveynler ve bakımverenler çocuklarına en iyi desteği COVID-19 ile sakin ve güvenli bir şekilde başa çıktıklarında sağlayabilirler. Ebeveynler, daha iyi hazırlanırlarsa, başta çocuklar olmak üzere çevrelerindeki diğer kişiler için daha güven verici olabilirler.

“Tüm çocuklar strese aynı şekilde tepki vermez. Çocuklarda takip edilmesi gereken sık görülen değişiklikler:

* Aşırı ağlama ve sinirlilik

* Büyüyerek geride bıraktıkları davranışlara dönme (örneğin gece idrar kaçırma gibi tuvaletini kontrol etmeyle ilgili sorunlar)

* Aşırı endişe ya da üzüntü

* Sağlıksız yeme ya da uyku alışkanlıkları

* Kolay sinirlenme ve ani öfke krizleri gibi davranışlar

* Okul performansının kötüleşmesi ya da okuldan kaçınma

* Dikkat ve konsantrasyon zorluğu

* Geçmişte hoşlanılan etkinliklerden kaçınma

* Açıklanamayan baş ağrısı ya da vücut ağrıları

* Alkol, tütün ya da diğer uyuşturucuların kullanımı

Çocuklar nasıl desteklenmeli?

* Çocuğunuzla COVID-19 salgını hakkında konuşmak için zaman ayırın. Çocuğunuzun anlayabileceği şekilde COVID-19 hakkındaki soruları yanıtlayın ve gerçekleri paylaşın.

* Çocuğunuza güvende olduğu konusunda güvence verin. Üzgün ve sıkıntılı ​​hissetmeleri halinde, bunda yanlışlık olmadığını belirtin. Sizden nasıl başa çıkacaklarını öğrenebilmeleri için kendi stresinizle nasıl başa çıktığınızı onlarla paylaşın.

* Çocuğunuzun olayla ilgili yayınlara maruz kalmasını sınırlayın. Çocuklar duyduklarını yanlış yorumlayabilir ve anlamadıkları bir şeyden korkabilirler.

* Çocuğunuzun bir sağlamlık duygusuna sahip olmasına yardımcı olun. Okula ya da yuvaya dönmek güvenli olduğunda, olağan etkinliklerine dönmelerine yardımcı olun.

* Bir rol modeli olun; molalar verin, bolca uyuyun, egzersiz yapın ve iyi besleyin. Arkadaşlarınız ve ailenizle bağlarınızı sürdürün ve sosyal destek sisteminize güvenin.

Müdahale ekibi için

“COVID-19'a müdahale etmek sizde duygusal bir yüke neden olabilir. İkincil travmatik stres tepkilerini azaltmak için yapabileceğiniz şeyler var:

* İkincil stresin travmatik bir olaydan sonra ailelere yardım eden herkeste gelişebileceğini kabullenin.

* Fiziksel (yorgunluk, hastalık) ve ruhsal (korku, içe çekilme, suçluluk) belirtileri öğrenin.

* Salgına müdahalenin etkilerini atlatabilmek için kendinize ve ailenize zaman tanıyın.

* Günlük yaşamınızda arkadaşlarınızla ve ailenizle zaman geçirmek, egzersiz yapmak ya da kitap okumak gibi hoşunuza giden kendinize bakım etkinliklerine yer verin.

* COVID-19 ile ilgili yayınları izlemeye mola verin.

* COVID-19'un salgından önce yaptığınız gibi ailenize ve hastalarınıza bakım verme yeteneğinizi etkilediğinden endişeleniyorsanız ya da bunalıyorsanız, yardım isteyin.

Karantinadan çıkan kişiler için

“Sağlık hizmeti veren bir kişi COVID-19'a maruz kalmış olabileceğinizi düşündüğünde, hastalanmamışsanız bile, diğerlerinden ayrılmak stresli olabilir. COVID-19 karantinasından çıktıktan sonra verilen bazı tipik tepkiler şunlardır:

* Karantina sonrası rahatlama dahil olmak üzere karışık duygular

* Kendi sağlık durumunuz ve COVID-19'a maruz kalmış olabilecek sevdiklerinizle ilgili korku ve endişe

* COVID-19'un belirti ve bulguları açısından sürekli kendinizi yoklamak ve başkaları tarafından izlenmekten kaynaklanan stres

* Arkadaşlarınız ya da sevdiklerinizin, bulaştırıcı olmadığınız tespit edilmesine rağmen, sizinle temas etmekten dolayı hastalık kapacakları şeklinde temelsiz korkuları olması nedeniyle üzüntü, öfke ya da hayal kırıklığı

* Karantina sırasında normal iş ya da ebeveynlik görevlerini yerine getirememekten kaynaklanan suçluluk duygusu

* Bunlar dışında diğer duygusal değişiklikler

* Çocuklar da kendileri ya da tanıdıkları biri karantinadan çıktığında üzüntü ya da diğer yoğun duyguları yaşayabilirler. Çocuğunuzun baş etmesine yardımcı olabilirsiniz.

Karantina ve sosyal mesafelenme nedir?

* Karantina, bulaşıcı bir hastalığa maruz kalan kişileri, hasta olup olmadıklarını görmek için diğerlerinden ayırır ve hareketlerini kısıtlar.

* Sosyal mesafelenme, insanların buluştuğu ya da toplandığı yerlerden uzak durmak, yerel toplu taşıma araçlarından (örneğin otobüs, metro, taksi, birlikte binilen araba) kaçınmak ve diğerlerinden uzaklığı korumak (yaklaşık 2 metre) anlamına gelir.

* Doğru bilgileri paylaşmanız başkalarının korkularını yatıştırmanıza ve onlarla bağ kurmanıza yardımcı olabilir.

“Sağlık çalışanına başvurun”

“Önceden ruh sağlığı sorunları olan kişiler, acil bir durumda tedavilerini aynı şekilde sürdürmeli ve yeni belirtilerin gelişip gelişmediğini takip etmelidir.

“Bir afet durumunda bu duygularla başa çıkmak ve ihtiyaç duyduğunuzda yardım almak sizin, ailenizin ve yakınlarınızın iyileşmesine yardımcı olacaktır. Aileniz, arkadaşlarınız ve çevrenizdeki diğer kişilerle bağlantı kurun. Kendinize ve birbirinize iyi bakın ve ne zaman ve nasıl yardım arayacağınızı öğrenin.

“Stres tepkileri art arda birkaç gün boyunca günlük etkinliklerinize engel oluyorsa bir sağlık çalışanına başvurun.” (TP)