Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Metin Akpınar ve Müjdat Gezen tepkisi: Eleştiriye tahammül edeceksin

"Aynaya bak kullandığın müsvedde kelimesinin ne anlama geldiğini göreceksin"

25 Aralık 2018 16:41

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın Halk Tv'de çıktıkları program'da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı eleştirmelerinin ardından haklarında soruşturma açılmasına tepki gösterdi. Sanatçının görevinin eleştirmek olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, " O toplantı da beni de eleştiriyorlar ben ağzımı açıp bir şey dedim mi. Sanatçıdır eleştirir. Sizin eleştiriye tahammülünüz yok. Eleştiriye tahammül edeceksin" dedi.

Kılıçdaroğlu, Müjdat Gezen'e, "Sanatçı müsveddesi" diyen Erdoğan'a, "Aynaya bak kullandığın kelimenin ne anlama geldiğini göreceksin" sözlerini sarf etti. 

Kılıçdaroğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e saldırmak isteyenlerin İsmet İnönü üzerinden yola çıktığını söyleyerek, "İsmet İnönü'nün dünyada örneği yoktur, kendi iradesiyle çok partili hayata geçti" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Aykırı kişilerin başında sanatçılar gelir. Sanatın 7 salında boy gösterirler ama gücün önünde eğilmezler. Gücün önünde eğilene sanatçı demezler. Metin Akpınar ve Müjdat Gezen arkadaşlarımız, iki değerli sanatçılarımızın kalıcı eserleri var.

"(Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'a soruşturmaya tepki) Demokrasi demek eleştiriye tahammül demektir. 'Beni kimse eleştiremez' Sen kimsin? 'Ben cumhurbaşkanıyım' İyi de kim sana cumhurbaşkanı diyor? Sen oraya zorla, meşru olmayan bir seçimle geldin. O koltuğa şartları kendi lehine çevirerek geldin. 'Kadıköy’de oturanlar kaymağı yer' demiş. Müjdat Gezen de demiş ki, ' Haddini bil' Haddini bileceksin sen de. Bir sanatçıyla nasıl konuşacağını bileceksin. O toplantı da beni de eleştiriyorlar ben ağzımı açıp bir şey dedim mi. Sanatçıdır eleştirir. Sizin eleştiriye tahammülünüz yok. Çıkıp 'Yargıda bunun hesabını vereceksiniz' diyorsunuz. Talimat veriyorsunuz, Hitler de o talimatı veriyordu.

"Bütün televizyon kanallarına kurduğun baskıyı, zorbalığı, estirdiğin korkuyu gayet iyi biliyorum. Şimdi kalkmış ders verecekmiş bize. Bir de kullandığı dile bak. Sanatçı müsveddesiymiş. Aynaya bak kullandığın kelimenin ne anlama geldiğini göreceksin.

"(CHP belediyelinde 2 bin 200 lira maaş) Sesimi kesmem, 2 bin 200 lirayı CHP'nin bütün belediyelerinde uygulayacağım. Mart ayında kazandığımızda orada çalışan işçiler 2 bin 200 lira alacaklar. Ocak ile Mart ayındaki farkı da alacaklar. Hiçbir işçiye dokunmayacağız. Siyasi görüşü her ne olursa olsun. Onun da güvencesini veriyorum. İşine son verilirse geleceksin, sonra beraber gideceğiz seni yeniden işine bizzat ben yerleştireceğim.

"(Havalimanı işçileri) Bir senedir arkadaşlarımız aylıklarını alamıyorlar.  Duyan da aylıkları 5 bin lira sanacak. Yok öyle bir şey. Bir yıldır bunlar nasıl geçiniyorlar. Bunlar çıksa dese ki aylıklarımızı alamıyoruz diye. Hapse atılırlar. Sigorta pirimler de yatmıyor. Üçüncü havalimanı inşaatı işçileri bizim aylıklarımızı bankaya yatırın. Niçin? Çünkü o zaman sigorta pirimi yatırmak zorundalar. Camı çerçeveyi takanlar birinci sınıf malzemeyle binalar yapanlar bunlar. Hiç meraklanmayın kardeşim sizin hakkınızı hep birlikte savunacağız.

"Asgari ücretin altında çalışan, asgari ücrete çalışanlar diğerlerine oranla kral gibi, en azından asgari ücret alıyor. Size bir dramdan bahsedeceğim. Seyit Talaş'ı. Düşük maaşla hasta anne, babasına ve 4 çocuğuna bakıyor. Öyle bir duruma geliyor ki ailesine bakamıyor ve intihar ediyor. Ve bir lise müdürü sosyal medyada bir metin paylaşıyor. O metni sizin vicdanınıza teslim ediyorum. Konya gibi bir yerde. Yazık günah değil mi bu insanlara? 

"(Bütçe) Bu bütçe emekliye bir şey getiriyor mu? Şimdilik tık yok. Takipçisi olacağız. Çiftçiye hiçbir şey getirmiyor. Beş kuruş bile getirmiyor. 154 milyar lira alacağı var çiftçinin devletten.

"Esnaf daha da felaket. Hiçbir şey vermiyor ama vergi ve sigorta pirimini alıyor. Bol bol af getiriyor. Para yok yahu nasıl ödeyecek. Olmayan paranın nesini ödeyeceksin sen? Suriyeli bakkal açar vergi vermez, sonra gel bununla yarış. Ankara'ya git sitelere bak bakalım. Ostim'e git bakalım esnaf ne düşünüyor? Giderse de 3 bin güvenlikle gider. Böyle bir devlet adamı yok. Affedersiniz devlet adamı dedim ama onunla ilgisi yok.

"(Vatandaşa tepki) 275 bin taşeron işçisine sesleniyorum; kadro, iş güvencesi istiyorsanız yolunuz bellidir, halkın partisidir, yani Cumhuriyet Halk Partisi'dir kardeşm. Gelip oyunu vereceksin. İşsizliğe çare üretiyor mu? Hayır. Bakın Kahraman Maraş'ta geçici işçi alınacak 11 bin 500 kişi başvuruyor. Kahramanmaraş tekstilin merkezi. İşsizlik var. Kahraman Maraş AKP diyor. Ver kardeşim!

"(Netanyahu tepkisi) İşsize bakın kendisini Meclis'in duvarında yakıyor. işsiz sokağa çıkamıyor, arkadaşını görünce yolunu değiştiriyor. Memleketi bu hale 16 yılda bu hale bunlar getirdi. Tek başına iktidardı. Dışarıdan yönetilen bir iktidarla karşı karşıyayız. şimdi yeni bir tezgâh kurdular. Netanyahu'ya diyorlar ki o seni, Erdoğan da seni kötülesin. Orada da seçim var burada da var. Al tekke ver külah. Sen bu kadar Netanyahu'ya kızıyorsan damadını neden İsrail'e gönderdin? Ne işi var? Neyin pazarlığını yapıyordu? Türkiye'nin sömürülmesiyle karşı karşıyayız. Batı şunu biliyor, bize en işe yarayan Erdoğan’dır. Faiz yükselt diyoruz, yükseltiyor. Alt tekke ver külah yola devam ediyorlar. Halkı kandırıyorlar. 

"Hakkını yemeyelim obezite ile mücadele için ofis açılacak. Nerede açılacak? Meclis'te. E bir taraftan ejder meyvesi falan derken tabi bunlar obez olacaklar. Millet aç. Saray ve çevresinden obezite merkezi açacaklar haram yediklerini kusmasınlar diye. 

"AKP iktidarı 2015'te, 'buralara fabrika kurmayacağız, kolaylığa alışmayın' dedi. Diyarbakırlılar ne yaptı? Koştu AKP'ye oy verdi. Sizi sömüren bu düzenden hâlâ ders çıkarmadınız mı? İkizdere'de çay fabrikası yapacaklar. Çıkardılar. Tasarruf dediler çıkardılar. 

"(Askeri fabrikaların özelleştirilmesi) Şimdi kalktılar askeri fabrikaları satıyorlar. Tank, palet fabrikasını satacaklar. Kime satacaklar? Yandaşa. Müthiş arazileri var ama. Askeri fabrikaları satıp Saray'ı ve çevresini besleyecekler. Emeklilikte yaşa takılanalar da bir şey vermeyecekler. Saray abidesi kalkıp kişi başına milli geliri 11 bin dolara çıkardık diyor. Şimdi ben Şanlı Urfa'daki, Konya'daki, Trabzon'daki vatandaşlarıma sesleniyorum. Madem 11 bin dolarsa kişi başı beş kişilik bir aileye 66 bin dolar para gelmesi lazım. Bunun hesabını yaptım. pardon 55 bin dolar. 5 kişilik aile dedik çünkü. Yılda 291 bin lira yapıyor. Ayda da 24 bin lira yapıyor. Şimdi ben Ayda 24 bin lira almayan ailelere sesleniyorum. Bu para nerede? Kim yedi bu parayı?

"Türkiye iliklerine kadar sömürülüyor. Sömürenlerin başında da o kibir abidesi geliyor. Türkiye'nin bu durumunu biz düzelteceğiz. Yetkiyi verin düzelteceğiz. Biz 100 günlü programa hazırladık dediler biri de ' Ne şekilde tasarruf yapılacağına ilişkin çalışma yapılacak' Saray nereden bilecek tasarffu. İkinci 100 günlük programa baktım, tasarruf planı yok. Çünkü bunlar haram yemeğe alışmış. Saray ve çevresi tasarruf yaparsa o aşağıya yansır. Aşağı peki ne yapıyor? Balık baştan kokar. Örnek vereyim AKP'li bir belediyeden. 1 metrelik bir hortum bir lira 75 kuruş. Bu belediye metresini 78 liradan almış.

"Hazine müsteşarlığına bir adam getiriyorlar. Lojman veriyorlar. Yok beğenmiyor, gidip 3 bin 4500 liraya  lojman kiralıyor. Yetmiyor 223 bin liralık eşyayla içini döşüyor. Vatandaş diyor ki bu kriz nasıl aşılır? Liyakati esas kılarsanız aşılır."