Dünya

Kim geri adım attı tartışması

Türkiye'de iktidara yakın medya ve Batı basını, '10 Büyükelçi' krizinde kimin geri adım attığı konusunda fikir ayrılığı yaşıyor

26 Ekim 2021 11:21

T24 Dış Haberler

10 büyükelçiliğin tutuklu iş insanı Osman Kavala'nın "derhal" serbest bırakılması için çağrı yapması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu diplomatların"istenmeyen kişi" ilan edilmesini talep etmesiyle başlayan kriz, dün yapılan açıklamayla sönümlendi. 

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda büyükelçilikleri,  "ABD, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesine riayet etmeyi teyit eder" açıklamasında bulundu. Açıklamayı farklı kişiler ve basın organları farklı şekilde yorumladı. 

Türkiye'de iktidara yakın medya kuruluşları ve devlet medyası, 10 büyükelçinin geri adım attığını savundu. Turkuvaz Medya Grubu'na ait Sabah gazetesi haberi "Büyükelçiler geri adım attı" başlığıyla duyururken, süreci bir "diplomatik mücadele örneği" diye nitelendirdi. TRT de haberi, "Büyükelçiler geri adım attı, Türkiye olumlu karşıladı başlığıyla geçti. 

Anadolu Ajansı açıklamadan kısa süre sonra, "Cumhurbaşkanlığı kaynakları, ABD ve diğer büyükelçiliklerin açıklamalarının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandığını bildirdi" şeklinde bir haberi aboneleriyle paylaştı. 

İktidara yakın Yeni Şafak gazetesi, "10 elçinin özür dilediğini" iddia ederken, Yeni Akit de diplomatların geri adım attığını ifade etti. 

Öte yandan ABD'nin önde gelen yayınlarından New York Times da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyükelçileri sınır dışı etmekten geri adım attığını iddia etti. Gazetenin İstanbul Büro Şefi'nin imzasını taşıyan haberde, "diplomatların ve analistlerin sınır dışı kararının Türkiye için ekonomik felaket ve NATO ile kopma anlamına geleceği konusunda uyarılarda bulunduğu" vurgulandı.

Gall, 10 büyükelçiliğin açıklamasını "hesaplanmış bir hamle" olarak nitelendirdi. 

Katar merkezli haber platformu Al Jazeera da Erdoğan'ın geri adım attığını ifade etti. 

Alman devletine bağlı Deutsche Welle'nin İngilizce servisi de "Erdoğan geri adım attı" dedi. DW Türkçe, büyükelçilerin açıklamasını "Büyükelçilerden Ankara'da tansiyonu düşüren açıklama" başlığıyla geçmişti 

Le Monde gazetesi “Erdoğan 10 büyükelçiyi sınır dışı etmekten vazgeçti” başlıklı haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Osman Kavala’nın tahliye edilmesini talep eden, aralarında ABD, Almanya, Fransa’nın bulunduğu 10 büyükelçiye “sitem ettiğini” aktardı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ne demişti?

Erdoğan, cumartesi günü Eskişehir'de toplu açılış töreninde yaptığı açıklamada,  "Kavala dediğin Soros'un Türkiye şubesi. 10 büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı'na geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya? Siz burayı ne zannediyorsunuz? Burası Türkiye, Türkiye! Burada kalkıp da Dışişleri'ne gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz. Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. 'Bu 10 tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz' dedim. Zira, bunlar Türkiye'yi tanıyacaklar, anlayacaklar, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler" demişti.

Büyükelçiliklerin açıklamasında ne vardı?

10 büyükelçiliğin açıklamasında şu ifadeler yer alıyordu:

"Osman Kavala’nın tutuklanmasının üzerinden dört yıl geçti. Davanın, farklı dosyaların birleştirilmesi ve beraat kararından sonra yeni davaların yaratılması yoluyla sürekli geciktirilmesi, Türk yargı sisteminde demokrasiye saygıyı, hukuk devleti ve şeffaflık ilkelerini gölgelemektedir.

Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda Büyükelçilikleri olarak Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleriyle ve milli kanunlarıyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye’ye çağrıda bulunuyoruz."